CHP lideri Özgür Özel’in kamuoyuna taşıdığı “Çağlayan’da gizli tanık intihara kalkıştı” iddiasının ardından, intihar girişiminde bulunan İdris Özcelep’in polis ifadesi ortaya çıktı; Özcelep, kendisine kimliğinin gizli tutulacağı sözünün verildiğini, ancak adının kamuoyuna yansımasıyla “onurunun zedelendiğini” ve bu nedenle intihara teşebbüs ettiğini söyledi.
İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde 26 Ağustos 2025’te yaşanan intihar girişimi, muhalefet ile yargı makamları arasında yeni bir tartışma başlığına dönüştü. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik operasyonlar kapsamında ifade veren bir gizli tanığın adliyede intihara kalkıştığını açıklamasının ardından, olayın faili İdris Özcelep’in polise verdiği ayrıntılı ifade kamuoyuna yansıdı.
Başsavcılık: ‘Gizli tanık değil’
Özel’in açıklamasından kısa süre sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yazılı bir açıklama yaparak, intihar girişiminde bulunan kişinin soruşturmadaki gizli tanıklardan biri olmadığını, görüntülerin “bir vatandaşın intihar teşebbüsüne” ait olduğunu duyurdu. Ancak bu açıklamaya rağmen, söz konusu kişinin İBB dosyasında “mağdur ve müşteki” sıfatıyla ifade vermiş olması, olayın siyasi ve hukuki boyutunu ortadan kaldırmadı.
‘Kimliğimin gizli kalacağı söylendi’
Gazete Pencere’den Can Bursalı’nın haberine göre, İdris Özcelep ifadesinde, savcılık sürecinde kendisine kimliğinin gizleneceği yönünde güvence verildiğini belirtti. Özcelep, operasyonların ardından adının kamuoyuna yansıdığını vurgulayarak, “Onurumla oynandığını ve kullanıldığımı düşündüm. Kendime yediremedim” dedi.
Bu ifadenin, özellikle “gizli tanıklık” ve tanık güvenliği tartışmalarının yoğunlaştığı bir dönemde ortaya çıkması dikkat çekti.
Adliyede yaşananlar: ‘Görüşme talebim reddedildi’
Özcelep, 26 Ağustos günü saat 16.00 sıralarında İstanbul Adalet Sarayı’na giderek Başsavcı ile, 4. İdare Mahkemesi’nde devam eden davası hakkında görüşmek istediğini anlattı. Güvenlik görevlileri ve özel kalem aracılığıyla talebini ilettiğini, ancak başsavcının “misafirleri olduğu” gerekçesiyle görüşmenin reddedildiğini söyledi.
Özcelep, bu noktada yaşadığı hayal kırıklığı ve daha önce verilen gizlilik sözlerinin tutulmadığına dair inancının, intihar girişimini tetiklediğini ifade etti.
İSKİ baskını ve tehdit iddiaları
Özcelep’in geçmişi de dosyada yer alan dikkat çekici unsurlar arasında. Pendik’te maden ruhsatı talebi reddedilen Özcelep’in, 2024 yılında İSKİ’yi basmaya kalkıştığı ve İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa’yı ölümle tehdit ettiği, resmi tutanaklara yansıyan bilgiler arasında bulunuyor.
Bu olay nedeniyle İstanbul İdare Mahkemesi’nde dava açan Özcelep’in, söz konusu davadan da istediği sonucu alamadığı belirtiliyor.
Siyasi tartışma ve tanık güvenliği sorunu
Olay, yalnızca bireysel bir intihar girişimi olmanın ötesine geçerek, Türkiye’de yargı süreçlerinde tanıkların korunması, gizlilik vaatlerinin bağlayıcılığı ve siyasi dosyalarda kişilerin nasıl konumlandırıldığına dair daha geniş bir tartışmayı beraberinde getirdi. Muhalefet cephesi, yaşananları “yargı pratiğinin insan hayatı üzerindeki etkilerinin çarpıcı bir örneği” olarak değerlendirirken, yargı makamları ise iddiaların siyasi manipülasyona dönüştürülmesine karşı uyarılarda bulundu.
- NHY / Gazete Pencere – Can Bursalı











