Sanal medyaya taşınan ayrımcılık

Bir araştırmaya katılan sanal medya kullanıcılarının yüzde 78,1’i “etnik”, yüzde 88’i “siyasi”, yüzde 31,7’si “cinsel” kimliklerinden, yüzde 45,9’u “dini görüşünden” dolayı ayrımcılığa maruz kaldığını belirtti.

Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, fiziki dünyada karşılaşılan ayrımcılık hallerinin sanal dünyayı nasıl etkilediği ve yine iki dünyanın birbirini karşılıklı olarak nasıl belirlediğini ölçmek bir araştırmaya imza atıp, önemli verilere ulaştı. “Türkiye’de Sosyal Ağ Platformlarında Farklı Etnik, Siyasi, Dini veya Cinsel Kimliklerin Ayrımcılık Halleri” başlıklı bu araştırma, 20 Şubat- 5 Mart 2022 tarihleri arasında 366 kişinin katılımı ile online ortamda yapıldı.

Her yaş grubundan erkek, kadın ve LGBTİ+ bireylerin yer aldığı araştırmada katılımcıların yüzde 84,7’si kendilerini “Kürt”, yüzde 10,9’u “Türk”, yüzde 1,6’sı “Ermeni”, yüzde 0,5’i “Hemşin” etnik kimliğine ait hissedenlerden oluşurken, yüzde 2,2’si kendilerini “Hiçbir etnik kimliğe ait hissetmediğini” ifade etti.

İnanç açısından yüzde 33,3’ü “Sünni Müslüman”, yüzde 24,6’sı “Ateist”, yüzde 18,6’sı “Deist”, yüzde 7,1’i “Alevi” inancına sahip olduklarını belirten katılımcılar kendilerini yüzde 40,4 “Sol/Sosyalist”, yüzde 9,3 “Demokrat”, yüzde 9,3 “Hümanist”, yüzde 6,6 “Liberal”, yüzde 5,5 oranlarında “Sosyal Demokrat” olarak tanımladı.

Araştırmada yer alan katılımcıların ayrımcılık hallerine ilişkin verilere bakıldığında; yüzde 78,1’i “etnik”, yüzde 88’i “siyasi”, yüzde 31,7’si “cinsel” kimliğinden dolayı ayrımcılığa maruz kaldığını ifade etti. “Dini görüşünden” dolayı ayrımcılığa maruz kaldığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 45,9 oldu.

YARIDAN FAZLASI KENDİSİNİ GÜVENDE HİSSETMİYOR

Çalışmada yer alan katılımcıların kendini güvende hissetme bağlamına ilişkin veriler de dikkat çekti: Etnik kimliğinden dolayı yüzde 67,8’i “sık sık”, yüzde 15,8’i “ara sıra”, yüzde 7,7’si “nadiren” kendilerini güvende hissetmediğini; Siyasi kimliğinden dolayı yüzde 77,6’sı “sık sık”, yüzde 14,8’i “ara sıra”, yüzde 4,9’u “nadiren” kendilerini güvende hissetmediğini; Cinsel kimliğinden dolayı yüzde 29,5’i “sık sık”, yüzde 6’sı “ara sıra”, yüzde 10,4’ü “nadiren” kendilerini güvende hissetmediğini belirtti.

Araştırma grubuna şu görüşlere katılıp katılmadıkları da soruldu. Buna göre; “Devlet etnik kimliklerin (Kürt, Çerkes, Laz vb.) kendi gelenek ve göreneklerini korumaları için destek vermelidir” görüşüne yüzde 95,6’sı “katılıyorum”, yüzde 4,4’ü “katılmıyorum”; “Devlet, yurttaşların (Sünni, Alevi, Hristiyan vb.) dini inanışlarını ve ibadet biçimlerini diledikleri gibi yaşayabilmeleri için destek vermelidir” görüşüne yüzde 95,6’sı “katılıyorum”, yüzde 3,8’i “katılmıyorum”; “Türkiye’de yaşayan tüm etnik kimliklerin anadilde eğitim görmeleri gerekir” görüşüne yüzde 96,7’si “katılıyorum”, yüzde 2,2’si “katılmıyorum”; “Türkiye’de yaşayan tüm etnik kimliklerin eşit statü ve hakka sahip olmalıdır” Görüşüne yüzde 96,7’si “katılıyorum”, yüzde 2,7’si “katılmıyorum”; “Bazı etnik kimliklerin diğer etnik kimliklere nazaran ayrıcalıklı bir durumdadır” görüşüne yüzde 76,7’si “katılıyorum”, yüzde 20,2’si “katılmıyorum” şeklinde yanıt verdi.

SANAL MEDYADA ÖTEKİLEŞTİRMEYE TANIKLIK

Ayrıca araştırma grubu ötekileştirme durumundaki tanıklıklarına ilişkin; “Sosyal medyada etnik kimliğinizden dolayı ötekileştirildiğine ya da hedef gösterildiğine ne ölçüde tanık oluyorsunuz?” sorusuna yüzde 69,4’ü “sık sık”, yüzde 19,1’i “ara sıra”, yüzde 7,1’i “nadiren” tanık olduğunu; “Sosyal medyada dini inancınızın ötekileştirildiğine ya da hedef gösterildiğine ne ölçüde tanık oluyorsunuz?” sorusuna yüzde 39,9’u “sık sık”, yüzde 29,5’i “ara sıra”, yüzde 14,2’si “nadiren” tanık olduğunu; “Sosyal medyada cinsel kimliğinizin ötekileştirildiğine ya da hedef gösterildiğine ne ölçüde tanık oluyorsunuz?” sorusuna yüzde 30,6’sı “sık sık”, yüzde 12’si “ara sıra”, yüzde 13,7’si “nadiren” tanık olduğunu; “Sosyal medyada dünya görüşünüzün ötekileştirildiğine ya da hedef gösterildiğine ne ölçüde tanık oluyorsunuz?” sorusuna” yüzde 63,9’u “sık sık”, yüzde 22,4’ü “ara sıra”, yüzde 8,7’si “nadiren” tanık olduğu yanıtlarını verdi.

