Eğitim-Sen’den Proje Okulları İle İlgili Sert Tepki

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2025 yılı Proje Okulları öğretmen atama ve yönetici görevlendirme sürecine ilişkin sert bir açıklama yayımladı. Açıklamada, atamaların liyakatten uzak, siyasi sadakati esas alan bir anlayışla gerçekleştirildiği vurgulanarak, bu uygulamanın kamusal eğitimde adalet ve eşitlik ilkelerine aykırı olduğu belirtildi.

“Liyakat Yine Yok Sayıldı”

Sendika, Proje Okulları’na yapılan atamaların yine şeffaflıktan uzak bir şekilde yürütüldüğüne dikkat çekti. Atamaların herhangi bir objektif kritere –mesleki kıdem, hizmet süresi, performans, akademik yeterlilik gibi göstergelere– dayandırılmadığı ifade edilen açıklamada, Bakanlığın tamamen keyfi biçimde öğretmen ve yönetici atayabildiği belirtildi.

Eğitim-Sen’e göre, söz konusu uygulama yalnızca bireysel mağduriyetler yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda kamu eğitim sisteminin niteliğini ciddi biçimde zedeliyor. Emek ve mesleki birikim yok sayılıyor; siyasi sadakat, mesleki liyakatin önüne geçiyor.

“Proje Okulları Siyasal Kadrolaşmanın Aracı Haline Getirildi”

Açıklamada en çarpıcı ifadelerden biri şu oldu: “Siyasi sadakat, mesleki liyakatin yerini almıştır!”
Eğitim-Sen, uzun süredir Proje Okulları’na yapılan atamalarda iktidara yakın sendika üyelerine ayrıcalık tanındığını, denetime kapalı mülakat süreçleriyle öğretmen ve yöneticilerin belirlendiğini ve bu durumun proje okullarını siyasal kadrolaşmanın merkezi haline getirdiğini belirtti.

2025 yılı atamalarının da bu gerçeği değiştirmediğini belirten sendika, “Yüzlerce nitelikli ve deneyimli öğretmen, sadece Bakanlık takdiriyle dışarıda bırakıldı,” diyerek süreci eleştirdi.

“Proje Okullarının Statüsü Keyfiyetten Kurtarılmalı”

  • Eğitim-Sen, açıklamasında çözüm önerilerini de sıraladı. Buna göre:
    Proje okulu statüsü, illerde oluşturulacak bağımsız ve liyakat temelli komisyonlar tarafından belirlenmeli.
  • Atamalarda somut ve ölçülebilir kriterler esas alınmalı: Mesleki deneyim, hizmet süresi, performans, akademik başarı gibi objektif göstergeler dikkate alınmalı.
  • Proje okullarına yapılacak atamalarda tüm yetkinin Bakanlık’ta toplanması eşitsizlik ve adaletsizlik yaratıyor; bu yetkiler sınırlandırılmalı.
  • Proje okullarına atanan öğretmenlerin yer değişikliği hakkı yalnızca proje okullarıyla sınırlı olmamalı, genel tayin sistemine entegre edilmelidir.

“Eğitim Kurumları İktidarın Arka Bahçesi Değildir!”

Sendika, açıklamasını şu güçlü mesajla sonlandırdı:
“Eğitim kurumlarının, siyasal iktidarın arka bahçesine dönüştürülmesine seyirci kalmamız mümkün değildir.”
Bu haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı tüm eğitim emekçilerini dayanışmaya ve birlikte mücadeleye davet eden Eğitim-Sen, konuyla ilgili hukuki süreci sonuna kadar sürdüreceklerini bildirdi.

  • NHY / Eğitim Sen