Ne adalet, ne hukuk, ne yasa…

 

Yerel seçimlerin, genel seçimlerin, halk oylamasının bir anlamı kaldı mı?

Bakalım:

1.Belediyeleri kazanıyorsun kayyumlar atayarak elinden alınıyor

  1. %10 seçim barajına rağmen parlamentoya milletvekillerini gönderiyorsun, demokratik siyaset hakkın elinden alınıyor, siyasetçiler hapishanelere atılıyor
  2. Halk oylaması yapılıyor, Yüksek Seçim Kurulu kendini bağlayan yasaları çiğneyerek meşru olmayan sonuçlara imza atıyor!

Şimdi tekrar soralım: Yerel seçimlerin, genel seçimlerin, halk oylamasının bir anlamı kaldı mı?

Peki bu durumda hak, hukuk , adalet içi boş kavramlara dönüşmüş olmuyor mu?

Bu sistemin tarafsız kalan bir tek kurumu kaldı mı?

Nerede arayacağız hakkımızı, hukukumuzu?

Hak , hukuk, adalet tek adam yönetimine kurban edilmişse nasıl yaşayacağız?

Sonuç:

  1. Güven duyulacak hiç bir devlet kurumu kalmadı.
  2. Devlet baştan aşağı AKP’leşti.
  3. Referandum meşruluğunu yitirdi.
  4. YSK suç işledi.

Ne yapacağız?

Referandum sonucunu kabul etmeyeceğiz.

Nasıl?

Toplum vicdanında bu iktidar kaybetti mi?

Evet!

Toplumun çoğunluğu oylamanın şaibeli olduğunu yaşayarak gördü mü?

Evet!

Öyleyse?

AKP -Saray iktidarı  kazanmadı, kaybetti.

Biz kaybetmedik kazandık.

Biz çoğunluk, onlar azınlık; onlar zalimliğe devam ediyorlar/edecekler, bizler de hep birlikte direnmeye devam edeceğiz.

Onlar tarihin çöp kutusuna er geç gidecekler tüm utançlarıyla, bizler ise yeni tarihler yaratacağız; 16 Nisan’dan dersler çıkararak.