Af Örgütü: İsrail’in gazetecileri hedef alan saldırıları ‘savaş suçu’ olarak soruşturulmalı

7 Ekim’den bu yana İsrail ile Filistin arasında yaşanan çatışmalarda en az 63 gazeteci öldürüldü. Bu, çatışmaların başladığı tarihten bu yana gazetecilerin en çok öldürüldüğü dönem oldu.

İssam Abdullah’ın öldürülmesi, İsrail’in gazetecilere yönelik saldırılarının en dikkat çekici örneklerinden biri oldu. Abdullah, Reuters haber ajansı için çalışan deneyimli bir gazeteciydi. 13 Ekim’de Lübnan’ın güneyinde İsrail sınırı yakınlarında İsrail saldırısında hayatını kaybetti. Abdullah’ın ölümünün ardından Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü, İsrail’in saldırılarını “savaş suçu” olarak nitelendirdi.

İsrail hükümeti, Abdullah’ın ölümüne ilişkin suçlamaları reddetti ve gazetecilerin sivil olduğunu bilmediğini iddia etti. Ancak, bölgedeki tanıkların ifadeleri ve güvenlik kamerası kayıtları, İsrail askerlerinin gazetecilerin açıkça sivil olduğunu bilmesine rağmen onlara ateş açtığını gösteriyor.

İsrail’in gazetecilere yönelik saldırıları, uluslararası hukuku ihlal ediyor. Gazeteciler, çatışmaları haberleştirmek için görev başındayken koruma altındadır. Ancak, İsrail ordusu, gazetecileri hedef alarak bu korumayı ihlal ediyor.

İssam Abdullah’ın ölümünün ardından, gazetecileri korumak için uluslararası çabalar arttı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, İsrail’in gazetecilere yönelik saldırılarını kınayan bir karar aldı. Avrupa Birliği de, İsrail’den gazetecilere yönelik saldırıları durdurmasını istedi.

Ancak, İsrail hükümeti bu çağrılara kulak asmadı. İsrail ordusu, gazetecilere yönelik saldırılarını sürdürüyor.

Gazetecilerin korunması, demokrasinin temel unsurlarından biridir. Gazeteciler, topluma bilgi ve gerçekleri ulaştırmak için çalışır. Ancak, İsrail’in gazetecilere yönelik saldırıları, bu görevi yerine getirmelerini zorlaştırıyor.

İsrail’in gazetecilere yönelik saldırıları, uluslararası toplumun dikkatini çekmelidir. İsrail, gazetecilere yönelik saldırılarını durdurmalı ve sorumluları cezalandırmalıdır.