Sezgin Tanrıkulu Silivri’den Seslendi: “İmamoğlu Hakkında Delil Üretiliyor, Bu Hukuksuzluktan Vazgeçin!”

28 Nisan 2025

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili ve avukat Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile Silivri Cezaevi’nde yaptığı görüşmenin ardından önemli açıklamalarda bulundu. Tanrıkulu, görüşme sonrası X (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı paylaşımda, İmamoğlu’na yönelik hukuki sürecin ciddi hak ihlallerine sahne olduğunu vurguladı.

Silivri Cezaevi’nden kamuoyuna seslenen Tanrıkulu, İmamoğlu hakkında yürütülen soruşturma ve gözaltı sürecine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. “Bir avukat ve milletvekili olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Eğer bir kişi hakkında gözaltı uygulanıyorsa, iddianame de hazır demektir. Delil toplama süreci gözaltıdan önce tamamlanır,” diyen Tanrıkulu, mevcut sürecin normal bir hukuki işleyişten uzaklaştığını dile getirdi.

Tanrıkulu açıklamasında, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının üzerinden tam 40 gün geçmiş olmasına rağmen, kamuoyunu ikna edecek herhangi bir delilin ortaya konulamadığını belirtti. Dahası, sürecin uzamasıyla birlikte yeni operasyonlarla hukuka aykırı delil üretme girişimlerine tanık olunduğunu söyledi.

“Bu Hukuksuzluktan Vazgeçin!”

Tanrıkulu, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne ve yargı mensuplarına doğrudan seslenerek, “Bu hukuksuzluğa son verin!” çağrısında bulundu. Siyasi saiklerle yürütüldüğü izlenimi veren bu sürecin hem yargının itibarını zedelediğini hem de Türkiye’nin demokratik geleceği için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.

Tanrıkulu’nun açıklamaları, İmamoğlu’na yönelik operasyonların meşruiyeti ve hukuk devleti ilkesinin ağır şekilde ihlal edildiği yönündeki eleştirileri bir kez daha gündemin merkezine taşıdı.

Öte yandan, Silivri Cezaevi’nden gelen bu çıkış, sadece siyasi iktidara değil, görevini anayasa ve yasalar doğrultusunda yapmakla yükümlü yargı organlarına da doğrudan bir sorumluluk hatırlatması niteliği taşıyor. Türkiye’de adaletin ve hukukun üstünlüğünün ağır sınavlardan geçtiği bu günlerde, Tanrıkulu’nun çağrısının yankı bulup bulmayacağı ise merak konusu.