Tolga Şardan’ın T24’teki “Büyüteç” köşesinde kaleme aldığı Kartalkaya Grand Kartal Oteli yangını, Türkiye’deki denetimsizlik, yasal boşluklar ve siyasi bağlantıların trajik bir örneği olarak karşımızda duruyor. 78 kişinin yaşamını yitirdiği bu facia, bir yandan İstanbul Gayrettepe’deki Masquerade gece kulübü yangınından çıkarılmayan dersleri, diğer yandan da bürokrasinin ve siyasetin ihmallerini gözler önüne seriyor.
İhmaller ve Yasal Karmaşa
Yangının ardından yapılan soruşturmalar, otelin mutfağından başlayan yangının yapısal eksikliklerle büyüdüğünü ortaya koyuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yangın önleme denetimlerini tam anlamıyla gerçekleştirmemesi, otelin girişindeki kafeye verilen ruhsatın Bolu Belediyesi tarafından eksik denetimlerle düzenlenmesi ve bu süreçte yetki karmaşası yaşanması, facianın arkasındaki ciddi sorunlardan bazıları.
Valilik ve belediye, yangın önleme tedbirleri konusunda yeterince adım atmamış görünüyor. İddialara göre, otelin en üst iki katının kaçak yapı olduğu bilinirken herhangi bir müdahale yapılmamış. Bu durum, sadece denetim mekanizmasının değil, yerel yönetimlerin de ciddi bir ihmalle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Siyasi ve Bürokratik Bağlantılar
Otel sahibi Halit Ergül’ün siyasetle olan güçlü bağlantıları dikkat çekiyor. Ergül’ün, devlet orman arazilerini kiralama ve otel projelerini hayata geçirme sürecinde dönemin Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı’ndan destek aldığı öne sürülüyor. Bu bağlantılar, ihmaller zincirinin yalnızca yerel değil, merkezi siyasete kadar uzandığını işaret ediyor.
Tolga Şardan, 2023’te İstanbul Gayrettepe’deki Masquerade gece kulübü yangınını hatırlatıyor. O olayda da denetim eksikliği ve ihmaller nedeniyle 29 kişi yaşamını yitirmişti. Şardan, eğer Masquerade trajedisinden ders alınmış olsaydı, Kartalkaya’da bu kadar büyük bir facianın önlenebileceğini savunuyor.
Yayın Yasağı ve Bakanlığın Sessizliği
Kültür ve Turizm Bakanlığı, olayın ardından müfettiş görevlendirse de bir aydır rapor yayımlanmadı. Ayrıca getirilen yayın yasağı, facianın üzerinin örtülebileceği endişesini artırıyor. Şardan, bu yasağın sorumluların hesap vermesini engelleme çabası olabileceğini öne sürüyor.
Bu tür trajediler sonrası sorumluların hesap vermesi, ne zaman Türkiye’de bir standart haline gelecek? Daha kaç facia yaşanmalı ki gerçek anlamda bir denetim mekanizması işlesin?
Kaynak: T24’te Tolga Şardan’ın “Büyüteç” köşe yazısından derlenmiştir.