DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu: “Kod-29 zulmüne son verilmelidir”

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Patronlar, bu haksızlığı, hukuksuzluğu yaparken, en temel yasal ve anayasal haklarımızı yok sayma cesaretini gösterirken bu cüreti ve cesareti ülkeyi yöneten siyasi iktidardan alıyorlar” dedi.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ile birlikte Çorum’da kimyasal ürün üreten bir fabrikadan sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan 90 işçinin düzenlediği eyleme katıldı.

Çerkezoğlu eylemde yaptığı konuşmada, Kod-29 ile işten çıkarmaların incelenerek onaylanması gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Kod-29 ile işten çıkarmanın yaygınlaştığı bu süreçte işverenler, işçileri işten çıkardığında çalışma bakanlığı bu işten çıkarmaları otomatik olarak kabul edemez. İnceleme yapmak zorundadır. Yani işveren ‘ahlak ve iyi niyet kuralları dışındadır’ diyorsa bunu kanıtlamak zorundadır. Artık bu Kod-29 zulmüne bu ülkede son verilmelidir. Bu ülkede 8 saat, 10 saat, 12 saat ölümüne çalışan, alnının teriyle evine ekmek götürmeye çalışan işçilerin ahlakını ve iyi niyetini sorgulamak kimsenin haddi değildir.”

“Bu yanlıştan dönün”

Çerkezoğlu, işçileri işten çıkaran işverene de “Bu yanlıştan dönün. Bu insanlık dışı tutumunuzdan vazgeçin. Sendikalı olmak işçilerin en temel ve anayasal hakkıdır. Buradan sesleniyoruz, bu kentin mülki amirine, valisine sesleniyoruz; 42 gündür bu kentte, bu soğukta, karda, kışta evine ekmek götürmek için çocuklarının geleceğine sahip çıkmak için bu mücadeleyi veren işçilerin bu mücadelesini görün ve çözmek için bir adım atın” diye seslendi.

İşçilerin uğradığı haksızlık için “Sessiz kalmayın” çağrısında bulunan Çerkezoğlu, “Burada bu işçilerin haklı mücadelesini, buradaki işçi arkadaşlarımızın uğradığı bu haksızlığa, hukuksuzluğa ‘sessiz kalmayın’ diyoruz. Çünkü biz şunu biliyoruz, patronlar, bu haksızlığı, hukuksuzluğu yaparken, en temel yasal ve anayasal haklarımızı yok sayma cesaretini gösterirken bu cüreti ve cesareti ülkeyi yöneten siyasi iktidardan alıyorlar” diye konuştu.

“Bedeli ne olursa olsun bu mücadeleyi hep birlikte başarıya ulaştıracağız”

Mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Çerkezoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İşçi arkadaşlarımızla birlikte Ankara’ya gideceğiz ve Çalışma Bakanlığı’nda burada yaşanan süreci bir kez daha anlatacağız. Sorunun çözümü için bir kez daha çaba göstereceğiz.

Buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum, hani genellikle bu tür direnişler, mücadeleler büyük kentlerde Ankara’da, İstanbul’da, Kocaeli’nde olduğunda daha çok görülüyor. Çorum gibi gözden uzak olursa gönülden de uzak olacağız zannedilen Çorum meydanından sesleniyorum, burada Ekmekçioğlu işçi arkadaşlarımız bu mücadeleyi başarıyla sonuçlandırana kadar, bu 90 işçi arkadaşım alınları ak, başları dik bir şekilde iş yerlerine, fabrikalarına girene kadar ve Ekmekçioğlu iş yerinde Birleşik Metal-İş Sendikamız toplu iş sözleşmesi imzalayana kadar bu haksızlık, hukuksuzluk, hükümsüzlük son bulana kadar DİSK olarak bütün örgütlü gücümüzle işçi arkadaşlarımızın yanında olacağız. Sonuna kadar, bedeli ne olursa olsun bu mücadeleyi hep birlikte başarıya ulaştıracağız.”

Serdaroğlu: Neden cezalandırmıyorsunuz?

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu da ceza yasasının 117 ve 118. maddesini hatırlattı. Serdaroğlu, “Suç duyurusunda bulunuyoruz. Beyefendiyi ifadesini almak için bile çağırmıyorlar. Bir insanı işten atmakla tehdit etmek, sendikaya üye olduğu için o insanı tehdit etmek ceza yasasının 117. ve 118. maddesine göre suçtur ve cezalandırılmalıdır. Neden cezalandırmıyorsunuz? İşçi yolda birini tehdit etse onun burnundan getirirsiniz. Ama Semih denen o işçi düşmanı insan, işçilerin tamamını topluyor, tehdit ediyor, ‘sendikaya üye olmayacaksınız’ diyor” dedi.

İşverene sert sözlerle yüklenen Adnan Serdaroğlu, “Şuradan son kez uyarıyorum. Bu hukuksuzluğa hala göz yummaya devam ederlerse, üç maymunu oynarlarsa, o Rüstem patronun kabusu olmazsak namerdiz, namerdiz. Kabusu olacağız kabusu. Bu insanlar evlerine girecek evlerine. İstanbul’daki ve Çorum’daki evinin önüne çadır kuracaklar her gün onun kulağını çınlatacaklar. Daha ilerilere gidilecek. O insana, o hukuk tanımaz, insan hakkı tanımaz, insan teriyle beslenen, işçi teriyle beslenen, işçi düşmanı o insana bu yaptığına pişman etmezsek, geri adım attırmazsak namerdiz. Bunu da buradan bunun sözünü veriyoruz” diye konuştu.