Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılına ait “İstatistiklerle Kadın” raporunu yayımladı. Rapora göre, kadınlar iş bulmakta zorlanırken, buldukları işlerde erkeklere kıyasla daha düşük ücretlerle çalışıyor. Eğitim düzeyi yükseldikçe kadınların işgücüne katılım oranı artsa da, işsizlik oranları da aynı oranda artıyor. Özellikle çocuklu kadınlar, esnek ve güvencesiz çalışma koşullarına daha fazla itiliyor. TÜİK verileri, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin iş hayatındaki yansımalarını bir kez daha gözler önüne serdi.
Eğitimli Kadınların İşsizlik Sorunu ve Ücret Eşitsizliği
Rapora göre, 2023 yılında 15 yaş ve üzeri nüfusta işgücüne katılım oranı kadınlarda yüzde 35,8 iken, erkeklerde bu oran yüzde 71,2 olarak gerçekleşti. Kadınların eğitim düzeyi arttıkça işgücüne katılım oranı yükselse de, işsizlik oranları da benzer şekilde artıyor. Örneğin, yükseköğretim mezunu kadınlarda işsizlik oranı yüzde 14 iken, aynı eğitim düzeyindeki erkeklerde bu oran yüzde 6,7. Ayrıca, eğitim düzeyi arttıkça kadın ve erkekler arasındaki ücret farkı da artıyor. Yükseköğretim mezunu kadınlar, erkek meslektaşlarına kıyasla yüzde 17,4 daha az kazanıyor. Bu durum, eğitimli kadınların iş hayatında karşılaştığı engelleri ve ücret eşitsizliğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Esnek ve Güvencesiz Çalışma: Çocuklu Kadınların Yükü
TÜİK verileri, kadınların esnek ve güvencesiz çalışma koşullarına daha fazla maruz kaldığını da gösteriyor. 2023 yılında yarı zamanlı çalışan kadınların oranı yüzde 16,1 iken, bu oran erkeklerde yüzde 7,3. Özellikle çocuklu kadınlar, iş bulmakta daha fazla zorlanıyor. Hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan 25-49 yaş grubundaki kadınların istihdam oranı yüzde 27,1 iken, aynı durumdaki erkeklerde bu oran yüzde 90,1. Bu veriler, çocuk bakımının hala büyük ölçüde kadınların üzerinde olduğunu ve çocuklu kadınların iş hayatına katılımını engellediğini ortaya koyuyor.
Rapor, kadınların yoksulluk ve sosyal dışlanma riskinin erkeklere göre daha yüksek olduğunu da gösteriyor. 2024 yılında yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olan kadınların oranı yüzde 31,5 iken, bu oran erkeklerde yüzde 27,1. Ayrıca, kadınların güvenlik endişeleri de dikkat çekiyor. Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre, kadınların yüzde 35,9’u gece yalnız yürürken kendini güvensiz hissederken, bu oran erkeklerde yüzde 15,2. Evde yalnızken kendini güvensiz hisseden kadınların oranı ise yüzde 8,4.
Siyaset ve Akademide Kadın Temsili Artıyor
Raporda, kadınların siyaset ve akademideki temsil oranlarında artış olduğu da belirtildi. 2024 yılı itibarıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki kadın milletvekili oranı yüzde 19,9’a yükseldi. Ayrıca, yükseköğretimdeki kadın profesör oranı yüzde 34,6, kadın doçent oranı ise yüzde 42,1 oldu. Bu artışlar, kadınların siyaset ve akademideki varlığının güçlendiğini gösteriyor.
TÜİK’in “İstatistiklerle Kadın” raporu, kadınların iş hayatında karşılaştığı eşitsizlikler, güvencesiz çalışma koşulları ve yoksulluk riskini bir kez daha ortaya koydu. Kadınların eğitim düzeyi arttıkça işsizlik oranlarının da artması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinliğini gösteriyor. Çocuklu kadınların iş hayatına katılımının önündeki engeller ve ücret eşitsizliği, acil çözüm bekleyen sorunlar olarak öne çıkıyor. Kadınların siyaset ve akademideki temsil oranlarının artması umut verici olsa da, iş hayatında eşitlik için daha kapsamlı politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor.