Meral Akşener, başlangıçta Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına sıcak bakıyordu. En azından, İYİ Partı ve Meral Akşener’in yaptığı açıklamalar da bu kanıyı güçlendiriyordu. Ama her ne olduysa birdenbire, Yavaş ve İmamoğlu’nun adalarını telaffuz etmeye başladılar. Bu iki ismi telaffuz etmekle birlikte asıl istenen aday İmamoğlu.
Peki, neden?
Akşener Cumhurbaşkanı adayı olamayacağını açıkladığında, Başbakanlıkta gözü olduğunu söylerken geleceğin Türkiye’sinde söz sahibi olmak istediğini ilan etmiş oluyordu.
Akşener’in Cumhurbaşkanlığına aday olmadığını ilan etmesi genellikle büyük bir “fedakârlık” olarak kabul gördü.
Gerçekten öyle miydi?
Tabi ki hayır…
Muhalefetin, cumhurbaşkanına biçtiği gömlekti asıl neden. Muhalefet seçilecek adayının, yetkilerinin sembolik ve sınırlı olması, partisi ile ilişkisinin kesilmesi, bir kereliğine ve sonrasında aktif siyasetin içinde olmamayı öngörüyor. Yani seçilecek cumhurbaşkanı görev süresi bitince emekli olacak.
Bu haliyle, cumhurbaşkanlığı hırslı bir siyasinin çokta hedefleyeceği bir makam değil.
Meral Akşener, “fedakarlık” yaptığı bu cumhurbaşkanlık yerine güçlü bir başbakanlığa talip oluyor.
Bu hedefine ulaşması için şartların uygun olması, öncelikle muhalefetin cumhurbaşkanlığı seçimlerinden galip çıkması ve (güçlendirilmiş) parlamenter sisteme geçilmesi gerekiyor.
Muhalefetin seçimleri kazanması halinde kendiliğinden bir alan temizliği olacak. AKP’nin sağda kapsadığı alan kısmen boşalacak, Akşener’in öngördüğü yol temizliği belli oranda gerçekleşmiş olacak.
Ancak, seçimin sonuçları, AKP’yi sahadan kısmen alırken güçlü bir CHP’yi o boşalan alana oturtabilir. Özelikle, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olmasıyla partinin başında İmamoğlu’nu karşısında güçlü bir rakip olarak görebilir.
Solunda, CHP’nin başında İmamoğlu, Sağ’da birden fazla Sağ parti ve lider. Yara almış belli oranda geriletilmiş de olsa AKP, Özellikle DEVA ve Babacan, İYİ Parti’nin ve Meral Akşener’in sağın belirleyeni olmasını zora sokabilir.
Dahası var.
Muhalefetin adayı olarak, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Çankaya’ya çıkması, sistemin yüzünü demokrasiye çevirmesi, HDP’yi rahatlatacaktır. Özelikle Demirtaş’ın dışarıda olması, HDP’nin ve Sol cenahın güçlenmesinin önünü açacaktır.
Mecliste güçlü bir HDP ve Sol İttifak, Meral Akşener’in uykularını kaçırmaya yetmesi dışında Başbakanlık hayalini hepten suya düşürebilir.
Bütün bunları hesaba kattığı, planlar yaptığı için kimse Meral Akşener’i ayıplayamaz. Politika birazda böyle yapılıyor. Ancak bütün bunları alt alta yazıp topladığımızda, Meral Akşener’in, İmamoğlu’nun adaylığını “kazanacak aday” olduğu için mi istiyor, sorusunu sormamızı kaçınılmaz kılıyor.
21 Aralık 2022 Çarşamba
- Hız Sınırlarını Aşmak ve Ortadoğu’nun Çaresizliği - 15 Aralık 2024
- Kozmik Birlik: Hepimiz Yıldızların Çocuklarıyız - 9 Ekim 2024
- İçsel Yolculukta Aldığımız Yaralarla Ayağa Kalkmak - 25 Mayıs 2024