İliç’teki Çevre Felaketi ve Murat Kurum’un Sorumluluğu

İliç’te yaşanan ve Cumhuriyet tarihinin en büyük çevre felaketlerinden biri olarak anılan siyanürlü atık faciasına ilişkin davada hazırlanan iddianame tartışma yaratmaya devam ediyor. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği eski Bakanı Murat Kurum’un sorumluluğunun bilirkişi raporlarında “buharlaştırıldığını” ancak bu sorumluluğu belgelediklerini söyledi.

“Kurum’un Kusuru ÇED Raporundan Buharlaştı”

Erzincan İliç’teki Anagold Altın Madeni’nde yaşanan ve çevreye siyanür ve kimyasal maddelerin karışmasına neden olan faciada 9 işçi hayatını kaybetmişti. Ancak olayın ardından hazırlanan iddianamede Murat Kurum ve diğer kamu görevlilerinin yargılanmamasına karar verildi. Deniz Yavuzyılmaz, ilk bilirkişi raporunun Murat Kurum’u asli kusurlu gösterdiğini ancak bu heyetin değiştirildiğini ve yeni bilirkişi raporunda Kurum’un sorumluluğunun ortadan kaldırıldığını belirtti.

Yavuzyılmaz, ÇED raporlarına dikkat çekerek, “2021’deki 2. Kapasite Artışı ÇED Olumlu Kararı’na imza atan dönemin Bakanı Murat Kurum da dahil bakanlık yetkilileri hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Bu şekilde, Kurum’un yer almadığı bir iddianame hazırlanmış oldu” dedi.

“İddianame Çelişkili ve Siyasi”

Yavuzyılmaz, davanın seyrini değiştirecek belgeler elde ettiklerini ifade ederek, iddianamenin taraflı ve çelişkili olduğunu öne sürdü. “2020’de Faz4B adı verilen bir kapasite artış projesi hatalı bulunmuş. Bu proje dönemin Bakanı Murat Kurum tarafından onaylanmış. Eğer proje hatalıysa, neden Kurum yargılanmıyor? Eğer proje doğruysa, bu projeden dolayı birçok kişi neden tutuklu?” diye sordu.

CHP’li vekil, Murat Kurum’un sorumluluğunu belgelediklerini belirterek, adaletin sağlanması için davanın takipçisi olacaklarını vurguladı.

İliç Felaketinin Arkasında Yatanlar

İliç’teki facia, yalnızca çevresel etkileri değil, aynı zamanda kamu görevlilerinin hesap verebilirliği ve yargı bağımsızlığı konusundaki tartışmaları da yeniden gündeme getirdi. Özellikle AKP’ye yakınlığıyla bilinen Çalık Holding’in ortak olduğu SSR Mining’in olayda yer alması, davaya dair siyasi baskı iddialarını güçlendiriyor.

Adalet arayışı devam ederken, kamuoyunun davayı yakından takip etmesi, çevre felaketlerinin tekrarını önlemek için kritik bir öneme sahip.