Sol Parti’den Tarihi Geri Dönüş, AfD’den Endişe Verici Yükseliş: Almanya’nın Siyasi Kırılma Noktası

Almanya’da eyalet seçimlerinin ilk sonuçları, Sol Parti’nin (Die Linke) beklenmedik bir toparlanmasını ve aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin endişe verici yükselişini ortaya koydu. Sosyal adalet vurgusuyla oylarını %4,9’dan %8,5-9’a çıkaran Sol Parti, “yılın geri dönüşünü” kutlarken, AfD’nin oy oranını %18’in üzerine taşıması, Avrupa’da yükselen aşırı sağ dalgaya dair alarm zillerini çaldırıyor.

Die Linke: “Sosyal Adalet Zaferi” ve Parlamentoda Güçlenen Muhalefet

Sol Parti lideri Jan van Aken, Berlin’de coşkulu destekçilere hitaben, “Mazlum olarak başladık, güçlü bir muhalefetle döndük. Sol yaşıyor!” açıklamasını yaptı. 2021 federal seçimlerinde ancak üç doğrudan sandalye ile meclise giren parti, bu kez sosyal konut, kira tavanı ve temel gıda vergilerinin kaldırılması vaatleriyle kentli gençler ve işçi sınıfından destek topladı.

Başbakan adayı Heidi Reichinnek, gözyaşları içinde yaptığı konuşmada, “Bu sonuç, yoksulların ve azınlıkların sesi olma mücadelemizin zaferidir. Federal Meclis’te hükümeti sosyal politikalar için baskılayacağız” dedi. Partinin eş lideri Ines Schwerdtner ise sağa karşı “güvenlik duvarı” olma sözü vererek, “Refah devletini savunmak için güçlüyüz” mesajını iletti.

AfD: Aşırı Sağın Tırmanışı ve Avrupa’da Endişe

Ancak seçimlerin gölgede kalan tarafı, AfD’nin %18,5’lik oy oranıyla tarihinin en yüksek ikinci sonucunu alması oldu. Göçmen karşıtı söylemleri, iklim politikalarını reddi ve AB karşıtlığıyla öne çıkan parti, özellikle Doğu Almanya’daki kırsal bölgelerde ve işsizliğin yüksek olduğu eyaletlerde tabanını genişletti. Uzmanlar, AfD’nin Rusya yanlısı retoriği ve NATO’ya şüpheci yaklaşımının, Almanya’nın uluslararası ittifaklarını riske attığını vurguluyor.

Avrupa Parlamentosu’nda aşırı sağın son dönemdeki yükselişiyle paralellik gösteren bu sonuç, AB’nin birliği açısından da tehdit olarak yorumlanıyor. AfD’nin, Macaristan’ın Viktor Orban’ı ve Fransa’daki Ulusal Birlik ile ortaklaşa “AB karşıtı cepheyi” güçlendirme hedefi, Brüksel’de endişeyle takip ediliyor.

Gregor Gysi: “Zaferin Sırrı Birlik ve Net Söylem”

Sol Parti’nin efsanevi ismi Gregor Gysi, başarının arkasında “iç çekişmelerin sona ermesini” gösterdi: “Tartışmasız bir birlik ve net sosyal vaatlerle yükseldik.” Reichinnek’in, CDU’nun “güvenlik duvarına” yönelik eleştirilerinin de oy getirdiğini belirten Gysi, “Heidi, Merz’in neoliberal politikalarını teşhir etti” diye konuştu.

Analistler Uyarıyor: “Almanya’nın Kutuplaşma Sınavı”

Seçim sonuçlarını değerlendiren siyaset bilimci Dr. Anna Müller, “Sol Parti’nin geri dönüşü umut verici, ancak AfD’nin yükselişi demokrasi için risk. Toplum, sosyal adalet talebiyle popülizm arasında sıkışmış durumda” yorumunu yaptı. Müller’e göre, hükümetin göçmen entegrasyonu ve enflasyonla mücadelede başarısız olması, aşırı sağın ekmeğine yağ sürüyor.

Almanya, Sol Parti’nin sosyal reform talepleri ile AfD’nin aşırı milliyetçi söylemleri arasında derin bir kutuplaşma yaşıyor. Die Linke’nin parlamentoda güçlenmesi, konut ve refah politikalarında değişim umudu verse de AfD’nin tırmanışı, ülkeyi ABD’deki Trumpizm ve Fransa’daki Le Pen dalgasına benzeyen bir siyasi kaosa sürüklüyor. Avrupa’nın lokomotif ülkesi, içeride ve dışarıda sınav veriyor.


Not: İlk seçim tahminleri ARD ve ZDF kaynaklıdır. AfD’nin uluslararası ilişkilerine dair veriler Avrupa Parlamentosu raporlarından derlenmiştir.