DoÄŸru yerde durmak…

Doğru yerde durmak lazım!
Doğru yerde durmayanlar, eksik, çarpık görürler.
Tepeden baktıklarında küçük, aşağıdan baktıklarında büyük görürler.
 
Ayrıca uzaktan, yakından,
sağdan ve soldan bakınca da değişir görüntü.
Hem sadece görüntü değil;
Ses deÄŸiÅŸir,
renk deÄŸiÅŸir
koku deÄŸiÅŸir.
 
Adaletin dimdik durduÄŸu, yerdir doÄŸru yer.
Güçle parayla el değiştirmez,
eğilip bükülmez,
yapraklarının yönünü rüzgara göre çevirmez.
 
İnsanı hayvandan ayıran en önemli duygunun
yani utanma duygusunun da tıpkı dürüstlük gibi erdemden sayıldığı yerdir doğru yer.
Orada duran insanların ar damarları da tıkanmamıştır.
Utanmazlıklarıyla anılmazlar.
 
Yoksulların yoksulluklarından değil, arsızların arsızlıklarından utandığı yerdir doğru yer.
 
DoÄŸru yerde duranlar,
araştırmak, okumak, düşünmek yerine, paraya, mevkiye ulaşmayı hedefleyip keyfine bakmazlar.
 
Kendi çocuklarını
büyük laflarından sakınıp, bunu başkalarının çocuklarını etkilemek için kullanmazlar.
Ve onlara en iyi olanakları sağlarken, taşın altına diğerlerinin çocuklarının ellerini sokmazlar!
 
Ne başkasının evladının canıyla vatan yaratırlar,
ne de başkasının evladının canıyla vatanı kurtarırlar!
 
DoÄŸru yerde duranlar,
herkes için adalet,
herkes için hoşgörü,
herkes için barış isterler.
 
İnsanların aldıkları kararlarda vicdanlarına danışmalarını isterler
Ve tüm bunlar için uğraşırlar!
 
Her siyahın içinde beyaz bir nokta vardır.
Eğer insanın durduğu yer değişirse kaderi de değişir.
 
Doğru yerde durmak lazım!