Gıda israfının faturası 214 milyar TL

Küresel bir problem haline gelen yemek israfı gün geçtikçe artarken yapılan araştırmalara göre Türkiye’de her yıl 26 milyon ton gıda çöpe gidiyor. Sadece İstanbul’daki çöpün yüzde 45’i ise gıda ürünü… Yapılan gıda israfı ise 214 milyar liralık gıda kaybına yol açıyor

Ekonomist Dergisi’nden Özlem Bay Yılmaz’ın haberine göre, dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de giderek küresel bir sorun haline gelen gıda israfı, gün geçtikçe etkisini artırmaya devam ediyor. Yapılan araştırmalara göre dünya genelinde her yıl 1,3 milyar ton gıda çöpe giderken, yine yapılan araştırmalara göre dünyada her gün yaklaşık 25 bin kişi de açlığa bağlı olarak hayatını kaybediyor.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yapılan açıklamalara göre; her yıl üretilen tüm gıdaların yaklaşık üçte biri boşa gidiyor. Üretimi gerçekleştirilen 4 milyar tonluk gıdanın sadece 2,7 milyar tonu tüketiliyor. Bu israflar doğal kaynaklarla birlikte ekonomik olarak da ciddi zararlara neden oluyor. İsraf edilen 1,3 milyar ton gıdaların yıllık değeri 1 trilyon dolar olarak belirlendi. Üstelik küresel ölçekte israf edilen yiyeceklerin sadece dörtte birlik oranının kurtarılmasıyla dahi 840 milyon aç insanın karnının doyurulabileceği tespit edildi.

214 MİLYAR TL’LİK GIDA KAYBI

Yapılan araştırmalar kapsamında, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’nın 2018 yılı raporuna göre, ülkemizde her yıl 26 milyon ton gıda çöpe gidiyor. Yapılan gıda israfı ise 214 milyar liralık gıda kaybına yol açıyor.

Araştırmaların sonucuna göre, gıda israfının yüzde 42’si evlerde meydana geliyor. Türkiye’de satın alınan gıdanın yaklaşık yüzde 23’ü tüketilmeden çöpe atılıyor. En çok çöpe atılan gıdaların başında ise ekmek ve unlu mamuller, sebze ve meyveler geliyor. Üretilen meyve sebzenin en az yüzde 30’u daha sofraya ulaşmadan çöpe gidiyor. Bununla birlikte günde 4,9 milyon, yılda ise 2,1 milyar ekmek israf ediliyor. Üretilen her üç ekmekten biri çöpe gidiyor.

YÜZDE 45’İ GIDA ÜRÜNÜ

Her yıl milyarlarca lira değerinde gıda çöpe atılıyor. Kayıtlara göre, Türkiye’den her yıl ortalama 33 milyon ton atık toplanıyor. Atıkların 14,5 milyon tonunu ise gıda ürünleri oluşturuyor. Sadece İstanbul’daki çöpün yüzde 45’i gıda ürünü…

İsraf edilen gıda yalnızca gıda maddelerinin çöpe gitmesi demek değildir. Aynı zamanda doğal kaynakların da kaybı anlamına geliyor. Gıda israfı kıt olan tüm kaynaklarımızın kaybına neden olduğu gibi doğamıza ve ekonomimize de ciddi zarar veriyor. FAO’nun son raporuna göre tarladan satış noktasına kadar üretilen gıdanın kaybı yüzde 14. Satış ve tüketim zincirinde ise gıda israfı 1/3 olarak gerçekleşiyor. Gıda kayıp ve israfı en fazla yaş meyve ve sebzede görülüyor. Bunu hazır yemek ve ekmek takip ediyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı araştırmalara göre; bir kilo kırmızı et için 15 ton, bir kg peynir için 5 ton, bir kilo pirinç için 3,5 ton, bir kilo domatesin yetişmesi için ise 184 litre suya ihtiyaç var.

İSRAFIN ENGELLEYEN PROJE

İsrafın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılması ve atık oluşumunun en aza indirilmesi için atıkları dönüştürüp, yeniden üretim sürecine kazandıran Seyhan Belediyesi ve Adana İşkadınları Derneği’nin (İŞKAD) birlikte, yaklaşık iki ay önce israfı önemli oranda engelleyecek ‘Gıdamı Koruyorum’ projesini hayata geçirdi.

