7 Mayıs 2025 sabahı Ankara’da, Türkiye’nin vicdanını kanatan bir karara imza atıldı. Anayasa Mahkemesi, milyonlarca sokak hayvanının hayatını doğrudan etkileyen yasa değişikliğini iptal etmeyi reddetti. Kararın ardından hayvan hakları savunucuları sokaklara döküldü, ancak yalnızca kararın değil, vicdanların da susturulmaya çalışıldığı bir gün yaşandı.
Yasanın Ardındaki Gerçek: Bir Toplama ve İmha Düzeni
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 2024 yılında tüm itirazlara rağmen kabul ettiği yasa, sokaktaki köpeklerin toplanıp barınaklara kapatılmasını ve sahiplendirilene dek tutulmasını öngörüyor. Ancak sokakta ne barınak ne bakım gören hayvanlar var artık. Hayvan hakları savunucularının iddialarına göre bu yasa uygulamada bir imha düzenine dönüşmüş durumda.
Avukat Tuğba Gürsoy, AYM’nin bu yasayı iptal etmeyerek binlerce hayvanın göz göre göre öldürülmesine göz yumduğunu söyledi:
“AYM bugün, on binlerce hayvanın serbestçe öldürülebileceğine dair katliam yasasını onayladı. Bu karar, ötanazi adı altında sistematik işkenceleri meşrulaştırıyor. Daha baygınken canlı canlı gömülen hayvanların çığlıkları artık yasal çerçevede susturulacak.”
AYM’nin Red Kararı: Hukukun Değil, Talimatın Sonucu mu?
Gürsoy ve diğer savunucular, karara ilişkin gerekçeyi öğrenmek için saatlerce AYM önünde beklediklerini ancak yanıt alamadıklarını söylüyor. “Bu karar bilimle, hukukla, anayasa ile açıklanamaz. Bu karar, başka yerlerden gelen bir talimatla alınmışa benziyor,” diyor Gürsoy.
Doğa İnsan Hayvan Koruma ve Bilgilendirme Konfederasyonu (DİHKONFED) Başkanı Haydar Özkan da yasa ile katliamın resmileştiğini vurguluyor:
“Hayvanlar, belediyeler ve bazı cani ruhlu bireyler tarafından öldürülmeye devam ediyor. AYM’nin kararıyla artık bunun bir adı da, kılıfı da var.”
Barınaklar mı, Ölüm Kampları mı?
Yeni yasa, belediyelere barınak yapmaları ve 2028’e kadar mevcut koşulları iyileştirmeleri için süre tanıyor. Ancak hayvan hakları savunucuları, 2004’ten beri yürürlükte olan ve benzer görevler yükleyen önceki yasa bile uygulanmamışken, yeni düzenlemenin yalnızca yıkım getireceği görüşünde.
Barınaklar, bir bakım ve koruma alanı olmaktan ziyade birer ölüm kampı olarak görülüyor. Özkan’a göre mevcut kapasite ve denetimsizlik göz önünde bulundurulduğunda, bu barınaklara toplanacak 4 milyon sokak hayvanının yaşama şansı yok:
“Bu ne insanlığa, ne İslam’a, ne vicdana sığar.”
Yasada Açık Katliam Yok Ama Yoruma Açık Bir ‘Öldürme Yetkisi’ Var
Yasa metninde tüm sokak köpeklerinin öldürüleceği yönünde açık bir hüküm yer almıyor. Ancak ‘insan ve hayvan sağlığı için tehlike arz eden’, ‘olumsuz davranışları kontrol edilemeyen’, ‘bulaşıcı hastalık taşıyan’ köpeklerin veteriner hekim gözetiminde öldürülebileceği ifade ediliyor. Hayvan hakları savunucuları bu ifadenin hem belirsiz hem de kötüye kullanıma açık olduğunu belirtiyor. Zira neyin “olumsuz davranış” olduğu ya da ne zaman “tehlike” oluşturduğu idari takdirle, yani yerel otoritelere göre değişebiliyor.
AYM Önünde Müdahale, Sokakta Direniş
AYM binası önünde bir araya gelen hayvan hakları savunucuları, kararı protesto ederken polis müdahalesiyle karşılaştı. Arbede sırasında bazı göstericiler darp edildi, bazıları gözaltına alındı. Ancak bu durum ne protestoları bastırabildi ne de mücadele kararlılığını zayıflattı.
Avukat Tuğba Gürsoy, mücadelelerinin sokakta süreceğini açıkça dile getiriyor:
“Bu yasayı sokakta biz yazacağız. Sokaklardaki dostlarımızı tekil örneklerde korumaya devam edeceğiz. Her ihbara gideceğiz. Her canlının yanında olacağız.”
Haydar Özkan ise mücadelenin artık bireysel değil kitlesel bir dayanışmaya dönüşeceğini vurguluyor:
“Belediyelerin canlarımızı katletmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bütün hayvanseverlerle birleşerek bu planı ifşa edeceğiz, önüne geçeceğiz.”
Hukuk Geri Çekildi, Vicdan Sahneye Çıktı
Anayasa Mahkemesi’nin kararı, sokaktaki hayvanların yaşam hakkını değil, yönetimin ‘düzen’ anlayışını tercih etti. Bu kararın ardından artık hukukun değil, vicdanların ve sokaktaki direnişin belirleyici olacağı bir sürece giriliyor. Hayvan hakları savunucuları için bu karar, bir son değil, yeni bir başlangıç. Zira onlar için mücadele ne mahkeme salonlarında başladı ne de orada bitecek. Bu yasa değişene kadar, direniş sokakta sürecek.
- Evren Neden Var? Madde ve Antimadde Üzerine Yeni Araştırmalar - 24 Mayıs 2025
- Furkan Karabay’ın Tutukluluğuna Yapılan İtiraz Reddedildi - 24 Mayıs 2025
- Cumartesi Anneleri 1052. Hafta Eyleminde Örhan Ailesi İçin Adalet Talep Etti - 24 Mayıs 2025