Tarım Kredi Kooperatiflerinde Yolsuzluk İddiaları: Çiftçiyi Ne Bekliyor?

Kamu kaynaklarıyla kurulan ve çiftçiyi destekleme amacı taşıyan Tarım Kredi Kooperatiflerinde ardı ardına patlak veren yolsuzluk iddiaları kamuoyunda büyük tepki çekiyor. Evrensel gazetesi muhabiri Dilan Temiz’in haberine göre, kurum bünyesinde gerçekleştiği öne sürülen sahte satışlar, usulsüz kredi kullandırımı ve mal beyanından kaçınma gibi ciddi usulsüzlükler, Tarım Kredi’nin kurumsal yapısındaki derin sorunları gün yüzüne çıkarıyor.

5,5 Milyon TL’lik Sahte Satış Skandalı

2025 yılı Ocak ayında Tarım Kredi Kooperatiflerinin iştiraki olan Tarım Kredi Pazarlama ve Marketçilik A.Ş.’nin 5,5 milyon TL zarara uğratıldığı tespit edildi. İddiaya göre şirket çalışanı G.B., sahte satışlar göstererek yolsuzluk yaptı. Bu büyük mali zararın ardından kurum içinde etkin bir idari soruşturma açılıp açılmadığı ise hâlâ kamuoyuna açıklanmış değil. Ayrıca G.B.’ye karşı herhangi bir tazmin veya rücu işlemi başlatılıp başlatılmadığı da bilinmiyor.

Genel Müdür Mal Bildiriminden Kaçtı mı?

Aynı dönemde Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Hüseyin Aydın hakkında da dikkat çekici bir iddia ortaya atıldı. Mal varlığı beyanında bulunması gereken Aydın’ın, 3628 sayılı Yasa’nın açık hükmüne rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı’na beyan vermediği; bunun yerine kurum içinde hazırlattığı bir genelgeyle yalnızca kurum içi bir daire başkanlığına beyan sunarak yükümlülükten kaçındığı öne sürüldü. Bu işlemin yasal dayanağı olmadığı gibi, hakkında herhangi bir hukuki ya da idari işlem yapılıp yapılmadığı da açıklanmış değil.

Sahte Hayvan Teslimatlarıyla Sübvansiyonlu Krediler

Özellikle bazı kooperatif ortakları hakkında açılan davalarda, çiftçilere hiç verilmemiş hayvanların verilmiş gibi gösterilerek sübvansiyonlu kredi kullandırıldığı iddia ediliyor. Bu kredilerin sahte belgelerle desteklenmesi, sadece yerel düzeydeki müdürlerle sınırlı bir sorumluluk alanı mı yaratılıyor sorusunu gündeme getiriyor. Üst düzey yöneticilerin ve bölge müdürlüklerinin bu süreçlerde hiçbir şekilde sorumlu tutulmaması, yolsuzlukların örtbas edilme ihtimaline işaret ediyor.

Meclis’te Gündem: DEM Parti’den Soru Önergesi

Yaşanan gelişmeler Meclis’e taşındı. DEM Parti Ağrı Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Nejla Demir, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya verdiği yazılı soru önergesinde hem iddiaların hem de denetim zayıflığının derinlemesine incelenmesini istedi.

Demir’in bakanlığa yönelttiği bazı sorular şunlar:

  • 5,5 milyon TL’lik sahte satışla ilgili olarak kurum içinde kimler hakkında işlem yapılmıştır? G.B.’ye karşı tazmin işlemi başlatılmış mıdır?
  • Sübvansiyonlu kredilerde yapılan usulsüzlüklerde yalnızca kooperatif müdürünün mü sorumlu tutulduğu doğrudur? Bölge yöneticileri neden kapsam dışında bırakılmıştır?
  • Hüseyin Aydın’ın mal bildiriminden kaçındığı doğru mudur? Doğruysa hukuki bir işlem başlatılmış mıdır?
  • Yasal olarak Bakanlığa sunulması gereken beyanların kurum içindeki birimlere yapılması uygulaması hukuka uygun mudur?

DEM Parti’li Demir, bu gelişmelerin sadece Tarım Kredi Kooperatiflerinin değil, Türkiye’nin tarımsal geleceğinin tehlikeye atıldığını belirtti. Açıklamasında “Tarımsal üretimin derin krizden geçtiği bu dönemde, çiftçilerin sırtına yolsuzluk ve keyfiyet yükü bindirilemez” dedi.

Sistematik Bir Çöküşün İşaretleri mi?

Tarım Kredi Kooperatifleri’nde yaşanan bu gelişmeler, kurumun kamu yararı yerine giderek bir rant alanına dönüştüğü yönündeki eleştirileri güçlendiriyor. Çiftçiye destek olmak için var olan kaynakların usulsüzlükle erimesi, sadece tarım sektörünü değil, kırsal kalkınmanın bütününü etkiliyor. Etkili bir denetim ve yolsuzluklara karşı yaptırım mekanizması işletilmedikçe, bu tür skandalların tekrar edeceği yönünde kaygılar büyüyor.