Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 2005 yılında 98’inci sırada yer alan Türkiye, 2010 yılında 138, 2015’te 149, 2020’de 154’üncülüğe gerilemişti. Geçen yıl, yakınındaki ülkelerdeki kötü gidiş nedeniyle listede bir sıra öne çıkan Türkiye, son bir yılda ise gazetecilere yönelik şiddete karşı yapılan kitlesel eylemler, hak aramalarda yaşanan kimi kazanımlar, bazı mahkemelerden çıkan olumlu kararlar ve gazetecilere dönük tutuklamaların azalma göstermesi sayesinde 149’uncu oldu.
Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nin 2022 yılı sonuçlarına göre 180 ülkeden 8’inde özgürlük durumu “iyi”, 40’ında “tatmin edici”, 62’sinde “sorunlu”, Türkiye’nin de aralarında olduğu 42 ülkede “kötü”, 28 ülkede ise “çok kötü” kategorisinde bulunuyor.
Listenin zirvesinde Norveç var
Avrupa Birliği iki aşırıcılık arasında sıkıştı RSF Basın Özgürlüğü Endeksi’nde liderliği bir Avrupa ülkesi olan Norveç (1) çekmeye devam ederken, kıtada daha önce de görülen eşitsizlikler derinleşti. Avrupa’da sıralama sonuncusu olan Bulgaristan’ın (91) yerini Yunanistan (108) aldı.
Almanya (16), Fransa (26), İtalya (58) ve Hollanda’da haberciler, Covid karşıtı önlemlerin protesto edildiği eylemler sırasında artış gösteren saldırı ve tehditlerin hedefi oldular. Slovenya (54), Polonya (66), Macaristan (85), Arnavutluk (103) ve Yunanistan’da hükümetler, medya özgürlüğünü zora sokan düzenlemelere giriştiler. Diğer yandan Sırbistan (79) cezasızlığa karşı mücadelede yol kat etti, Çek Cumhuriyeti (20) ve Bulgaristan (91) ise iktidar değişikliğinin ardından gazeteciler üzerindeki siyasi baskıyı gevşetti. Birleşik Krallık’ın (24), iki yıllık prosedür sürecinin ardından Wikileaks kurucusu Julian Assange’ın ABD’ye (42) iadesinin önünü açması dikkat çekti. Bu süreçte RSF, gazeteci olmamakla birlikte gazeteciliğe katkıda bulunan Assange’ın iadesine -bu tür katkılar adına kötü bir ilk örnek oluşturmaması için- karşı çıktı.
Avrupa’da 2021’de görülen eşitsizliklere, Avrupa Birliği’nde gazeteci cinayetlerinin hortlaması, toplumsal eylemlerde haksızca yetkililerle karıştırılan medya temsilcilerinin saldırılara hedef olması ve bazı Avrupa Birliği (AB) hükümetlerinin gazeteci haklarını kısıtlayan düzenlemelere gitmesi neden oldu.
Bilgi kaosunun yıkıcı etkileri ele alındı
Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi bu yıl dünya çapında bilgi kaosunun (düzenlemeye kavuşmadığı için yalan haber ve propagandayı besleyen küresel dijital alan) yarattığı yıkıcı etkilere odaklandı. Demokratik toplumlarda, fikir medyasının Fox News modeli üzerinden gelişme göstermesi ve dezenformasyon ağlarının sıradanlık kazanması, sosyal medyanın da etkisiyle ayrışmaları besliyor. Uluslararası düzlemde, açık toplumlar ile medya ve platformlarını kontrol altında tutup propaganda savaşları yürüten despotik rejimler arasındaki asimetri, demokrasilerin zayıflamasına neden oluyor. Bu çifte kutuplaşma, her iki düzlemde de gerginliğin yoğunlaşmasında bir etken olarak ön plana çıkıyor.
