Solun son adayı belli oldu…

Christiane Taubira 8 .Kapıdan solun son adayı olarak Cumhurbaşkanlığı secim yarışına girdi.
30 Ocak’ta sonuçlanan Primaire Populaire tahmin edildiği gibi C. Taubira’nin “zaferi” ile sonuçlandı.

Primaire Populaire Ekim aylarında 130 000 kişinin katılımı ile başladı..

23 Ocak’ta 466 895 kişinin katılımı ile seçime gitti.

Bu 2022 seçimleri öncesi yapılan “Primaire”ler içerisinde en yüksek katılım oldu. Bu katılım Ekolojistlerde (Y. Jadot) 122 bin, Les Républicaines (LR- V.Pécresse) 140 bin idi.

27-30 Ocak arası yapılan oylamaya 392 738 katılımcı oy kullandı…

Değerlendirme sistemi Milli Eğitimin Orta-Lise Bitirme sınav sisteminde uygulanan değerlendirme formatı gibi idi..
1-Çok iyi, 2-İyi, 3-Yetirince iyi, 4-Geçer, 5-Geçmez….

Bu derecelendirme koşullarımdan sıralama

  1. Christiane Taubira
  2. Yanic Jadot
  3. Jean Luc Mélenchon
  4. Pıerre Larrouturou
  5. Anne Hıdalgo
  6. Charlotte Marcandise
  7. Anna Agueb-Porterıe

Sonuçta C.Taubira 500 bine yakın sol militan-sempatizanı katılımı sonucu kendisini “Legalleştiren” bir oy oranı ile yarışa katıldı.

Oylamaya katılan 392 bin kişiden 265 binin (% 67) “Takdirini” alan Taubira birinci olarak çıktı.

Bir yönü ile 500 bin katılım küçümsenmeyecek bir ağırlıktı. Ancak unutmamak gerekir ki 2017 başkanlık seçimleri öncesi Sosyalist Partinin yaptığı Primaire Sosyalist’de 2 045 343 kişi oy kullanmış, 1. Seçilen Benoıt Hamont 596 647 oy alarak başkanlık seçimlerine katılmış % 6.36 ile 2017 seçimlerinde 1. Turda elenmişti…

C. Taubira yarışa kendine bir meşruiyet zemini bulmuş durumda.

Ne J. L. Mélenchon ne Y. Jadot bu oylamayı ciddiye almadı. Ciddiye alan tek kişi A. Hidalgo.

Çünkü C. Taubira direk olar A. Hidalgo’nu rakibi durumda. Bir kez Sosyalis Parti’den geliyor. Üstelik PS’nin isyancı kanadından.

Baştan beri de öyle oldu. Mitterrand döneminde B.Tapis ile birlikte ,L. Jospin le birlikte F. Hollande Hükümetinde de “Kendi Başına bir bakan” pozisyonunda yer aldı…

Bakanlığı döneminde Herkes İçin Evlilik (Mariage Pour Tous ) Yasasını çıkarması, hapishaneler konusundaki çalışmalara sol da olumlu bir imaj kazanmasına yardımcı olmuştu.

Ancak bütün bunlara rağmen ne J. L. Mélenchon ne de Y. Jadot’dan farklı bir program oluşturamayacağı ortaya çıktı. Bunla beraber “Bakın Halk beni istiyor, gelin, benim başkanlığımda SOL birlikle seçimlere gidelim..” çağrısına hiçbir kesimden olumlu cevap alamayacağımda ortaya çıktı.

Geriye PS -A. Hidalgo kalıyor.

“İkimiz de PS ve Sosyalist Partideniz, birimiz diğeri lehine çekilelim, belki o zaman diğerlerine karşı bir ‘Ağırlıklı çağırı’ oluştura biliriz” kalıyor ki… onu da A. Hidalgon’un değil PS’nin kabul etmesi mümkün gözükmüyor. Bu PS’nin sonu olabilir…

Bu varsayımı bir kenara bırakır ise olan ve olacak olan birkaç şey kalıyor ortada.

  1.  PS-A.Hidalgo C.Taubira’ın ,500 imza (Parrainages)almaması için gereken her şeyi yapacak.. Bunda başarılı da ola bilir. Böylece Taubira seçime katılamaya bilir.
  2. C.Taubira diğer Sol’ un harekete geçiremediği bir kesimi harekete geçirerek güçlü bir sol muhalefetin, “Sivil Örgütlenme bazında” oluşmasına katkı sağlaya bilir.
  3. Soldaki adayları SOL’a daha fazla yaklaştıra bilir..
  4. Bunun dışında Seçimlere 60 gün kalmışken hiçbir adayın pozisyon değiştirmesi beklenemez.

Meğer ki, 8 Mart’ta Cumhurbaşkanlığına adaylıklar kesinleştikten sonra bir kamp değişiklik olmasın.

C. Taubira’in şansı diğer sosyalist adaylardan daha fazla değil. Seçimlere 2 ay gibi kısa bir süre kalmış iken.