Bakan Koca ‘Ä°laç sorunu yok’ demiÅŸti… CHP’li TaÅŸcıer’den 6 metrelik listeyle yanıt!

Türkiye’de ilaç krizi her geçen gün büyümeye devam ediyor. 27 Kasım’da gerçekleÅŸtirilen ‘Büyük Eczacı Mitingi’nde 5 bin eczacı ekonomik ve çalışma koÅŸullarını protesto etmiÅŸti. CHP’li Gamze TaÅŸcıer ise TBMM kürsüsünde eczanelerde bulunmayan ilaçların yazılı olduÄŸu metrelerce uzunluktaki listeyi gösterdi ve ‘Ä°laç sorunu yok’ diyen SaÄŸlık Bakanı’na seslendi. TaÅŸcıer, “Gelsin bir eczaneye beraber gidelim tek tek bunları sorgulayalım, var mı yok mu beraber görelim. Gelir mi? Gelemez” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda İçiÅŸleri Bakanlığı, SaÄŸlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifleri ile 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifleri görüşülmeye devam ediyor.

CHP Ankara Milletvekili Gamze TaÅŸcıer, SaÄŸlık Bakanlığı bütçesi üzerine yaptığı konuÅŸmada, önemli açıklamalarda bulundu. Ä°laç sorunlarını ve bir yurttaşın saÄŸlık sisteminde başına gelenleri, ayrıca 6 yaşında cinsel istimara maruz kalan ve Türkiye’nin gündemine oturan H.K.G. hakkında da deÄŸerlendirmelerde bulundu.

Taşcıer şunları söyledi:

“SaÄŸlık Merkezi dışarıdan daha soÄŸuk”

“Åžimdi anlatacağım hikâye gerçek olaylardan kurgulanmış. Yılmaz ailesinin çocuÄŸu bir gün ateÅŸler içinde yanıyor. Hemen diyorlar ki karşıdaki aile saÄŸlığı merkezine götürelim. İçeri bir giriyor, aile saÄŸlığı merkezi buz gibi, dışarıdan daha soÄŸuk. SaÄŸlık Bakanlığı yeterli ödenek vermediÄŸi için biz de ancak bu kadar ısıtabiliyoruz. Neyse giriyor muayenesini oluyor, doktor ilaç yazıyor. Bir gürültü yan taraftan, ne oluyor diye kafalarını uzatıyorlar. Yan taraftaki doktor ÅŸiddete maruz kalıyor.

Eczanede ilaç yok!

Aile gidiyor karşıdaki eczaneye. Ä°laçlarını alacak, reçeteyi uzatıyor. Eczacı diyor ki, ‘Burada antibiyotik, ateÅŸ düşürücü yazılmış. Bu ilaçlar eczanede yok.’ Olur mu, daha geçen hafta SaÄŸlık Bakanı açıkladı. ‘Eczanelerde bütün ilaçlar var’ diye.’ ‘Valla abla mahalle eczanesindeki olmayan ilaçların listesi, istiyorsa Sayın Bakan, hem bakanlığın ya da Meclis’in en yakınındaki eczaneye giderse bu ilaçların olmadığını kendi de tespit edebilir.’

Ä°lacı almadan eve gidiyorlar, çocuk gece tekrar ateÅŸleniyor. Diyorlar ki, ÅŸu yakındaki hastaneye götürelim çocuÄŸu. Kadın diyor ki, ‘Bey unuttun herhalde, geçen hafta kapandı, ÅŸehir hastanesine taşındı doktorlar.’

