Çin’den Heyecan Verici Keşif: Dinozorlar Dünya’da Yaşarken Ay’da Volkanik Faaliyetler Devam Ediyordu

6 Eylül 2024

Yeni bir araştırma, dinozorların Dünya üzerinde yaşadığı dönemde Ay’ın yüzeyinde volkanik faaliyetlerin devam ettiğini ortaya koydu. Bu bulgular, Ay’ın volkanik geçmişi hakkında daha önceki tahminlerden çok daha genç bir zaman dilimine işaret ediyor. Araştırmanın detayları, Science dergisinde yayımlandı.

Çalışmanın Temeli ve Yeni Kanıtlar

Araştırmanın temelini, Çin’in 2020 yılında Ay yüzeyinden getirdiği üç küçük cam boncuk oluşturuyor. Bu boncukların kimyasal analizi, Ay’da volkanik faaliyetlerin yaklaşık 120 milyon yıl öncesine kadar sürdüğünü gösteriyor. Bu, daha önceki tahminlerden oldukça farklıdır. Önceki çalışmalar, Ay’daki volkanizmanın iki milyar yıl önce sona erdiğini öne sürmüş ve bazı tahminler bu süreci dört milyar yıl öncesine kadar uzatmıştı.

Julie Stopar, Ay ve Gezegen Enstitüsü’nde kıdemli bilim insanı, “Bu bulgular biraz beklenmedik bir durumdu” dedi. NASA’nın Ay Keşif Yörünge Aracı (LRO) tarafından 2014 yılında elde edilen görüntüler, Ay’daki daha yakın dönem volkanik aktiviteleri destekleyen veriler sunmuştu. Ancak, bu yeni kanıtlar, bu aktivitelerin dinozorların yaşadığı dönemde de devam ettiğini gösteriyor.

Araştırmanın Önemi ve Gelecekteki Çalışmalar

Çin’in Chang’e 5 misyonu tarafından getirilen bu örnekler, NASA’nın Apollo programı ve 1970’lerde Sovyetler Birliği tarafından toplananlardan sonra Ay’dan Dünya’ya getirilen ilk kaya örnekleri olma özelliğini taşıyor. Haziran ayında Çin, Ay’ın uzak tarafından örnekler getiren ilk ülke oldu.

Çin Bilimler Akademisi’nden çalışmanın eş yazarı He Yuyang, araştırmanın, küçük gezegenler ve uyduların volkanik aktivite sürelerini anlamamıza yardımcı olabileceğini belirtti. Araştırmacılar, yaklaşık 3.000 cam boncuğu inceledi ve bunlardan üç tanesinin bir volkanik olayla ilişkili olduğunu belirledi.

Bu cam boncuklar, volkanik patlamalar veya göktaşı çarpması gibi olaylar sonrasında erimiş damlacıkların soğumasıyla oluşmuş olabilir. Ancak Stopar, mevcut zaman çizelgelerinin bu yeni bulgularla çeliştiğini ve daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. “Bu bulgular, birçok başka çalışmayı ilham vermeli” dedi.