Uluslararası Şeffaflık Derneği, “Türkiye’de Yolsuzluk: Neden, Nasıl ve Nerede?” başlıklı kamuoyu araştırmasının sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 67’si, son 2 yıl içinde yolsuzlukların arttığını ve yüzde 54’ü de önümüzdeki iki yılda da artmaya devam edeceğini düşünüyor.
Yolsuzlukla mücadelede dünyanın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün Türkiye ülke kolu olarak faaliyet gösteren Uluslararası Şeffaflık Derneği, “Türkiye’de Yolsuzluk: Neden, Nasıl ve Nerede?” başlıklı kamuoyu araştırmasının sonuçlarını açıkladı.
Mevcut hükümetin yolsuzlukla mücadeledeki çabalarını, katılımcıların yüzde 55’i etkisiz buluyor. Yolsuzluğun nedenlerine ilişkin soruda katılımcıların verdiği cevaplar, dokunulmazlıklar ve yolsuzluğun cezasız kalmasının büyük bir sorun olduğuna işaret ediyor.
Uluslararası Şeffaflık Derneği Başkanı Oya Özarslan’ın sunumuyla gerçekleşen basın toplantısında paylaşılan araştırma sonuçları, kamuoyunun, son iki yıl içinde yolsuzluğun arttığını ve önümüzdeki iki yıl içinde de artmaya devam edeceğini düşündüğünü, dokunulmazlıklar ve yolsuzluğun cezasız kalmasının ise en önemli sorun olduğunu ortaya koydu.
Basın toplantısına yorumlarıyla katkıda bulunan araştırmacı gazeteci Nedim Şener, Türkiye’deki “yolsuzluk kültürünün” çok korkutucu olduğunu dile getirdi.
Basın toplantısı konuşmacılarından İktisatçı/Gazeteci Mustafa Sönmez de Türkiye’de olduğu gibi yargının, yasamanın tekelleşiyor olmasıyla yolsuzluk sorununun büyük bir sorun haline geldiği yorumunda bulundu.
Pwc Türkiye Vergi Hizmetleri Lideri ve aynı zamanda Uluslararası Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan Zeki Gündüz de yolsuzluğun artmasının özel sektör açısından bakıldığında yatırımları da etkilediği, iş yapma maliyetlerini artırdığı ve kötüyü daha pahalıya almak zorunluluğunu ortaya koyduğunu belirtti.
“Usulsüz” ödeme yapanlar ya da “hediye” verenler artıyor
Türkiye’nin tüm bölgelerinde, toplam 2000 kişiyle görüşülerek hazırlanan kamuoyu araştırmasının sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 28.35’i, son 12 ayda usulsüz ödeme yapmak veya hediye vermek durumunda kaldığını belirtti.
Bu oran, Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından toplam 107 ülkeden 114 bin katılımcıyla gerçekleştirilen, bugüne kadar yolsuzluk üzerine hazırlanmış en kapsamlı araştırma sayılan Küresel Yolsuzluk Barometresi’nin 2013 yılı Türkiye sonuçlarında yüzde 21 düzeyindeydi.
“Dokunulmazlıklar ve cezasızlığın yolsuzlukla mücadeleyi etkisiz hale getiriyor”
Yolsuzluğun nedenlerinde ilk sırada yer alan başlık dokunulmazlık ve cezasızlık iken, katılımcıların yüzde 55’i hükümetin yolsuzlukla mücadele çabalarını etkisiz buluyor.
Kamuoyu araştırması sonuçları, dokunulmazlıklar ve cezasızlığın yolsuzlukla mücadeleyi etkisiz hale getirdiğine işaret ediyor.
Yolsuzluğun nedenleri sıralamasında arasında ilk sırayı, 10 üzerinden 8.14 puan ile dokunulmazlıklar ve yolsuzluğun cezasız kalması alıyor. Cezasızlığı, 7.97 ile siyaset-sermaye ilişkisi, 7.95 ile ihale sistemleri ve 7.94 ile medya-sermaye ilişkisi izliyor.
“Özel sektör rüşvet-hediye ile kamu sektörü üzerinde etkili”
Bu sıralama, ankete katılanların özel sektörün yolsuzlukta önemli bir payının olduğunu düşündüğünü de göstermektedir. Katılımcıların yüzde 61’inin, özel sektörün rüşvet ile kamu sektörü üzerindeki etkisine ilişkin soruya “evet, özel sektör rüşvet, hediye vb. vererek kamusal işlemler ve hukuki düzenlemeler üzerinde çok etkilidir” demiş olması da bu sonucu destekliyor.
“Kamu ihalelerinin de yolsuzluğun nedenleri sıralamasında 3. sırada yer aldığıırken, kamu iş ve işlemlerinde yolsuzluk derecesi sıralamasında 10 üzerinden 8,62 puanla 1. sırada yer alıyor” denilen araştırma sonuçlarında, şu değerlendirme yapıldı:
“Belediyeler, en fazla usulsüz ödeme ya da hediyenin verildiği kurumlar”
“Ankete katılanların bireysel deneyimlerinden çok, sistemik bir alana işaret ettikleri görülüyor. Yolsuzluğun en yaygın olduğu düşünülen kurumlar arasında yerel yönetimler/belediyeler ve siyasi partiler ilk sıralarda yer alırken, yolsuzluk iddiaları oy tercihlerini olumsuz etkiliyor. Belediyeler ayrıca, en fazla usulsüz ödeme ya da hediyenin verildiği kurumlar olarak göze çarpıyor. Türkiye’de hâlâ bir siyasi etik yasasının bulunmaması, çıkar çatışmalarının önlenememesi ve siyasetin finansmanı, özellikle de seçim kampanyalarının finansmanı ile ilgili kayda değer bir denetim yapılamamasına neden oluyor. Ayrıca lobi faaliyetlerini düzenleyen bir yasal çerçeve de bulunmadığından siyasetin diğer alanlarla ilişkisinin gözetimi güçleşiyor. Türkiye’de siyasetin bir menfaat sağlama aracı olarak kullanıldığına dair örneklerle birlikte bu yönde güçlü bir algı olduğu da görülüyor.”
“Parti hakkındaki yolsuzluk iddiaları seçimde oy verirken tercihleri olumsuz etkileyecek”
Araştırma sonuçlarında, “dikkate değer” bir bulgunun da, katılımcıların yarısından fazlasının oy verdikleri parti hakkındaki yolsuzluk iddialarının gelecek seçimlerde oy verirken tercihlerini olumsuz etkileyeceğine işaret edildi.
“Son 1 yıl içinde usulsüz ödeme yapmanız/hediye vermeniz istendiyse, bu konuda yasal bir şikayette bulundunuz mu/ihbar ettiniz mi?” sorusuna katılımcıların yüzde 88’i hayır cevabını verdiği de ifade edilen araştırma sonuçlarında, “Bunun nedeni sorulduğunda ise, katılımcıların yüzde 60’ı yasal şikayette bulunmanın bir faydası olmayacağını belirtiyor” denildi ve eklendi:
“Araştırma sonuçları, yolsuzluğun Türkiye’de kamudan özel sektöre pek çok alanda adalet ve hizmete erişimi engelleyen bir sorun haline geldiğini gösteriyor. Cezasızlık ile hukuk devleti ilkesinin zedelenmiş olması yolsuzlukla mücadeleyi etkisiz hale getiriyor.”
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024