“BileziÄŸi satıp özel hastaneye götürüyorlar”

Ne yapacağız, para da yok cebimizde. Taksi parası bayağı tutar. 200 lira komÅŸularda bulup buluÅŸturuyorlar. Åžehir hastanesine gidiyorlar. Niye bu kadar kalabalık. Gündüz muayene olmak için randevu bulamıyoruz da gece acile geliyoruz biz de, diyorlar. Doktor serumu veriyor, çocuk biraz iyileÅŸiyor. Diyor ki, ‘Yarın bir randevu alıp göstermeniz lazım.’ Åžanslı günleri 10 gün sonrasına randevu alabiliyorlar. Tam dokuzuncu gün oluyor, o mutlu gün gelecek. Bir telefon geliyor, maalesef randevunuz iptal oldu, çünkü doktor yurtdışına gitmek için istifa etti. Mecburen bileÄŸindeki son bileziÄŸi satıp, özel hastaneye götürüyor.

“Asıl din düşmanları dini istismar eden alçaklardır”

Hani bir sloganınız vardı, “Hayaldi gerçek oldu” Sayenizde doktora da, ilaca da, saÄŸlığa da eriÅŸim gerçekti, hayal oldu. 6 yaşındaki bir çocuÄŸun istismar süreci bir haftadır bu ülkede konuÅŸuluyor. Bu habere ses yükseltenler, ortaya çıkaran gazeteciler, ödüllendirilmesi gerekirken din düşmanlığıyla suçlanıyorlar. Asıl din düşmanlığı dini istismar eden alçaklardır, çocukları istismar etmeyi kendilerine hak görenlerdir, bu iÄŸrençliÄŸe sessiz kalıp bu pisliÄŸin üzerini örtemeye çalışanlardır. Sayın Bakan dönüp diyor ki: ‘Bu iÅŸ siyasi deÄŸil.’ Sayın Bakan, bir gece yarısı çocuk istismarını aklamak için çıkardığınız kanun teklifi mi siyasi deÄŸil? Kimsesiz çocukları, tarikatlarla protokol yapıp onlara emanet etmek mi siyasi deÄŸil? Bu tarikatları beslemek, büyütmek, bürokrasinin içine, hatta en tepesine yerleÅŸtirmek mi siyasi deÄŸil?

“Tarikatlar istediÄŸi için bir gecede Ä°stanbul SözleÅŸmesi’den çekildiler”

‘6 yaşında evlenilebilir’ diye fetva veren tarikatlar istedi diye bir gece yarısı Ä°stanbul SözleÅŸmesi’nden çekilmek mi siyasi deÄŸil. Adalet Bakanı’nın, ‘ÇocuÄŸun rızası var’ demesi mi siyasi deÄŸil? Sayın Bakan, bu iÅŸ tam da siyasetin göbeÄŸi. Gerçi, siz iktidarda kalmak için, üç beÅŸ oy fazla alabilmek için ve koltuÄŸunuzu korumak için bütün bunlara zemin hazırlayıp sonra da sosyal medya üzerinden beni siyasi hırslı olmakla suçlayacaksınız. Tüm bunları yapacaksınız, sonra timsah gözyaşı döküp, ‘Sürecin takipçisi olacağız, müdahil olacağız’ diyorsunuz. Yetmez!

“Åžeyhin talimatları önceleyenlerden hesap sorabilecek misiniz?”

Tutuksuz yargılayan, doÄŸum raporu yerine kemik yaşı isteyen savcının, kemik yaşı testine baÅŸkasının girmesine göz yuman doktorun ve onun arkasındakilerin, bunların derdi çocuk deÄŸil. ‘Timur Soykan yargılansın’ diyen trollerinizden, istismarcıyı savunan, paylaşımı beÄŸenen il müdürünüzden emniyete, yargıya, bürokrasiye yerleÅŸtirdiÄŸiniz, ‘6 yaşında çocukla evlenilebilir’ diyen tarikatların müritlerinden hesap sorabilecek misiniz? Yasaları deÄŸil, ÅŸeyhin talimatlarını önceleyenlerden hesap sorabilecek misiniz? Sormazsınız, soramazsınız; ne yüreÄŸiniz ne insanlığınız ne de vicdanınız buna yeter.