Bilim insanları, okyanus tabanında buldukları tuhaf nodüllerin ‘karanlık oksijen’ ürettiğini keşfetti. Bu keşif, dünya’da yaşamın nasıl başladığı konusundaki tüm tahminlerimizi yerle bir edebilir. Nature Geoscience dergisinde yayınlanan araştırma, okyanusların derinliklerinde, herhangi bir ışık kaynağı olmadan oksijen üretebilen polimetalik nodüller olduğunu ortaya koydu.
Dünya’da yaşamın oluşumu ve devam etmesini sağlayan oksijenin kaynağını düşündüğümüzde, aklımıza ilk olarak bitkiler ve alglerin fotosentez ile karbondioksiti güneş ışığı desteğiyle oksijene dönüştürmesi gelir. Ancak okyanus tabanındaki bu nodüller, fotosentez yapabilen herhangi bir organizma bulunmamasına rağmen oksijen üretebiliyor. Bu durum, gezegenimizde oksijen soluyarak yaşayan canlıların ortaya çıkışı hakkında var olan bitki ve fotosentez teorisinin güncellenmesini gerektirebilir.
Bu keşif, gezegenimizdeki yaşamın başlangıcı hakkında bazı düşünceleri yeniden gözden geçirmemize neden olabilir. Okyanusların ışıksız derinliklerinde bile doğal bir şekilde oksijen üretiliyor olması, yaşamın devamlılığı ve başlangıcı hakkında yeni teoriler geliştirilmesini gerektirebilir. Ayrıca, bu polimetalik nodüller sadece yaşamın başlangıcına katkıda bulunmakla kalmayıp, günümüzde de yaşamın devam etmesine yardımcı olabilir.
Kobalt, bakır, lityum ve manganez gibi pek çok değerli madeni içeren bu mineral nodülleri, büyük ölçekli maden şirketleri tarafından uzun bir süredir olası bir metal kaynağı olarak görülüyor. Ancak, eğer bu nodüller okyanusun derinliklerinde yaşamın devam etmesini sağlıyorsa, bu metallerden faydalanma çalışmalarının uygun bir şekilde değiştirilmesi veya bu hedeften vazgeçilmesi gerekebilir.