Ders Çalışma Motivasyonu Nasıl Oluşturulur?

Günümüzde öğrencilerin yaşadığı en temel problemlerden birisi, belki de en önemlisi ders çalışma isteğinin oluşmamasıdır.
Oysa öğrencinin yeteri kadar ders çalışmadan başarılı olma şansı yoktur. Ders çalışma isteği olmayan öğrenci ne yapmalıdır.

Tören beklemeyin, harekete geçin: İnsanların birçoğunda harekete geçmek için isteğin oluşmasını beklemek gibi bir saplantı var. Halbuki insanoğlu istek oluşmadan harekete geçince belli bir süre sonra bu istek ortaya çıkabilmekte. Yani kimi zaman istemsiz harekete geçmek, ders çalışma isteğini kendiliğinden oluşturabilir. O nedenle çalışmak için tören beklemeyin, kendinizi zorlayın ve harekete geçin.

Hedefinize sıkı sıkıya bağlanın: Hedefiniz yoksa çalışmak için bir nedeniniz de yoktur. En uzun yolculuk, nereye gidildiğini bilmeden yapılan yolculuktur. Nereye gideceğinize karar vermediyseniz harekete geçmek için bir istek oluşmaz. O nedenle hedefinizi güçlendirmeye, yazılarla ve resimlerle canlı tutmaya gayret edin. Kazanmayı düşündüğünüz bölüm ya da üniversite ile ilgili orada okuyan öğrencilerle ara sıra görüşerek bu canlılığı sağlayabilirsiniz. Unutmayın ki insanoğlu kısa sürede ulaşacağı hedeflere daha iyi konsantre olur. Siz bir sprinter değil, bir maratoncusunuz. Bu uzun soluklu koşuda belli noktaları istasyon olarak belirlemelisiniz. Günlük, haftalık, aylık hedefler belirleyerek (bitireceğiniz konular, çözeceğiniz soru adetleri, deneme sınavlarında alacağınız puanlar gibi) ana hedefiniz için bunları basamak olarak kullanın.

Arkadaş çevrenizi ders çalışan öğrencilerden oluşturun: Çevrenizdeki arkadaşlar çalışan, çalışmayı seven, yarış edebileceğiniz nitelikte olsun. Kendinizi bir yarış atmosferine sokabilirseniz çalışma isteğiniz artacak, iradeniz güçlenecektir. Bu arkadaş çevresi içinde gıcık kaptığınız (!) tipte olanlar da bulunmalı. Bu tip arkadaşlarınıza kaç puan alacağınızı, kaç saat çalışacağınızı, kaç soru çözeceğinizi söylerseniz bunları yapmak için kendinizi zorlama ihtiyacı hissedersiniz. Tabii ki onların dillerine düşmemek için!

Zihninizi düzenleyin: Aklınızda daima, bu sene yapacağınız güzel bir çalışmayla bütün bir geleceğinizi belirleme şansına sahip olabileceğiniz düşüncesi bulunsun. Zihninizi bu yönde şartlandırın.

Başarıda kendinizi ödüllendirin, başarısızlıkta ceza uygulayın: Önünüze koyduğunuz günlük, haftalık ya da aylık hedeflere, almak istediğiniz puan hedeflerine ulaştığınızda kendinize ödüller verin. Bu ödüller sizin için cazip şeyler olmalı. Bunu aileniz de yapabilir, siz de yapabilirsiniz. Hedeflerinizi gerçekleştiremediğinizde ufak cezalar uygulayabilirsiniz.

Çevrenizde sizi konuşma ve davranışlarıyla tetikleyecek kişiler olsun: Sizler birer robot değilsiniz. Tabii ki arada sırada çalışma isteğiniz azalacak, performansınız düşecektir. Böyle dönemlerde konuşmasıyla sizi etkileyen, çalışma isteğinizi artıran, iradenize güç veren bir insanla konuşmanızda fayda vardır. Bazı kişiler konuşma ve davranışıyla sizde etki yapar. Onunla çok kısa bir süre de olsa bir arada olmanız, konuşmanız sizin adınıza çalışma isteğinizi kamçılayabilir.

Kendinize dert ortağı bulun: Sınavda sadece kuru bir çalışmayla başarılı olmak çok zordur. Bu dönem zarfında dertleriniz, sıkıntılarınız, bunaldığınız anlar olacaktır. Böyle anlarda dertlerinizi paylaşacağınız, konuştukça rahatlayacağınız kişiler olmalı çevrenizde. Bu kişi ya da kişiler, ailenizden olabileceği gibi, arkadaş ya da öğretmenlerinizden birisi de olabilir.

Ümitsizliğe düşmeyin: Zaman zaman bunalabilir, ümitsizliğe düşebilir, karamsarlığa kapılabilirsiniz. Bu son derece doğaldır. Bazı dönemlerde aksilikler ve başarısızlıklar peş peşe gelebilir.

Her koşulda ayakta kalmasını bilen öğrenciler diğer öğrencilere karşı önemli bir avantaj elde edeceklerdir. Bırakmak, kaçmak herkesin rahatlıkla yapabileceği şeylerdir. Ancak problemlerle mücadele etme iradesini gösterenler hem sınavda hem de hayatın diğer dönemlerinde başarıyı yakalayabileceklerdir. Yata yata başarıya ulaşmak mümkün değil. “Ulu çınarlar fırtınalı zeminlerde büyür.” Ulu bir çınar olmak istiyorsanız bunları göğüslemek zorundasınız.

Arslan ÖZDEMİR