Türkiye’de resmi ve hissedilen enflasyon arasındaki fark: Tartışma sürüyor

TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon ile tüketicilerin hissettiği enflasyon arasında uzlaşmazlık

Türkiye’de, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan resmi enflasyon verileri ile tüketicilerin hissettiği enflasyon arasındaki fark tartışma konusu haline geldi. 2023 yılı sonunda TÜİK, resmi enflasyonun yüzde 64.8 olduğunu açıklarken, tüketicilerin hissettiği enflasyonun yüzde 96 olduğunu belirtti. Bu durum, muhalefet partileri ve ekonomi uzmanları arasında resmi enflasyon verilerinin doğru hesaplanmadığı ve gerçek enflasyonun daha yüksek olduğu yönünde uzun süredir süregelen bir tartışmayı daha da alevlendirdi.

TÜİK’in yaptığı açıklamaya göre, resmi enflasyon (TÜFE) her ay 81 il ve 228 ilçe kapsamında 565 bin fiyatın derlenmesiyle uluslararası standartlara göre ölçülüyor. Ancak tüketicilerin hissettiği enflasyon, anket yoluyla ölçülüyor. TÜİK’in Tüketici Eğilim Anketi kapsamında vatandaşlara yöneltilen “Geçen 12 aylık dönemde tüketici fiyatlarının yüzde kaç arttığını/azaldığını düşünüyorsunuz?” sorusu, hissedilen enflasyonun belirlenmesinde temel alınıyor.

TÜİK, açıklamasında “Tüketicinin enflasyon tahmini ile TÜFE’nin farklılaşması son derece doğaldır. Algılanan enflasyon ile TÜFE arasındaki oransal fark Avrupa Birliği ülkelerinde 5 ila 6 kata kadar çıkarken, ülkemizde bu farklılaşmanın daha düşük olduğunu” ifade etti.

2023 yılı için ölçülen ve hissedilen enflasyon farkının yüzde 31 puan olduğu belirtilirken, ekonomi haber sitesine göre tüketicilerin hissettiği enflasyon oranının yüzde 127 olduğu ve bu durumda farkın yüzde 62 puan olduğu ifade edildi.

Bu tartışma daha önce de gündeme gelmiş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yayımlanan Dezenformasyon Bülteni’nde 2021 sonunda bu farkın yüzde 40 puan seviyesine ulaştığı belirtilmişti. Ancak, 2022 yılında enflasyon rekor kırarken, bu farkın yüzde 20 puan seviyesine düşmesi çeşitli eleştirilere neden oldu.

TÜİK’in karşılaştırma yöntemi, sosyal medyada ve uzmanlar arasında eleştirilere yol açtı. Uğur Gürses, “Enflasyon gibi bir ölçümde yüzdelik oranların birbirine uzaklığı kat olarak ifade edilmez, puan farkı olarak ifade edilir. TÜİK gibi istatistik kurumu bunu böyle yaparsa istatistik öğrencilerine ne anlatılacak?” şeklinde eleştiride bulundu.

AB Komisyonu’nun paylaştığı verilere göre, Avrupa Birliği ve Euro bölgesinde de benzer bir durum gözlemleniyor. 2023’ün üçüncü çeyreğinde AB’de ölçülen enflasyon yüzde 5,67 iken hissedilen enflasyon yüzde 17,58 olarak kaydedildi. Euro bölgesinde ise Ekim 2023’te ölçülen enflasyon yüzde 2,9 iken hissedilen enflasyon yüzde 15,6 oldu.

Avrupa Merkez Bankası’nın belirttiği nedenlere göre, fiyat artışlarının hafızamızda daha uzun süre kalması, sık yapılan alışverişlere daha fazla odaklanmamız gibi faktörler, ölçülen ve hissedilen enflasyon arasındaki farkı açıklıyor.

TÜİK’e yönelik eleştiriler devam ederken, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), hissedilen/algılanan enflasyon verilerinin tamamının açıklanmasını talep ederek, “TÜİK’in yapması gereken tıpkı başka ülkelerde olduğu gibi hissedilen/algılanan ve beklenen enflasyon verisini düzenli olarak kamuoyuna açıklamaktır” ifadelerini kullandı.

  • NHY/ Euronews