Wall Street Journal: Depremler Türkiye’nin zaten zor durumda olan ekonomisini sarstı

Wall Street Journal, deprem felaketinin bir süredir yüksek enflasyonla savaşan Türkiye ekonomisine daha da ağır geleceğini yazdı. Depremin zararının 84 milyar olduğu tahmin edilirken iş insanları, gidenlerin geri gelmeyeceğini söyleyerek bölgedeki iş gücü konusunda uyarıda bulundu

GeçtiÄŸimiz hafta Türkiye ve Suriye’yi yerle bir eden depremler Türk ekonomisi üzerinde yeni baskılar yaratarak bu yıl seçime gidecek olan CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ı zor durumda bıraktı. Depremler, Batılı markalar için giysiden mücevhere, tencere ve tavadan demire kadar her ÅŸeyi ihraç eden fabrikalara ev sahipliÄŸi yapan KahramanmaraÅŸ ve Gaziantep ÅŸehirleri çevresindeki Türkiye’nin çekirdek sanayi bölgesinde bir yıkıma yol açtı. Aynı zamanda ülkenin meyve, sebze, tahıl ve tohum üreten tarımsal altyapısının bir kısmını da harap etti.

Åžimdi bölge hasar görmüş ve yıkılmış sanayi tesisleriyle dolu. Türk GiriÅŸim ve Ä°ÅŸ Dünyası Konfederasyonu’nun raporuna göre depremler, 2022 yılında Türkiye’nin tüm ekonomisinin yaklaşık yüzde 10’una denk gelen 84 milyar dolarlık bir kayba neden oldu. Ä°ÅŸ dünyası derneÄŸi bu tahmini, Ä°stanbul’un bir bölümünü yerle bir eden 1999 depreminin yarattığı hasara dayanarak yaptı.

Türkiye’de 39 binden fazla kiÅŸinin ölümüne neden olan depremler, birçok ÅŸehri boÅŸalttı ve milyonlarca kiÅŸiyi evlerinden etti. Felaket, zaten hayat pahalılığı kriziyle sarsılan ülkede ekonomik çalkantıyı daha da derinleÅŸtirdi ve bu durum ErdoÄŸan yönetimindeki 20 yıllık ekonomik büyümeyi bozma tehdidi yarattı. Ãœlkenin uzun süredir lideri olan ErdoÄŸan, görev süresinin baÅŸlarında milyonlarca Türk vatandaşının orta sınıfa yükselmesine yardımcı oldu.

2 milyondan fazla insanı etkiledi

Türk devleti şimdi, enkaza dönüşen şehirlerin güvenli hale getirilmesi ve ülkenin büyük bir bölümüne elektrik, su ve ısıtmanın yeniden sağlanması gibi bir dizi zorlukla karşı karşıya. Depremler, iki milyondan fazla insanı ve ülkenin işgücünün bir kısmını evsiz bıraktı.

“Gidenlerin bir kısmı geri gelmeyecek”

Metal tencere üreten bir ÅŸirketin yöneticisi ve KahramanmaraÅŸ Sanayici ve Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi BaÅŸkanı Mikail Utlu yaÅŸanan felaket için “Bu insanları kaybetmemek için iÅŸ ve barınma sorununu bir an önce çözmemiz gerekiyor. Gidenlerin bir kısmı geri gelmeyecek” uyarısında bulundu. Utlu, KahramanmaraÅŸ’ta iÅŸlettiÄŸi, Türkiye içinde satılan ve Avrupa ve Orta DoÄŸu dahil olmak üzere yaklaşık 50 ülkeye ihraç edilen tencere, tava ve diÄŸer metal ürünleri üreten üç fabrikadan birinin önünde duruyordu. Metal piÅŸirme kapları, parçalanmış beton ve bükülmüş metal yığınlarının üzerine saçılmıştı. 20’den fazla işçisi hayatını kaybetti. Sadece bir tesiste 6 milyon dolar zarar meydana geldiÄŸini tahmin ediyor.

Türkiye, liranın deÄŸerinin yarısından fazlasını kaybetmesine neden olan ve Ekim ayında yüzde 85’e ulaÅŸan rekor enflasyona neden olan bir döviz kriziyle sarsıldığı için toparlanmanın bedelini ödemesi zor olacak. Rusya ve petrol zengini Basra Körfezi ülkelerinden gelen para giriÅŸleri ve turizmdeki salgın sonrası sıçrama, Türk döviz varlıklarındaki düşüşün bir kısmını hafifletti.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın hükümeti, yüksek enflasyona raÄŸmen faiz oranlarını düşürerek alışılmışın dışında bir strateji izledi; bu hamlenin büyümeyi, özellikle de daha zayıf bir ulusal para biriminden yararlanan ihracatı teÅŸvik edeceÄŸini söyledi. Bu faiz indirimleri 2021’in sonlarında liranın çöküşünü tetikledi.

