Tayyip’in İncesine Muharrem Denir

Geçen hafta, İtilaf Partileri’nin (CHP, İyi Parti ve Saadet) seçim sürecinde ele geçirdikleri psikolojik üstünlük üzerine yazmaya çalışmıştım. Tıpkı 2017 Mühürsüz Referandumu’nda olduğu gibi, 2018’deki seçimlerde de gündemi inşa edenler aynı; o gün Hayır Bloku idi, bugün ise adı İtilaf Partileri. Bunu, AKP ve MHP örgütlerinin sosyal medya hesaplarından bile görmek mümkün: Tamam, dalga geçmeye çalışıyorlar ama, bütün sosyal medya hesaplarında Muharrem İnce’nin bisikletli videosu yer alıyor. Psikolojik üstünlük derken de bu ve buna benzer şeylerden bahsediyorum. AKP gündemi yaratmakla değil, CHP’nin yarattığı gündemi takip etmekle, eleştirmekle meşgul.

Psikolojik üstünlük ifadesinin bir yanıltıcılığı da yok değil. İtilaf’ın sesinin daha fazla çıkıyor, gündemi daha fazla belirliyor olması; biraz da AKP’nin kendini sessizliğe ve savunmaya çekmesiyle de alakalı. Erdoğan’ın metal yorgunluğu dediği de böyle tezahür ediyor sanırım. Mühürsüz Referandum’dan önce de birkaç defa yazmaya çalışmış; Erdoğan’ın AKP Genel Başkanlığı’na (tekrar) gelmesinin, en çok da kendi partisini olumsuz etkileyeceğini dile getirmiştim. Ben partideki heyecansızlığın bununla da alakalı olduğunu düşünüyorum.

Müttefikler seçime tek adayla, Recep Tayyip Erdoğan ile girerken, İtilaf Partileri’nin her biri ilk tura kendi adaylarıyla girme kararı aldılar. Seçimlerin ikinci tura kalacağı neredeyse kesin gibi. “Kesin gibi” derken, çoğunluğun beklentisi bu yönde anlamında. İkinci tura sadece iki aday katılacak. Bu adaylardan birinin Recep Tayyip Erdoğan olacağı da neredeyse kesin. Demirtaş-İnce; İnce-Akşener veya başka türden alternatifler olsa olsa beyin jimnastiği olabilirler.

Erdoğan’ın karşısında yer alan ve çok büyük bir ihtimalle ikinci turda onunla rekabet edecek olan adaylardan Muharrem İnce’nin diğer adaylardan farklı bir yönü olduğunu düşünüyorum. Onu ikinci tura ve muhtemelen Cumhurbaşkanlığı makamına taşıyacak olanın da bu olduğu düşüncesindeyim. İnce, Demirtaş’ın, Akşener’in Karamollaoğlu’nun sahip olmadığı bir şeye sahip: Erdoğan Kumaşı diyelim mi biz buna?

Muharrem İnce, Erdoğan ile aynı dili konuşuyor, ki bu onun en büyük ve muhtemelen onu başarıya taşıyacak olan gücü. İnce’nin Erdoğan’ı taklit ettiğini söylemiyorum; aksine sadece aynı kumaştan olduklarını söylüyorum. İkisi de aynı tür kumaştan kesilmiş elbise gibiler: Ama sanki “Muharrem, Tayyip’in daha ince” kesimi gibi duruyor.

Bir adım daha atalım. Muharrem İnce ve Tayyip Erdoğan’ın aynı siyasal kumaşlardan kesilmiş olmaları Muharrem İnce’ye çok büyük bir avantaj sağlamıyor; ancak Erdoğan’a çok ama çok büyük bir dezavantaj sağlıyor: Çünkü bu güne kadar, ötekileştirerek, dışlayarak, küçümseyerek, aşağılayarak…. kazanmaya alışkın Erdoğan’ın elindeki bu silah artık çalışmamaktadır. İnce, Erdoğan’ın aynadaki aksidir; Erdoğan artık sadece aynadaki o yansımasına saldırabilir. Aynadaki temsiline yumruk atmaya kalktığında, aynı hız ve refleksle o da ona yumruk atacak, ancak ayandaki temsilin (Muharrem İnce’nin) değil sadece Tayyip Erdoğan’ın eli kanayacaktır.

Muharrem İnce: CHP’nin, Türkiye merkez solunun “traktör parketmekle” övünen, “Suriyelilere yapılan yardımları keserek ekonomik kaynak yaratmayı” planlayan, yargı reformunu “ön iliklememekten ibaret” sanan adayı. Erdoğan’ın “one minute”i varsa, İnce’nin de “İncirlik’teki askerleri Noel’den önce evlerine postalama vaadi” var. Boşa “Muharrem, Tayyip’in incesidir.” demiyorum. Aynı taşralılık, aynı vizyonsuzluk, aynı belagat. Erdoğan ata binerdi, İnce bisiklete biniyor: ama, olsun değil mi Solcu İnce’nin de o kadar farkı? Velespit deyip de geçmeyin, muasır medeniyetin simgesidir.

Benim eleştirdiğim tüm bu özelliklerin, Muharrem İnce’ye oy getireceğini, ona seçimleri kazandırabileceğini düşündüğümü tüm samimiyetimle yazabilirim. Evet, belki de Muharrem İnce’den başka hiçbir aday, onun Erdoğan karşısında yakaladığı bu ivmeyi yakalayamazdı. Belki de onun bu “sempatik” tavırlarıyladır ki, Temmuz başında sokaklarda “Habemus Papam” diye bağırabileceğiz.

Ben İnce’ye oy vermeyecek miyim? İkinci turda evet, kesinlikle!

Peki o zaman, bir dönemin meşhur sorusunu, bu kez Temmuz 2018’in Türkiye ve CHP’si için sorarak bitirelim mi? Seçimleri Muharrem İnce kazanır kazanmasına da, o zaman “What is left from left?”

 

Mete Kaan KAYNAR