HİÇ TANIK OLMAYANLARIN ORANI YÜZDE 0,5

Bunların yanı sıra araştırma grubunda yer alan katılımcılara “Türkiye’de Türk olmayan kimliklere karşı sanal medyada dışlayıcı/hedef gösterici söylemler ve davranışlar olduğuna tanık oldunuz mu?” sorusu da yöneltildi.

Buna göre; katılımcıların yüzde 82’si “sık sık tanık oluyorum”, yüzde 15,3’ü “ara sıra tanık oluyorum”, yüzde 2,2’si “nadiren tanık oluyorum” ve yüzde 0,5’i “hiç tanık olmuyorum” şeklinde yanıt verdi.

5’TE 1’İ TEPKİ GÖSTERMİYOR

Araştırma grubunda yer alanların;

  • “Etnik kimliğinizin hedef alındığını veya ötekileştirildiğini düşündüğünüzde tepkiniz ne oluyor?” sorusuna ise, yüzde 61,7’si “eleştiriyorum”, yüzde 12,6’sı “kızsam da üzülsem de hiçbir şey yapmıyorum”, yüzde 9,8’i “umursamıyorum”;

  • “Dini inancınızın hedef alındığını veya ötekileştirildiğini düşündüğünüzde tepkiniz ne oluyor?” sorusuna yüzde 53,6’sı “eleştiriyorum”, yüzde 22,4’ü “umursamıyorum”, yüzde 10,4’ü “kızsam da üzülsem de hiçbir şey yapmıyorum”;

  • “Cinsel kimliğinizin hedef alındığını veya ötekileştirildiğini düşündüğünüzde tepkiniz ne oluyor?” sorusuna, yüzde 40,4’ü “eleştiriyorum”, yüzde 33,3’ü “bu durum ile hiç karşılaşmadım”, yüzde 14,2’si “umursamıyorum”;

  • “Dünya görüşünüzün hedef alındığını veya ötekileştirildiğini düşündüğünüzde tepkiniz ne oluyor?” sorusuna yüzde 65’i “eleştiriyorum”, yüzde 18’i “umursamıyorum”, yüzde 6’sı “kızsam da üzülsem de hiçbir şey yapmıyorum” şeklinde yanıt verdi.

‘TEPKİLER YETERSİZ’ DİYENLER YÜZDE 85,3

Verilen bu yanıtlar sonucunda katılımcıların yüzde 85,3’ünün sosyal medyada farklı kimliklere yönelik ayrımcı, dışlayıcı söylemlere karşı verilen tepkileri “yetersiz” gördüğü ortaya çıktı.

Araştırma grubunda yer alan katılımcılara yöneltilen bir diğer soru ise; “Sosyal medyada kimliklere karşı dışlayıcı/ayrıştırıcı söylemler kurulduğunu düşünüyor musunuz?” oldu. Bu sorunun farklı etnik ve dini gruplarla karşılaştırmasına bakıldığında ortaya çıkan sonuç şu ise şöyle oldu:

  • “Türkler yüzde 4,9’u “sık sık”, yüzde 6’sı “ara sıra”, yüzde 39,9’u “nadiren”, yüzde 49,2’si “hiç”;

  • Kürtler yüzde 88,5’i “sık sık”, yüzde 7,1’i “ara sıra”, yüzde 3,3’ü “nadiren”, yüzde 1,1’i “hiç”;

  • Ermeniler yüzde 87,4’ü “sık sık”, yüzde 7,7’si “ara sıra”, yüzde 2,7’si “nadiren”, yüzde 2,2’si “hiç”;

  • Yahudiler yüzde 68,9’u “sık sık”, yüzde 16,9’u “ara sıra”, yüzde 10,9’u “nadiren”, yüzde 3,3’ü “hiç”;

  • Araplar yüzde 40,4’ü “sık sık”, yüzde 26,2’si “ara sıra”, yüzde 20,8’i “nadiren”, yüzde 12,6’sı “hiç”;

  • Aleviler yüzde 79,8’i “sık sık”, yüzde 13,1’i “ara sıra”, yüzde 6,6’sı “nadiren”, yüzde 0,5’i “hiç”;

  • Müslümanlar yüzde 8,7’si “sık sık”, yüzde 14,2’si “ara sıra”, yüzde 41,5’i “nadiren”, yüzde 35,5’i “hiç”

  • Hristiyanlar yüzde 40,4’ü “sık sık”, yüzde 30,6’sı “ara sıra”, yüzde 21,3’ü “nadiren”, yüzde 7,7’si “hiç”;

  • Ateistler yüzde 77’si “sık sık”, yüzde 13,7’si “ara sıra”, yüzde 7,7’si “nadiren”, yüzde 1,6’sı “hiç”