Ekonomistlere göre, yatırımcılar ve sıradan insanlar lirayı satarken, Türk Merkez Bankası geçen yıl para birimini desteklemek için 100 milyar dolardan fazla para harcadı ve bu da ülkenin bazı ekonomistlere göre zaten net negatif olan dış varlıklarını zorladı.

Depremler, Mayıs ayında beklenen seçimlerde ErdoÄŸan’ın karşı karşıya olduÄŸu siyasi baskıları da arttırdı. Türkiye’de 1999 depreminin ardından iktidara gelen CumhurbaÅŸkanı, bu yılki felakete hükümetin verdiÄŸi ilk tepkinin yavaÅŸ ve düzensiz olması nedeniyle kamuoyunun tepkisiyle de karşı karşıya. ErdoÄŸan ÅŸimdi de deprem nedeniyle evinden olan herkes için bir yıl içinde yeniden konut inÅŸa etme sözü verdi. Hükümet bu hafta yaptığı açıklamada, Türk halkının, devlet kurumlarının ve iÅŸletmelerinin AFAD ve Türk Kızılayı için ayrılan bir fona yaklaşık 6 milyar dolara eÅŸdeÄŸer 115 milyar Türk lirası bağışladığını söyledi. Buna Türkiye Merkez Bankası’nın 30 milyar lirası da dahil. Dünya Bankası geçen hafta 1.78 milyar dolarlık bir yardım daha açıkladı. Ekonomistler, depremin Türkiye’nin mali durumunu daha da zorlayacağını ve hükümeti liranın daha da düşmesine izin vermeye ya da ödemeler dengesi krizi riskiyle karşı karşıya bırakacağını söylüyor.

“Sürdürülebilir olmayan bir ÅŸeyi sürdürmeye çalışıyorlar”

Pensilvanya’da Wharton School Ãœniversitesi’nde profesör olan ve ÅŸu anda bir Türk muhalefet partisinde yetkili olan Bilge Yılmaz, “Daha önce seçimi kazanmak için sisteme para pompalıyorlardı. Åžimdi bu paranın bir kısmı depreme yönlendirilecek. KarşılaÅŸtıkları zorluk, deprem olmadan sürdürülebilir olmayan bir ÅŸeyi sürdürmeye çalışıyor olmaları” yorumunu yaptı. Bazı Türk iÅŸ sahipleri de hükümetin ülkeyi bir yıl içinde yeniden inÅŸa etme planına şüpheyle yaklaşıyor.

KahramanmaraÅŸ yakınlarındaki Pazarcık kasabasında ihracat için karton ambalaj üreten küçük bir ÅŸirketin müdürü olan 50 yaşındaki Ä°smail Dizdek, “Bu sadece bir il deÄŸil. Çok büyük bir bölge ve ülkenin kaynaklarının ne kadar olduÄŸu da ortada” yorumunu yaptı.

KahramanmaraÅŸ toparlanamayabilir

Deprem, ErdoÄŸan’ın ekonomik vizyonunun merkezinde yer alan bir bölgesini vurdu; Türkiye’nin güneyindeki daÄŸlarda küçük bir ÅŸehir olan KahramanmaraÅŸ’ın çevresi, hazır giyimden boyaya kadar her ÅŸeyi üreten fabrikalarıyla bir sanayi merkeziydi ve bölgenin dört bir yanından insanlar çalışmak için buraya çekiyordu. Åžimdi ise ÅŸehir merkezinin büyük bir kısmı moloz yığınına dönmüş durumda ve ÅŸehrin dışındaki sanayi sitelerinin çoÄŸu da harabeye döndü.

“Arabamda uyuyorum”

Dizdek, bir iç duvarın çöktüğü ve ofis binasının duvarlarının çatladığı fabrikasının dışındaki bahçede derme çatma bir çadırda oturuyordu. Elektrik yoktu ve kağıdı kartona dönüştüren devasa makinelerin hala çalışıp çalışmadığını kontrol etmesi imkansızdı. Dizdek yaÅŸadığı durumla ilgili “Burada geceler çok soÄŸuk. Arabamda uyuyorum” dedi.

“Ä°ÅŸletmelerimizin hepsi çöktü”

Ãœlke çapında ÅŸubeleri ve ÅŸehirde 2 binden fazla çalışanı bulunan ulusal dondurma zinciri Mado’nun KahramanmaraÅŸ’taki fabrikası çok ağır hasar aldı. Tesis amonyak sızdırıyor ve etrafa rahatsız edici zehirli bir koku yayıyor. Åžirketin sahiplerinden Atilla Kanbur, Mado’nun yaÅŸadığı durumu “Åžehirdeki iÅŸletmelerimizin hepsi çöktü. Bu tesis ÅŸu anda kullanılamaz durumda. Düşünün, bunlar hala ayakta olan fabrikalar ve çok ağır hasar görmüş durumdalar” ÅŸeklinde anlattı.