Çocuk işçilere bayram yok…

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nın “Türkiye’de Çocuk İşçi Olmak” başlıklı raporuyla başlayalım mı?

Birkaç gün önce yayınlanan rapordan bazı notlar aktarayım önce…

2 milyona yakın çocuk işçimiz var.

Resmi rakamlar 15-17 yaş arasındaki çocukları kapsıyor, 15 yaş altındakilerin, özellikle tarım alanında köle gibi çalıştırılan çocuklarla ilgili veri yok!

SGK’ya göre çırak” olarak gösterilen çocukların sayısı 2015’te 401 bin 164 iken, 2016’da 1 milyon 170 bin.

Çalışan/çalıştırılan 10 çocuktan 8’inin kaydı kuydu, sosyal güvencesi, hakkı hukuku yok…

KANI YERDE KALANLAR

2012’de 32 çocuk işçi hayatını kaybetmişti, 2016’da 56 çocuğu iş cinayetine kurban verdik.

Kurban verilen bu çocukların hakkı aranmadı, kanı yerde kaldı, önlem alan filan da çıkmadı!

Nasıl olsa yerini dolduracak çok çocuk var zihniyetini kimse sorgulamadı, bırakın istifa etmeyi (ata sporlarımızdan değildir, malum), utanıp yüzü kızaran bile çıkmadı.

Çalıştırılan çocuğu koruyamıyor, okuyanı koruyabiliyor mu cennet vatanımız”peki?

Tacizden koruyabiliyor mu mesela?

Çoğu vaka yaygın medyada” haber bile olmuyor eğer taciz edilen çocuk sayısı fazla” değil ise…

TACİZ KURBANLARI

Kâğıt üzerinde “korunsunlar” diye verildikleri kurumlarda, “korusun” diye emanet ettiğimiz bazı aşağılık tipler tarafından taciz ediliyorlar.

Komşunun sapık dedesinden, okulun temizlik görevlisine kadar uzanan utanç dolu bir liste var elimizde uzadıkça uzayan…

Tut ki yakalandılar… Aldıkları cezalar, o cezalara uygulanan “Allah kahretsin!” dedirtecek indirimler ortada işte…

Çocuklarla ilgili sorunlar günlüksiyasi malzeme” olarak hücum/savunma hattında çerez olarak kullanıldığıyla kalıyor, kimse kökten bir çözüm için kılını bile kıpırdatmıyor; dürüst olalım…

Eğitim verebiliyor muyuz çocuklarımıza?

Neticeler ortada…

HAMASİ MÜFREDATA EMANET

Ezbere, sınava, notla değerlendirmeye kuvvet ilerleyen çağdışı, mantıkdışı bir eğitim sistemimiz var; on yıllardır iktidardaki zihniyetin siparişine uygun nesiller yetiştirmeye programlanmış…

Yabancı dil öğretemeyen, bilimi sevdiremeyen, hamasete bulanmış ve ha bire kurcalanan bir müfredat…

Bugün 23 Nisan…

Çocukları giydirme, yetişkinlerin keyfine uygun şekilde kutlama, koltuklara oturtup zevzek yetişkin sorularına çocuksu cevaplar alıp eğlenme gününe dönüştürmüşüz bu kıymetli bayramı.

SÜSLEYEREK ÖRTÜLMEYEN AYIPLAR

Köle gibi çalıştırılıyor çocuklar…

Berbat bir eğitim sisteminde kalıplara dökülüyor çocuklar.

Taciz ediliyor, şiddet görüyor çocuklar…

Sonra 23 Nisan geliyor; “Bayramdır” diye yetişkinlerin bu dertlerden sızlamayan vicdanlarına süslenerek sürülecek merhem olmaya