‘İnsanlar su bulamazlarsa, suyun olduğu yerlere göç dalgaları oluşur’

Küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi konuların tartışıldığı COP26 Zirvesi’nde beşinci güne girildi.

İskoçya’nın Glasgow şehrindeki toplantılarda aşırı doğa olayları ve emisyon oranının yanı sıra tatlı suya erişim ve dünyanın bazı bölgelerinde yaşanan su sıkıntısı gibi konular da masaya yatırıldı.

Gelecekte dünya savaşlarının su sorunu yüzünden çıkacağına dair bilim insanlarının öngörüleri uzun yıllardır tartışma konusuydu.

COP26’da konuşan Dr. Shadad Attili’nin söyledikleri bu öngörüyü doğrular nitelikte. Eski Filistin Su Bakanı Attili’ye göre gerekli çalışmalar yapılmazsa yakın gelecekte insanlar suya erişimin kısıtlı olduğu bölgelerden suyun bol olduğu yerlere göç etmek zorunda kalacak.

[bs-quote quote=”İnsanlar suya erişemezse, suyun olduğu bölgelere göç eder. İnsanların yeteri kadar yiyeceği yoksa, yiyecek bulabileceği yerlere göç eder. Bu durum ülkelerde iç istikrarsızlık yaratır. Aynı zamanda da bölgesel istikrarsızlık…” style=”default” align=”left” color=”” author_name=”Dr. Shadad Attili ” author_job=”” author_avatar=”” author_link=””][/bs-quote]

Bu durumun küresel bir sorunu körüklediğini belirten Attili, yeni göç dalgalarının dünya genelinde büyük bir istikrarsızlığa yol açacağını, bu durumun savaş, ekonomi ya da insan hakları ihlallerinden ziyade su sorunu sebebiyle olacağını ifade ediyor.

İklim değişikliğinin dünyadaki yağmur yağış oranına ve şekline etki ettiğini ifade eden Attili, “Yağmurun yağış şekli ve miktarı tarım sektörüne doğrudan yansıyor. Çiftçiler yağmura bağımlılar. Suya erişim, insanların temel haklarından bir tanesi. İnsanlar suya erişemezse, suyun olduğu bölgelere göç eder. İnsanların yeteri kadar yiyeceği yoksa, yiyecek bulabileceği yerlere göç eder. Bu durum ülkelerde iç istikrarsızlık yaratır. Aynı zamanda da bölgesel istikrarsızlık… Durum gerçekten de çok ciddi.” diye konuştu.

“Yeşil Fon diye bir şey oluşturulmalı. Bu sayede iklim değişikliğinin sonuçlarına karşı, gelişmekte olan ülkelerin mali sorunları çözülebilir. Adaptasyon, kısıtlama ve diğer meseleler… Su rezervlerini artırmalıyız. Tarımda kullanılan sulama sistemleri çok daha iyi bir şekilde yönetilmeli. Her sektörde reform yapılmasına ihtiyaç var. Su sektöründe buharlaşmayı ve su kaybını önlemek için reform yapılmalı. Her damla suyu bölgemizde tutmak içinçalışmalar yapılmalı.”