Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay, Bolu Kartalkaya’da meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangını felaketine ilişkin Silivri Cezaevi’nden yazılı bir açıklama yaptı. Atalay, yaşanan trajediyi “sosyal cinayet” olarak nitelendirerek, kamu hizmetlerinin ve denetim mekanizmalarının parçalanmasının bu tür felaketlere zemin hazırladığını vurguladı.
“Kartalkaya, Soma, Ermenek, Aladağ… Hepsi Sosyal Cinayet!”
Can Atalay, Kartalkaya’daki yangının tıpkı Soma, Ermenek, Aladağ, Çorlu, Hendek, Pamukova ve İliç’te yaşanan felaketler gibi bir “sosyal cinayet” olduğunu belirtti. Atalay, “Bu katliamların her birinin kendine özgü koşulları var, ancak ortak noktaları, gözü dönmüş sermayenin kamusal teşviklerle desteklenerek, kontrolsüz, denetimsiz ve insan hayatını maliyet kalemi olarak gören bir zihniyetin sonucu olmalarıdır” dedi.
“Turizm Teşvik Kanunu, Planlamayı Parçaladı!”
Atalay, Kartalkaya’daki otelin Turizm Teşvik Kanunu’na dayanılarak ruhsatlandırıldığını hatırlatarak, “1984 tarihli Turizm Teşvik Kanunu, planlamanın parçalanmasının ilk örneğidir. 2200 rakımlı bir yere 12 katlı bina yapılıyor, ancak kamusal sağlık fonksiyonu taşıyan en ufak bir birim yok. En yakın itfaiye 40 km ötede! Ülkeye döviz getirecekler diye doğal sit alanları yağmalanıyor, ancak yangın tedbiri alınması için 78 kişinin ölmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Denetimler Bütünsel Olmalı, İdare Bir Bütün Halinde Çalışmalı!”
Anayasa’nın 123. maddesine atıfta bulunan Atalay, idarenin bir bütün olarak çalışması gerektiğini vurguladı. “Yurttaşlar devleti yekpare olarak görür. O halde, bakanlıklar gibi idari makamlar nasıl bu sorumluluktan kaçmaya çalışabilir?” diye soran Atalay, yangın denetimlerinin bütünsel bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini belirtti.
Atalay, Kartalkaya’daki otelin yangın denetimleriyle ilgili kritik sorular yöneltti:
- Otele Turizm Teşvik Kanunu’na dayanılarak ruhsat verilmiş midir, ne zaman verilmiştir?
- 1997 yılında yapılan kapasite artırımı sırasında mimari ve statik projeleri kim incelemiştir?
- Kapasite artırımı sırasında binanın yangın yükü ve yangına ilişkin tedbirlerin alındığına dair bir tespit yapılmış mıdır?
- 2007 tarihli olduğu söylenen “itfaiye oluru” belgesi tespit edilmiş midir?
- 2021 ve 2024’te yapılan denetimlerde yangın güvenliği ile ilgili ne tespit edilmiştir?
“Yurttaşların Can Güvenliği Esas Alınmalı!”
Atalay, yurttaşların can güvenliğini yasa ve yönetmeliklerin gevşekliğine karşı korumanın kamu kurumlarının temel yükümlülüğü olduğunu belirterek, “Denetimler, yurttaşların can güvenliğini esas alan bütüncül bir yaklaşımla yürütülmelidir. Yasalar ve yönetmelikler acilen yeniden düzenlenmelidir. Aksi takdirde, sosyal cinayetler engellenemez ve kâr hırsı insan hayatını tehlikeye atmaya devam eder” dedi.
“Unutursak Kalbimiz Kurusun!”
Kartalkaya’da hayatını kaybeden yurttaşların yakınlarına başsağlığı dileyen Atalay, “Her katliamda ‘meseleyi siyasileştirmeyelim’ diyenler, siyasi ve hukuki sorumluluktan kaçmak istiyor. Çünkü yaşadıklarımız siyasetsizliğin doğrudan bir sonucudur” ifadelerini kullandı.
Atalay, sözlerini şu cümlelerle tamamladı:
“Daha önceki katliamlarda da söylediğimiz bir söz vardı: ‘Bu son olsun, unutursak kalbimiz kurusun.’ Maalesef ne onlar son oldu ne de unutanların kalbi kurudu. Ama biz yine de bu bozuk düzenle, bu sosyal cinayet düzeni ile mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Şerafettin Can Atalay
Seçilmiş Hatay Milletvekili
Marmara (Silivri) Cezaevi, A47
27 Ocak 2025
Can Atalay’ın bu açıklaması, Kartalkaya felaketinin ardından kamu hizmetlerinin ve denetim mekanizmalarının yeniden yapılandırılması gerektiğine dair önemli bir çağrı niteliği taşıyor. Açıklama, sosyal cinayetlerin önlenmesi için acilen harekete geçilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.