Ayşe Barım Davasında İhbarcı Şaibeli Çıktı: Sahtecilik ve Dolandırıcılıktan Kayıtlı

Gezi Parkı süreciyle bağlantılı olarak bazı sanatçıları yönlendirmekle suçlanan menajer Ayşe Barım’a yönelik davada kritik bir gelişme yaşandı. Mahkemeye ulaşan isimsiz ihbarın sahibi, “resmi belgede sahtecilik” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarından işlem görmüş bir şahıs çıktı.

İhbarcı güvenilir değil

Sanat dünyasının tanınmış isimlerinden menajer Ayşe Barım hakkında açılan davaya ilişkin yargı süreci devam ederken, dosyaya gönderilen bir ihbar mesajı gündeme oturdu. İhbarda, doğrudan Barım’ın adı geçmese de, bazı sanatçılarla birlikte çekilmiş fotoğrafları dosyaya eklenerek Barım’ın dolaylı şekilde hedef alındığı değerlendirildi. Fotoğraflarda, oyuncular Serenay Sarıkaya ve Merve Dizdar gibi kamuoyunun yakından tanıdığı isimler yer aldı.

İhbarın ardından İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, mesajın kaynağını belirlemek üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne başvurdu. Emniyetin yaptığı inceleme sonucunda, ihbarı yapan kişinin kimliği “Sedat Gül” olarak belirlendi.

Emniyet kayıtları ortaya koydu: Sahtecilik ve dolandırıcılık sabıkası var

Emniyet kayıtlarına göre, Sedat Gül daha önce “resmi belgede sahtecilik”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “Türk Ticaret Kanunu’na muhalefet” suçlarından işlem görmüş bir şahıs. Bu bulgular, dosyaya yön veren ihbarın güvenilirliği konusunda ciddi soru işaretleri doğurdu.

Barım, 24 Ocak’ta gözaltına alınmış, 27 Ocak’ta ise tutuklanarak Marmara Cezaevi’ne gönderilmişti. 7 Temmuz’da ilk kez hâkim karşısına çıkması beklenen Barım hakkındaki soruşturma süreci, ihbarın güvenilirliğine dair bu yeni bilgilerle birlikte daha da karmaşık bir hâl aldı.

İhbarın içerdiği ifadeler ve amaç tartışmalı

İhbarda, ülkenin “ekonomik ve toplumsal istikrarına tehdit” oluşturduğu iddia edilen bazı kişi ve yapılara ilişkin genel ifadeler yer alırken, Barım’ın ismi doğrudan geçmedi. Ancak eklerde yer alan sanatçılarla birlikte çekilmiş özel fotoğrafların, ihbarı destekleme amacıyla kullanıldığı ve Barım’ı dolaylı olarak suçlama çabası içerdiği değerlendiriliyor.

Bu durum, soruşturmanın seyrini etkileyebilecek nitelikte. Şüpheli bir kaynaktan gelen ve doğrudan delil içermeyen ihbarın yargı sürecine nasıl yansıyacağı, 7 Temmuz’daki duruşmada netlik kazanacak.

Kamuoyunun dikkatle izlediği dava

Ayşe Barım’ın adı, Gezi Parkı eylemleri sürecinde bazı sanatçıların protestolara katılımını organize ettiği iddialarıyla gündeme gelmişti. Sanat dünyasında uzun yıllardır faaliyet gösteren Barım’a yöneltilen suçlamalar, özellikle ifade özgürlüğü ve sanatçılara yönelik baskılar bağlamında kamuoyunda geniş yankı bulmuştu.

Şimdi ise dava, güvenilirliği tartışmalı bir ihbarcı figürünün sürece dâhil olmasıyla yeni bir boyut kazanmış durumda. Gözler, yargılamanın ilk duruşmasında verilecek karar ve savunmalara çevrildi.