Avrupalı kurumlar bir yandan gazetecilerin ve basın özgürlüğünün korunmasına dönük çeşitli önlemler almak ve Macaristan’a karşı Avrupa hukukunu ihlal prosedürünü harekete geçirmek gibi adımlar atarken, diğer yandan Ukrayna (106) Vladimir Putin emriyle işgal edildiğinde Rusya (155) yanlısı propaganda yapan medya kuruluşlarını uygun yasal çerçeve bulunmadığı
halde yasakladılar. Bu durum, bir karşı misilleme olarak Avrupa medyasına yönelik girişimlerde bulunulması riskini de ortaya çıkardı.
Medyada kutuplaşma, Joe Biden’in Cumhurbaşkanı seçildiği ABD (42) gibi demokratik toplumlarda iç sosyal bölünmeleri daha da görünür kıldı. Sosyal ve politik gerginliğin yayılımı, özellikle Fransa’da (26) sosyal medya ve yeni fikir medyasında daha da hızlanıyor. Ortadoğu’da medya özgürlüğünden yoksunluk, İsrail (86), Filistin (170) ile diğer Arap ülkeleri arasındaki çatışmalar üzerinde olumsuz etki göstermeye devam ediyor.
Doğu Avrupa ve Orta Asya’da baskılar arttı
Sahada öldürülen ve yaralanan gazeteciler, Sovyet döneminden bu yana görülmemiş derecede sansür, yaygın dezenformasyon… Avrupa’nın doğusunda, Rusya’nın Ukrayna’da propagandayla başlattığı ve halen sürdürdüğü savaş, bir insanlık dramına yol açarken bölgede basın özgürlüğü üzerinde de yıkıcı etkiler yarattı. 24 Şubat 2022’de başlayan saldırının ilk ayında, beş gazeteci ve medya çalışanı, açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. Rusya ordusunun, işgal ettiği bölgelerde haber kaynaklarını kasten hedef aldığı, yerel medyayı işbirliği yapmaya zorladığı görüldü. Rusya’da ise savaş bağlamında medyanın kısıtlanması, “sözden anlamaz” gazetecilerin peşine düşülmesi, çoğu gazetecinin sürgüne zorlanması gibi yaygın sansür uygulamalarına başvuruldu. Aslında süreç 2021’de, “yabancı ajan” oolarak damgalanan medya kuruluşlarına dönük düzenlemelerin sertleştirilmesi ve muhalif Alexei Navalny’ya ilişkin haberlere davalar açılmasıyla başlamıştı.
28 ülkede medya özgürlüğü durumunun “çok kötü” kategorisinde yer aldığı RSF Endeksi’nde, 2021 Şubatı’ndaki darbe sonucu medya özgürlüğünün 10 yıl geriye gittiği Myanmar (176), Çin (175), Türkmenistan (177), İran (178), Eritre (179) ve Kuzey Kore (180) son sıralardaki ülkeler oldu.
RSF Basın Özgürlüğü Endeksi nasıl hazırlanıyor?
RSF Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke değerlendirmeye alınıyor. Çeşitli indikatörler kullanılarak, gazetecilere ve medyaya yönelik ihlaller niceliksel hesaplamaya dönüştürülüyor. Çalışmanın ikinci ayağında, RSF’nin seçtiği, gazeteciler, akademisyenler ve insan hakları savunucularından oluşan yüzlerce medya özgürlüğü uzmanının 123 soruya verdiği yanıtları temel alan niteliksel bir araştırma yapılıyor. Basın Özgürlüğü Endeksi’nin alt kategorilerinde, her ülkede gazetecilerin ve medyanın politik durumu, yasal durumu, ekonomik durumu, sosyal durumu ve güvenlik durumu incelenerek 0-100 puan arasında bir değerlendirme puanı hesaplanıyor. Bu kategorilerden elde edilen ortalama puan, ülke sıralamasını ortaya çıkarıyor. Basın özgürlüğünde en iyi puan 100, en kötü puan 0 kabul ediliyor. Endeksin hazırlanma biçimini gösteren soru kitapçıkları bu yıl, medyanın dijitalleşmesi gibi bazı etkenlerin daha iyi göz önüne alınabilmesi için güncellenmiştir.
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024