Türkiye’nin İnternet Hızı Kongo’nun Bile Gerisine Düştü

Türkiye’de internet hızı konusunda yaşanan sıkıntılar, CHP Bolu Milletvekili Türker Ateş’in son açıklamalarıyla bir kez daha gündeme geldi. Ateş, Türkiye’nin sabit internet hızında dünya sıralamasında 113. sırada yer aldığını ve hız bakımından Kongo’nun bile gerisine düştüğünü belirtti. Bu durum, ülkenin dijital altyapısının güncel ihtiyaçları karşılamakta yetersiz kaldığını gösteriyor.

Ateş’in ifadelerine göre, Türkiye’nin fiber altyapı uzunluğu son üç yılda önemli ölçüde artmasına rağmen, bu gelişme internet hızlarında beklenen iyileşmeyi sağlamadı. Nisan 2024 itibarıyla Türkiye’nin sabit internet hızı 41,5 Mbps olarak ölçülürken, dünya ortalaması 93,7 Mbps seviyesinde. Mobil internet hızında ise Türkiye 40,4 Mbps ile dünya ortalamasının altında kalmış durumda.

Bu veriler, Türkiye’nin dijital ekonomide rekabet edebilirliğini sorgulamak için yeterli bir sebep sunuyor. Dijital dönüşümün hız kazandığı bir dönemde, internet hızlarının düşük olması, eğitimden sağlığa, iş dünyasından sosyal hayata kadar pek çok alanda verimliliği ve erişimi olumsuz etkiliyor. Ayrıca, internet hızındaki bu gerileme, ülkenin teknolojik ilerleme ve inovasyon potansiyelini de sınırlıyor.

İnternet hızındaki bu yavaşlık, büyük şehirlerde bile ortalama hızların ülke genelindeki hızlardan çok da ileri seviyede olmadığını gösteriyor. İstanbul, Ankara ve İzmir’de ölçülen sabit internet hızları sırasıyla 47,8 Mbps, 42,8 Mbps ve 41,2 Mbps olarak kaydedilmiş. Bu durum, altyapı yatırımlarının yeterince etkili olmadığını ve dijital uçurumun sadece global değil, yerel düzeyde de hissedildiğini ortaya koyuyor.

Türkiye’nin dijital altyapısını güçlendirmesi ve internet hızlarını artırması gerektiği açık. Bu, sadece hükümetin değil, özel sektörün de üzerine düşen bir sorumluluk. Dijital dönüşümün getirdiği fırsatlardan yararlanabilmek ve küresel ekonomide rekabetçi bir konuma gelebilmek için, internet hızlarının dünya standartlarına ulaşması ve hatta bu standartları aşması şart.

Türker Ateş’in dile getirdiği endişeler, Türkiye’nin dijital geleceği için ciddi bir uyarı niteliğinde. Dijital altyapının güçlendirilmesi, internet hızlarının artırılması ve teknolojik yeniliklere açık bir toplum yaratılması, ülkenin dijital dönüşümünü hızlandırmanın ve ekonomik büyüme potansiyelini maksimize etmenin anahtarlarıdır. Bu konuda atılacak adımlar, Türkiye’nin dijital çağda hak ettiği yeri almasını sağlayacak ve gelecek nesillere daha bağlantılı ve verimli bir dünya bırakacaktır.