Konya’daki 5 Büyüklüğündeki Depremin Ardından “Obruk” Tehlikesi

4 Ağustos 2023

Uzmanlar, Konya Ovası’ndaki obrukların deprem sonrasında artan tehlikesine dikkat çekiyor.

Konya, İzmir ve Erzurum’da yaşanan depremlerin ardından Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Konya ile ilgili önemli uyarılarda bulundu. 1 Ağustos’ta Konya’nın Selçuklu ilçesinde meydana gelen 5 büyüklüğündeki depremin Konya fay zonundan kaynaklandığını belirten Sözbilir, bölgedeki önemli tehlike kaynaklarından birinin obruklar olduğunu ifade etti.

Konya Fay Zonu’nun kuzeyden sınırlayan Tuzgölü Fay Zonu’nun 200 kilometreye varan uzunluğa sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sözbilir, Acıpınar segmentinin 7.2 büyüklüğüne kadar deprem üretebilecek potansiyele sahip olduğunu açıkladı. Ancak fayın kayma hızının düşük olması nedeniyle yıkıcı depremlerin aralığının binlerce yıl olduğunu belirtti. Dolayısıyla, deprem tehlike kaynağı olarak riskin düşük olduğunu ifade etti.

Buna karşın, Konya Ovası’ndaki önemli tehlike kaynaklarından birinin obruklar olduğuna dikkat çekti. Bölgede binlerce obruk bulunduğunu belirten Prof. Dr. Sözbilir, deprem sırasındaki sarsıntının obruklarda göçme tehlikesini artırıp artırmadığının yerel üniversiteler tarafından incelenmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, Konya yerleşim yerlerine yakın fayların deprem tehlikesi ve riski açısından incelenmesinin ve gerekli önlemlerin alınmasının hayati derecede önemli olduğunu vurguladı.

İzmir’de meydana gelen 3.9 büyüklüğündeki depremin ise 4 Kasım 2022 tarihinde meydana gelen 4.9 büyüklüğündeki ana şokun artçısı olduğunu belirten Prof. Dr. Sözbilir, halkın paniğe kapılmasına gerek olmadığını açıkladı. İzmir fayının doğu segmenti Konak-Altındağ-Işıklar-Pınarbaşı hattı boyunca geçtiğini, 1 Ağustos’ta meydana gelen 3.9 büyüklüğündeki depremin ise İzmir fayına göre çok daha güneyde, Buca ile Gaziemir arasındaki dağlık alanda meydana geldiğini aktardı. Bu bölgede 4 Kasım 2022 tarihli Buca merkezli 4.9 büyüklüğündeki depremden beri yüzlerce artçı şok yaşandığını ifade etti.

Prof. Dr. Sözbilir, her iki bölgede deprem tehlikesine karşı bilimsel çalışmaların ve alınacak önlemlerin önemine vurgu yaparak, toplumun deprem bilincinin artırılması gerektiğini belirtti.