Ay’da Lazerle Konum Belirleme: NASA’nın Yenilikçi Testi

Ay’ın sert ve ıssız yüzeyinde, GPS sinyallerinin ulaşmadığı bir ortamda, konum belirleme her zaman zorlu bir mesele olmuştur. NASA’nın Lunar Reconnaissance Orbiter (LRO) aracı, bu zorluğun üstesinden gelmek için yeni bir teknolojiyi test etti: lazer retroreflektörler kullanarak Ay yüzeyindeki nesnelerin konumlarını belirleme.

Bu teknoloji, Ay’a iniş yapacak araçların yerini belirlemek için yörünge gözlemlerine güvenmeyi gerektirir. NASA, bu süreci basitleştirmek amacıyla güce ihtiyaç duymayan yenilikçi bir cihaz geliştirdi. Bu cihaz, bir iniş aracına takıldığında, LRO aracından gelen lazer ışınını yansıtarak çalışır ve böylece Ay yüzeyindeki konumunu bildirir.

Japonya ve Hindistan’ın Katkıları

Japonya Havacılık ve Uzay Araştırma Ajansı (JAXA) tarafından geliştirilen SLIM ve Hindistan Uzay Araştırma Örgütü (ISRO) tarafından geliştirilen Vikram, bu yeni teknolojiyi test eden ilk araçlar arasında yer aldı. Her iki iniş aracı da, Ay’a iniş yapan dördüncü ve beşinci ülkelerin başarılarını simgeleyerek, NASA’nın lazer retroreflektör dizilerini taşıdı. SLIM üzerindeki retroreflektör, sekiz kuvars köşe-küp prizma ve kubbe şeklinde bir alüminyum çerçeveden oluşan yaklaşık bir kurabiye büyüklüğünde ve 5 santimetre çapında kompakt bir cihazdır.

NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde SLIM’in retroreflektörünü inşa eden ekibi yöneten Xiaoli Sun, LRO’nun altimetresinin bu tür bir uygulama için tasarlanmadığını, ancak Ay yüzeyindeki küçük bir retroreflektörü belirleme şansının düşük olmasına rağmen başarılı olduğunu belirtti. SLIM’in yan yatması gibi zorluklarla karşılaşılsa da, NASA’nın teknolojisi, sekiz başarısız denemeden sonra dokuzuncu ve onuncu denemelerde başarılı bir ping sağlayarak etkili olduğunu kanıtladı. Bu başarı, Ay’da GPS olmadan da konum belirlemenin mümkün olduğunu ve gelecekteki insanlı ve insansız görevler için potansiyel barındırdığını gösteriyor. Bu gelişme, Ay yüzeyindeki nesnelerin yüksek yörüngeden doğru bir şekilde tespit edilmesinin önünü açabilir ve Artemis görevleri gibi gelecekteki Ay’a inişler için canlı yayını sağlayabilir.

Bu teknoloji, uzay araştırmalarında yeni bir dönemin kapılarını aralıyor ve Ay’ın keşfinde önemli bir adım olarak kaydediliyor.