“Çöp sandığınız pek çok şeyin içerisinde faydalı mikroorganizmaları barındığı ve süreç içerisinde doğanın teşekkürünü kabul ederek geri dönüşümü sağlamalı, böylelikle organik gübrenin bilincini kazandırarak yaygınlaştırılmasını sağlamalıyız” diyen Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, gıda israfının Türkiye’de de büyük bir sorun haline geldiğine işaret ediyor.
Türkiye’de her yıl ortalama 26 milyon ton gıdanın çöpe gittiğinin altını çizen Akay, “Bu israflar doğal kaynaklarla birlikte ekonomik olarak da ciddi zararlara neden oluyor. Amacımız hem israfı önlemek hem de organik atıkların çöpe gitmesini önleyip, geri dönüşüm aracılığıyla yeniden doğaya kazandırmak” diye ekliyor.

ORGANİK ATIKLARI TOPLANACAK

Proje kapsamında restoranlardan organik atık desteği sağlanacak. Restoranlarda yemek yapımında kullanılan domates, salatalık, biber, marul, maydanoz, nane, dereotu, ıspanak, kabak, patlıcan, patates, enginar, roka, taze fasulye, bakla gibi tüm sebze atıkları, turunçgil hariç tüm meyve kabuk ve atıkları, kahve, çay, kuruyemiş kabukları, zeytin çekirdeği ve yumurta kabuklarını toplanıp Kompost Gübre Üretim Tesisleri’nde organik gübreye dönüştürülecek.

YANAN TOPRAKLARA TAZE KAN

Kompost gübrenin toprağı organik madde miktarını iyileştirme ve toprağın yapısını havalandırma özelliğine sahip olduğunu dile getiren Akay, “Kompostun tarımda kullanımı ile bitkilerin ihtiyacı olan özellikle azotun sağlanması ile birlikte toprağın organik madde içeriğinin zenginleştirilmesi sağlanır, toprağın pH dengesini düzenlenir. Kompost bitkilerin büyümesini hızlandırır ve bitkileri güçlendirir” diye anlatıyor.

Ülkemizin son dönemde karşı karşıya kaldığı ve bizi derinden etkileyen orman yangınları neticesinde yanan tarım arazilerimiz şu an için organik madde kaybına neden olarak bitki yetiştiriciliğine uygun değil. Üretilen kompost gübreler, yangının zarar verdiği topraklarla buluşturularak, toprağın ıslah edilmesi ve geri kazanımın sağlanması ve tekrar bitki yetiştirilebilir hale gelmesi hedefleniyor.

DOĞAYA VE EKONOMİYE ZARAR VERİYOR

Proje kapsamında gıda işletmelerinin mutfak atıkları düzenli olarak toplanarak, Seyhan Belediyesi’nin bundan bir buçuk yıl önce başlattığı kentsel atıkların (park bahçe, pazar atıkları vb.) geri dönüştürülmesiyle elde edilen kompost üretim tesislerinde üretilen organik gübreye dönüştürülecek. İŞKAD Başkanı Berman Mantı, konuyla ilgili, “Üretilen organik gübre orman yangınlarda zarar gören tarım alanlarında bitki üretimine uygun hale getirilmesi için kullanılacak ve organik mutfak atıklarına geri dönüşümle değer kazandırılarak Seyhan Belediyesi Kompost gübre üretim tesisinde yeniden değerlendirilerek önemli oranda israfın da önüne geçilecek” diyor.

NE Mİ YAPMALIYIZ?

*Market alışverişlerimizi ihtiyacınıza göre yapmalıyız.
*Porsiyonlarımızı yiyebileceğiniz miktara göre ayarlamalıyız.
*Restoranlarda tüketebileceğimiz kadar yemeği ısmarlamalıyız. Hatta ikram menülerinde servis yetkilisine müdahale ederek miktarı biz belirlemeliyiz.
*Restoran ve kafelerde tüketemediğimiz gıdaları bir sonraki öğünde tüketmek üzere paket yaptırmalıyız.
*Tüketemediğimiz ekmeği dondurucuda muhafaza etmeliyiz.