DİSK: İşçi sınıfı olmadan Cumhuriyet olmaz

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, işçilerin 100. yıl bildirgesini okudu. Bildirgede, “İşçi sınıfı olmadan Cumhuriyet olmaz. Cumhuriyet ikinci yüzyıla ancak başta örgütlü işçi sınıfı olmak üzere halk egemenliği ile taşınabilir” ifadeleri yer aldı.

DİSK, Cumhuriyet’in 100. yılına doğru gidilirken işçilerin 100. yıl bildirgesini açıkladı. “Demokratik ve Sosyal Cumhuriyet ile Emeğin Türkiye’si” başlığıyla açıklanan bildirgeyi DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu okudu.

“Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının eşiğinde ülkemiz için bir karar anındayız” diyen Çerkezoğlu, egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu bir yönetim biçimi olarak tarif edilen Cumhuriyet ile otokrasi ve tek adam yönetiminin bağdaşamayacağını vurguladı. Çerkezoğlu, “Toplumun yüzde 1’inin, toplumun yüzde 99’unun üzerindeki egemenliğine dayalı bir rejim ile Cumhuriyet taban tabana çelişir.” dedi.

“Özelleştirmeler ile Türkiye’nin kamusal birikimi yok edildi”

Neoliberalizmin, son yarım yüzyılda Cumhuriyet’i enkaza çevirdiğini, işçileri ve kadınları Cumhuriyet’ten iyice dışlandığını belirten Çerkezoğlu, “Son 20 yılda AKP yönetimi altında siyasal demokrasinin ve hukuk devletinin en küçük olanaklarının da yok edildiği otokratik rejim, neoliberal saldırının ve karşı devrimin zirvesidir” diye konuştu.

Çerkezoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

“12 Eylül ile başlayan bu tahribat AKP döneminde Cumhuriyet’in tüm hukuksal kazanımlarının yok edildiği otoriter bir rejim altında perçinlendi. Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana yaratılan ekonomik değerler, yoksul kentlerin istihdamına destek veren, halkın alım gücüne uygun üretim yapan tesisler, işletmeler tek tek satıldı. Özelleştirmeler ile Türkiye’nin kamusal birikimi yok edildi. Özelleştirmelerin yüzde 80’i AKP döneminde gerçekleştirildi; yani emeğin, halkın birikimine en büyük darbe bu dönemde vuruldu.

“İşçi sınıfı olmadan Cumhuriyet olmaz”

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) Küresel İşçi Hakları Endeksi’nde ülkemiz dünyada işçilerin haklarının en kötü olduğu 10 ülke arasına girdi. 14 milyonu aşan sayıda işçi, herhangi bir sendikal korumaya sahip değil. İşçilerin yüzde 92’si ise toplu iş sözleşmesi hakkı başta olmak üzere sendikal haklarını kullanamıyor.

Türkiye ekonomisi dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olarak sunulurken, sadece son 2 yılda üretilen değerde emeğin payı yüzde 37’den yüzde 25,2’ye düştü. Sermayenin payı ise 2020-2022 arasında yüzde 42,9’dan yüzde 54’e çıktı.

İşçi sınıfı olmadan Cumhuriyet olmaz. Cumhuriyet ikinci yüzyıla ancak başta örgütlü işçi sınıfı olmak üzere halk egemenliği ile taşınabilir.

“Sadece bir aday, bir parti tercihi yapmayacağız”

Önümüzdeki dönemde, sadece bir aday, bir parti tercihi yapmayacağız. AKP’nin kökleştirdiği neoliberal dönüşümün bir sonucu olarak işçilerin, emekçilerin, yoksulların, gençlerin, kadınların, halkımızın geniş kesimlerinin siyasetten dışlanmasına, tüm ifade ve katılım kanallarının kapatılmasına, siyasetin demokratik zeminlerden uzaklaşmasına karşı bir yanıt üreteceğiz.

Yani sadece nasıl bir Cumhurbaşkanı sorusuna yanıt vermeyecek, nasıl bir Cumhuriyet istediğimize, Cumhuriyet’in nasıl kendi anlamının hakkını vererek yaşayabileceğine dair fikirlerimizi de savunacağız.”