Kılıçdaroğlu: Halkımızın halini yerinde gördüm. Yaşananlara siyaset üstü bakmayı, iktidarla hizalanmayı reddediyorum

CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu, KahramanmaraÅŸ merkrezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin vurduÄŸu Adana’da ve Hatay’daki incelemelerinin ardından sosyal medya hesabından bir video mesaj paylaÅŸtı.

Depremlerin ardından yaÅŸanan sürecin rant siyasetinin sonucu olduÄŸunu kaydeden KılıçdaroÄŸlu, “YaÅŸananlara siyaset üstü bakmayı, iktidarla hizalanmayı reddediyorum” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, video mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Herkese merhaba. Adana, Hatay merkez ilçe, Ä°skenderun ve Antakya’nın ardından son olarak SamandaÄŸ ilçemizi ziyaret ettik. Åžimdi de Arsuz’dayız. Belediye baÅŸkanlarıyla görüştük, depremzedelerle buluÅŸtuk. Bu noktada halkımızla paylaÅŸmak istediÄŸim birkaç ÅŸey var.

Ãœlkemiz korkunç bir yıkımla karşı karşıya kalmıştır. Hepimiz biliyoruz ve gözlüyoruz. Burada yürek burkan görüntüler var. Kalbimiz sızlıyor. Depremden etkilenen insanlarımıza verebileceÄŸim en önemli mesaj, Türkiye’nin kalbi deprem bölgesinde atıyor. Asla ama asla yalnız deÄŸilsiniz. Halkımızın duyguları, düşünceleri ve duaları onlarladır. Halkımız yardım için elinden geleni yapmaktadır, yanınızdayız. Ve ÅŸehirlerimizin, köylerimizin yeniden ayaÄŸa kalkması için elimizden gelen her ÅŸeyi yapacağız. En ciddi ÅŸekilde etkilenen bölgelerde iyileÅŸtirme aÅŸamasına geçeceÄŸiz. Ben ve belediye baÅŸkanlarım bunun için buradayız.

“Bürokratik engelleri kabul etmeyeceÄŸiz”

Ä°ktidara buradan seslenmek istiyorum. Covid sırasında çıkardığınız bürokratik engelleri bu kez kabul etmeyeceÄŸiz. Gerekli yardımları en çok ihtiyaç duyulan yerlere olabildiÄŸince hızlı taşıyacağız. Saray’ın siyasetiyle de PR çalışmalarıyla da yalan dolan haberleriyle de artık ilgilenmiyoruz.

Mesela, bakanlar PR için konvoylarla dolaşıyorlar. Ancak burada felaketin koordinasyonu için gerekli tedbirler alınmamış. Türkiye’nin bu konudaki birikiminden de yeterince faydalanılmamış. Bu felaketlerde kamu kurumlarının, belediyeler ve sivil toplum kuruluÅŸlarıyla iÅŸ birliÄŸi önemli. Ama belediyelere karşı siyasi bir tavır var. Birçok sivil toplum örgütü de baskı altında yok edildi. Askerimiz de yeterince sokulmadı.

Dün sahada 3 bin 500 asker vardı. DoÄŸal bir arama kurtarma personeli olan madencilerimizin sevkinde maalesef çok geç kalındı. Özetle her konuda sınıfta kaldıkları gibi bunda da kaldılar. Devlet nasıl yönetilir bilmiyorlar. Vallahi de bilmiyorlar, billahi de bilmiyorlar. Çok net söyleyeyim. Bu sürecin baÅŸlıca bir sorumlusu varsa o da ErdoÄŸan’dır. 20 yıldır ülkeyi depreme hazırlamayan bu iktidardır. Onun için kendisiyle görüşmeyi de asla düşünmüyorum. Bu meseleyi asla ama asla siyaset üstü de görmüyorum. Bu duruma bizi onun siyaseti getirdi.

“Deprem vergilerini çetelere yedirdiler”

Deprem vergilerini çetelere yedirdiler. Hani nerede o para? O paralar da yok. Ömrü boyunca devlete her biçimde vergi veren halk, ihtiyacı olduÄŸunda devleti yanında göremedi. Varsa yoksa seçim, varsa yoksa saray. Bu ülkeyi ne zaman batırsa ‘yanımda olun’ çaÄŸrıları yapıyor. Hadi oradan, seninle iÅŸim olmaz. Olmayacak da.

İnsanlarımızın halini gördükçe öfkem artıyor. Birileri bu ülkenin kaynaklarının nereye harcandığının hesabını vermek zorundadır. Onun için birilerinin felaketi yumuşatma çabalarına destek vermeyi asla düşünmüyorum. Belediye başkanlarımıza söyledim. Kaynak sağlamak için ellerinden geleni yapacaklar. Bürokratik engel mi koyuyorlar? Yapın, dinlemeyin. Bu halka ekmek, battaniye bulmak için tutuklanmanız gerekirse tutuklanın. Ağız dalaşı, protokoller, bürokrasi bitti. Çünkü söz bitti söz.

Milyonlarca insanımız sokaklarda. Ä°mkanı olan gece arabasında uyuyor. Binlerce canımız enkaz altında, yaralıyız. Hem üzgünüz, hem öfkeliyiz. Artık onarma, iyileÅŸtirme zamanıdır. Milletimiz zaten dayanışma içindedir. Benim ErdoÄŸan ve sarayı ile dayanışmama gerek yoktur. BaÅŸkanlarım gün boyu yanımdaydı. Ben onlara güveniyorum. Milletimiz ve biz omuz omuza verip bu iÅŸin altından kalkacağız. Biz bu ÅŸehirleri yeniden ayaÄŸa kaldırırız. Milletime söz veriyorum.”