Türkiye’nin ağız ve diş sağlığı konusunda karnesinin iyi olmadığını belirten uzmanlar, yılda bir diş fırçası ve bir tüp diş macunu tüketildiğini belirtti.
İstanbul Dişhekimleri Odası (İDO) Başkanı Berna Aytaç, “22 Kasım Diş Hekimleri Günü” nedeniyle ülkenin ağız ve diş sağlığını değerlendirdi.
Aytaç, diş macunu ve diş fırçası kullanımında Türkiye’deki rakamların iç açıcı olmadığının altını çizerek, “Türkiye’de bir kişi yılda bir tüp diş macunu bitirirken bu oran Avrupa’da 3, Amerika’da ise 4 tüp. Türkiye’de yıllık kişi başı diş fırçası tüketimi 1’dir, olması gereken ise yıllık kişi başı 4’tür” ifadelerini kullandı.
Estetik ve sağlık örtüşmeli
Dünyanın diş konusunda bir estetik salgını içerisinde olduğuna vurgu yapan Aytaç, şöyle konuştu:
“Diş hekimlerinin eğitiminin asıl prensibi doğal dişi korumak ve yaşatmak, kullanabildiğimiz kadar doğal dişle devam etmektir. Ancak günümüzde trend değişti. Bakıyorsunuz sosyal medyada insanlar, her gün yeni dişleriyle poz veriyor. Güzel olmak hepimizin hakkı ama estetik ve sağlığın örtüşmesi gerekiyor. Doğal dişlerinizi muhafaza ederseniz, yaşınız 70 bile olsa ağzınızda doğal dişleriniz kalıyor. Kendi dişlerinizle yemek yemenin keyfi bambaşka bir şey. Bu trendlere kapılıp, çok büyük taleplerde bulunan insanlar var. Kabul eden meslektaşlarım var ama böyle bir müdahalede amaç hastayı korumak değil. Etik ve deontolojik değerler hastayı korumayı ve insanların kendi dişleriyle yaşlanmasını sağlamayı gerektiriyor.”
Hizmetler yetersiz
İDO Yönetim Kurulu Üyesi Korkmaz Tuzcuoğlu da toplumdaki günlük diş fırçalama alışkanlığına ilişkin bilgi verdi.
Günde 2 kez diş fırçalama alışkanlığının yaş gruplarına göre yüzde 20-25 arasında değiştiğini belirten Tuzcuoğlu, şöyle devam etti:
“Bu yüzden ağız ve diş sağlığı konusuna büyük önem verilmesi gerekiyor. Özellikle çocukları diş çürüklerinden korumamız lazım. Bunun için çocuklarımız diş fırçası ve diş ipi kullanma konusunda eğitilmelidir. Diş çürümesi ile yiyecekler arasında da bir bağ olduğu için beslenme alışkanlıklarının da gözden geçirilmesi gerekir. Örneğin, dişleri çürüten şekerli yiyecekler marketlerde hep çocukların göz hizasında bulundurulur. Üzerlerinde süper kahramanların resimleri vardır, ambalajları çok albenilidir. Bunların önüne geçilmesi lazım. Şekerli yiyeceklerin üzerinde ‘diş sağlığına zararlıdır, dişlerinizi çürütebilir’ ibaresi yazılmalıdır. Okullarda ağız diş sağlığı eğitimine ağırlık verilmesi gerekiyor. Bu önlemler alınırsa gelecek kuşakların diş sağlığını güvence altına almış oluruz.”
Merdiven altı klinikler artıyor
İDO Genel Sekreteri Fatma İnci Balpetek ise 2022’de çıkarılan yönetmelik gereği diş hekimi olmayanların da ağız diş sağlığı merkezi açmalarının toplum sağlığını tehdit edici risklere neden olduğunu söyledi.
Balpetek, yine merdiven altı kliniklerin sayısının her geçen gün artması ile muayene açılırken deprem güvenliği raporu ve karot örneği istenmesinin de önemli sorunlarından olduğunu dile getirdi.
Bunların diğer meslek gruplarından değil de sadece diş hekimlerinden talep edildiğini belirten Balpetek, “Bu nedenle İstanbul’da muayene ve klinik açmada çok zorlanıyoruz. İstanbul’da 2022’de 281 muayene açılırken bu yıl sadece 13 tane açılmış” dedi.
Türkiye’nin ağız ve diş sağlığı karnesi içler acısı. Diş macunu ve diş fırçası kullanımının yetersiz olması, günlük diş fırçalama alışkanlığının düşük olması, merdiven altı kliniklerin artması gibi nedenlerle Türkiye’de diş sağlığı sorunları ciddi boyutlarda.
- DİSK: “Asgari Ücret Temmuz 2025’te Yeniden Belirlenmelidir” - 2 Temmuz 2025
- Gazetecilik Suç Değildir: Tutuklu Gazeteciler İçin Ortak Çağrı - 2 Temmuz 2025
- Leman Dergisine Yönelik Soruşturma: 4 Çalışan Tutuklandı - 2 Temmuz 2025