Dünyanın dört bir yanında şehirler daha yeşil yaşam biçimleri bulmak için çabalarken, bir Avrupa başkenti sürdürülebilirlik yarışına şimdiden öncülük ediyor.
Baltık ülkelerinden Estonya’nın başkenti Tallinn, 2050 yılına kadar sıfır karbon emisyonuna ulaşmak için bir dizi köklü değişiklik gerçekleştirdi.
Avrupa Komisyonu tarafından beğeni ile karşılanan bu stratejiler sayesinde şehir 2023 için Avrupa Yeşil Başkenti seçildi.
Peki şehirlerin karbon ayak izlerini azaltma mücadelesinde Tallinn’in sürdürülebilirliğe yönelik modern yaklaşımından ne öğrenebiliriz?
İnekler, polenizasyon ve bisikletçiler
Avrupa Komisyonu şehrin Avrupa Yeşil Başkenti seçilmesinin en büyük nedenini kamu arazilerinin korunması, gürültü kirliliğinin azaltılması ve su kalitesinin iyileştirilmesine bağlıyor.
Çevre, Okyanuslar ve Balıkçılıktan Sorumlu Komisyon Üyesi Virginijus Sinkevicius, “Tallinn, vatandaşları için daha sağlıklı ve daha iyi yerler yaratmak için kararlılığını ve somut eylemlerini kanıtladı” diyor.
Bu eylemlerin başında şehrin sakinleri için geniş yeşil alanları artırma çalışmaları geliyor. Tallinn’in parkları şehrin yüz ölçümünün neredeyse beşte birini (yüzde 19,5) oluşturuyor. Bu oran örneğin Fransa’nın başkenti Paris’te yüzde 9,5 ile sınırlı.
Son yapılan bir araştırmaya göre Avrupa şehirleri, kent sakinleri için yeterli yeşil alan sağlaması durumunda yılda 43 bine kadar erken ölümün önüne geçebilir.
Nüfusu 445 bine ulaşan Tallinn’de de sürdürülebilirliğin bu büyümenin merkezinde kalmasını sağlamak için bir dizi önemli proje yürürlüğe sokulmuş durumda.
2030 yılına kadar emisyonlarda yüzde 40 azalma
‘Tallinn 2030‘, 2030 yılına kadar “sağlıklı bir şehir ortamı sağlamayı ve doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanımını” amaçlayan uzun vadeli bir strateji olarak tanımlanıyor.
Şehrin yakınındaki Paljassaare doğa rezervinde bulunan inek sürüleri biyolojik çeşitliliği artırmaya ve bölgeyi vahşi hayvanlar için bir yaşam alanına dönüştürmeye yardımcı oluyor.
Şehrin halka açık yeşil alanlarının diğer bir amacı da böceklerin polenizasyonunu teşvik etmek. Bu hedefle şehrin yeşil alanlarında arıların polen taşıyabilmesi için parkurlar oluşturulmuş.
Şehirdeki 13 kilometrelik yürüyüş yolu da insanların araçlarını bırakıp ulaşımda daha sürdürülebilir bir yaklaşım benimsemelerine teşvik ediyor. Tallinn’de 2013’te toplu ulaşımın bedava hale getirilmesi büyük ilgi görmüş ve şehrin 2030’a kadar emisyonlarda yüzde 40’lık bir azalma elde etme yolculuğunda önemli bir adım olmuştu.
Baltık başkenti ayrıca yollarındaki bisikletçi sayısını artırmayı ve 2027 yılına kadar yolculukların yüzde 11’inin bisikletle yapılmasını hedefliyor.
Bisiklet stratejisti Erik Sarapuu’ya göre, bu sadece daha fazla bisiklet yolu inşa etmek anlamına gelmiyor.
“İnsanların neden bisiklet sürmesi gerektiğine dair iyi bir fikriniz olmalı ve sürücülere karşı bazı caydırıcı unsurlara sahip olmalısınız” diyor.
Kalıcı değişiklikler sağlamak
Estonya’nın başkenti kısa süre öncesine kadar çevreyi ve havayı kirleten çok sayıda endüstriye ev sahipliği yapıyordu.
Şu anda ise bu endüstrilerin yerini eğitim ve gelişen teknolojilere yapılan yoğun yatırımlar almış durumda.
Apartman kiralama şirketi Essential Living tarafından yapılan bir ankete göre, Tallinnliler dünyanın en iyi yaşam kalitesinden yararlanıyor.
Anket, şehrin düşük kirlilik oranlarını, ucuz yaşam maliyetini ve mütevazı suç rakamlarını hesaba katıyor.
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024