İşsizlikle Mücadelede Yeni Yaklaşım: Gerçekçi Olmayan Rakamlarla Güvencesiz Çalışma

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütülen yeni işgücü uyum programı, işsizliği düşük göstermek amacıyla gündeme geldi. Program kapsamında işsizlere, haftada üç gün kamu kurumlarında çalışmaları karşılığında günlük 566.73 TL cep harçlığı ödenmesi planlanıyor. Ancak bu uygulamanın arka planında güvencesiz ve sendikasız çalışma koşullarının yaygınlaştırılması olduğu iddia ediliyor.

Programın detaylarına göre, işsizlere kamu kurumları bünyesinde çocuk bakımı, ağaçlandırma, geri dönüşüm gibi alanlarda eğitim verilecek. İlk dört hafta yoğun eğitimlerle geçecek bu programda, katılımcılar daha sonra haftada üç gün, toplam 22 buçuk saat kamu kurumlarında çalışacak. Ancak bu süreçte, işçilerin sendikasız ve güvencesiz çalışma koşullarına maruz kalacağı vurgulanıyor.

Programın İlk Hedefi: İşsizliği Düşük Göstermek

Eleştirmenler, bu tür programların asıl amacının işsizlik oranlarını yapay olarak düşük göstermek olduğunu belirtiyor. Katılımcılara verilen cep harçlığı, işsizliğin bir çözümü olarak sunulsa da, bu uygulamanın temel olarak işsizliği azaltmaktan ziyade, geçici ve güvencesiz çalışma koşullarını yaygınlaştırmayı amaçladığı iddia ediliyor.

Programa başvurabilmek için 18 yaşını tamamlamış olmak, son bir aydır sigortalı olmamak, yaşlılık veya malullük aylığı almamak gibi şartlar aranıyor. Ayrıca, hane gelirinin net asgari ücret ile 4 net asgari ücret arasında olması gerekiyor. Ancak bu şartlar, işçilerin sosyal güvenceden yoksun bir şekilde çalıştırılmalarına yol açabilir. Sendikasızlaştırma ve iş güvenliği riskleri programın işçileri sendikasız bir şekilde çalıştırmayı teşvik ettiği, iş güvenliği açısından da ciddi riskler barındırdığı ifade ediliyor. Kamu kurumlarının kendi sigortalı personelinin bir kısmının bu programdan faydalanabilmesi, güvencesiz çalışmanın kurumsallaşmasına yol açabilir.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından başlatılan bu yeni işgücü uyum programı, işsizliği düşük göstermek ve güvencesiz çalışma koşullarını yaygınlaştırmak amacıyla eleştiriliyor. Bu tür programların, uzun vadede işçi haklarını zayıflatacağı ve iş güvencesini tehlikeye atacağı konusunda uyarılar yapılıyor. İşsizliği çözmek yerine, daha fazla insanı güvencesiz çalışma koşullarına sürüklemek, sosyal adaletin sağlanması açısından büyük bir engel oluşturabilir.