CHP Kurultayı ve İstanbul İl Kongresi Davasında Gerekçeli Karar Açıklandı

Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ile İstanbul İl Kongresi’nin iptali istemli davanın reddine ilişkin gerekçeli kararını açıkladı. Mahkeme, kurultayın “mutlak butlanla geçersiz” sayılmasına ilişkin talebi destekleyecek somut delil sunulmadığını, işlemi baştan itibaren hükümsüz kılacak olguların tanık beyanıyla ispat edilemeyeceğini vurguladı.

Kararda, “Delegenin dolandırıldığına dair bir fiil bulunmadığı, ceza davasında cezalandırma kararı verilse bile bunun yalnızca kişisel cezai sorumluluk doğuracağı, mutlak butlan sonucunu yaratmayacağı” tespiti yer aldı. Ayrıca, seçim sonuçlarının butlanla geçersiz kılınmasına dair Siyasi Partiler Kanunu veya Seçim Kanunu’nda herhangi bir düzenlemenin bulunmadığına dikkat çekildi.

Mahkeme Yetkisi ve Husumet İncelemesi

Gerekçeli kararda, siyasi parti organlarının tüzel kişiliği olmadığı, bu nedenle davaların Ankara’daki parti merkezine karşı açılması gerektiği belirtildi. CHP İstanbul İl Başkanlığı aleyhine açılan dava, “pasif husumet yokluğu” nedeniyle usulden reddedildi.

Mahkeme ayrıca, CHP Parti Tüzüğü’ndeki düzenlemelere işaret ederek partiyi temsil yetkisinin genel başkanda olduğunu kaydetti. Bu nedenle davaların parti genel başkanlığına yöneltilmesi gerektiği sonucuna varıldı.

“600’den Fazla Yetkisiz Oy” İddiası

Davacı tarafın, İstanbul İl Kongresi’nde 600’den fazla üye olmayan delegenin oy kullandığı yönündeki iddiası da incelemeye alındı. Mahkeme, Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’nun verdiği resmi cevaba dayanarak, oy kullananların doğal delegeler olduğunun belirlendiğini ve bu açıdan bir usulsüzlük bulunmadığını açıkladı.

Böylece, davacının bu iddiası da reddedildi.

Tanık Talepleri Kabul Görmedi

Mahkeme, seçimlerin mutlak butlanla geçersiz sayılması talebi açısından tanık dinlenmesine gerek olmadığına hükmetti. Kararda, böyle bir iddianın ancak somut ve kanuna aykırılığı doğrudan ortaya koyan belgelerle ispatlanabileceği ifade edildi.

Delegelere menfaat sağlandığı yönündeki iddiaların da oy kullanan delegenin iradesini hukuken geçersiz kılacak nitelikte olmadığı, bu nedenle tanık dinletilmesi taleplerinin reddedildiği kaydedildi.

Ceza Davası Bekletici Mesele Yapılmadı

Kurultaylarla ilgili açılan ceza davasının bekletici mesele yapılması talebi de mahkemece reddedildi. Gerekçede, Siyasi Partiler Kanunu’ndaki “hile karıştıranlar” hükmünün kapsamına somut olayın girmediği, delegenin dolandırıldığına dair herhangi bir fiilin mevcut olmadığı belirtildi.

Mahkeme, ceza davasında olası cezaların yalnızca bireylerin kişisel sorumluluğunu doğurabileceğini, seçim sonuçlarını geçersiz kılacak bir etkisinin olmayacağını vurguladı.

“Siyasi Ahlak” Vurgusu

Kararda, davacıların ileri sürdüğü iddiaların hukuki butlan sonucunu doğuracak nitelikte olmadığı, ancak siyasi ahlak ve etik tartışmalarına konu olabileceği ifade edildi.

Sonuç olarak, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ve İstanbul İl Kongresi’nin mutlak butlan gerekçesiyle iptali yönündeki talepler reddedildi. Mahkeme, “somut olayda mutlak butlan koşullarının oluşmadığı” değerlendirmesini yaptı.