Türkiye’nin su ve gıda arzı: 2030 uyarısı

Türkiye, su kaynakları açısından zengin bir ülke olmasına rağmen, artan nüfus ve iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle su stresi altında. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın ifadelerine göre, Türkiye şu anda kişi başına 1.313 metreküp kullanılabilir su ile su stresi altında ve dünyada bu bakımdan 39’uncu sırada yer alıyor. Bu durum, ülkenin gelecekteki su güvenliği için ciddi bir uyarı niteliğinde.

2030 yılına kadar gerekli önlemler alınmazsa, Türkiye’nin kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının bin metreküpün altına düşerek su fakiri ülkeler kategorisine girebileceği belirtiliyor. Bu, hem insan sağlığı hem de ekonomik faaliyetler için büyük bir tehdit oluşturuyor. Özellikle tarım sektörü, suya en çok ihtiyaç duyan alanlardan biri olarak öne çıkıyor.

Bakan Yumaklı, 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyar, Türkiye nüfusunun ise 105 milyonu aşacağını ve buna bağlı olarak daha fazla gıda ve suya ihtiyaç duyulacağını vurguluyor. Bu bağlamda, tarımın stratejik bir sektör olduğunu ve Türkiye’nin tarım arazisi varlığında dünyada 14’üncü, orman alanı bakımından 27’inci, mera varlığı bakımından da 44’üncü sırada olduğunu belirtiyor.

Türkiye’nin tohum üretiminde dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer aldığı ve 117 ülkeye ihracat yaptığı bilgisi, ülkenin tarım sektöründeki potansiyelini gösteriyor. Ancak, su stresi altında olan bir ülke olarak, bu potansiyelin sürdürülebilir bir şekilde kullanılması için su yönetiminde ciddi adımlar atılması gerekiyor.

Su yönetimi konusunda atılacak adımlar arasında; su tasarrufu sağlayacak teknolojilerin kullanımı, su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi, atık su arıtma sistemlerinin iyileştirilmesi ve alternatif su kaynaklarının geliştirilmesi gibi önlemler bulunuyor. Ayrıca, suyun verimli kullanımını sağlamak için eğitim ve farkındalık çalışmalarının da önemi büyük.

Devlet Su İşleri’nin 2024 yılı bütçesinin neredeyse tamamının sulama sistemlerine ayrılmış olması, su yönetimi konusunda atılan adımların bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Ancak, bu yatırımların yanı sıra, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını sağlayacak politikaların geliştirilmesi ve uygulanması da büyük önem taşıyor.