Türkiye’de Geniş Tanımlı İşsizlik Endişe Verici Seviyelere Ulaştı

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından yayımlanan Şubat 2025 İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu, Türkiye’de işsizlik oranlarının alarm verici seviyelere ulaştığını ortaya koydu. TÜİK’in Aralık 2024 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) verileri temel alınarak yapılan hesaplamalara göre, geniş tanımlı işsiz sayısı 11 milyon 476 bin kişiye yükselerek pandemi dönemindeki seviyelere yaklaştı.

Dar tanımlı işsizlik TÜİK tarafından yüzde 8,5 olarak açıklanırken, geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 28,2 seviyesine çıktı. Özellikle kadın işsizliği endişe verici bir seyir izlerken, geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 37,2 olarak kaydedildi. Geniş tanımlı işsizlik ile dar tanımlı işsizlik arasındaki fark ise 19,7 puana ulaşarak iş gücü piyasasındaki yapısal sorunları gözler önüne serdi.

İşsizlik Rakamları Pandemi Seviyelerine Geri Döndü

DİSK-AR raporuna göre, geniş tanımlı işsizlik oranı Ocak 2021’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. 2021 yılının Ocak ayında yüzde 29 olan bu oran, Kasım ve Aralık 2024’te yüzde 28,2’ye yükselerek pandemi günlerindeki işsizliği yeniden hatırlattı.

Son bir yılda geniş tanımlı işsiz sayısında 1 milyon 782 bin kişilik artış yaşandı. İşsiz sayısındaki bu artışın en büyük nedenlerinden biri, iş aramaktan vazgeçen ancak çalışmaya hazır olan bireylerin sayısındaki artış. Rapora göre, yaklaşık 5 milyon kişi iş aramaktan vazgeçmiş durumda.

Kadın İşsizliği Kritik Seviyede

Raporda öne çıkan en dikkat çekici verilerden biri kadın işsizliği oldu. Aralık 2024’te dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 6,9 olarak hesaplanırken, kadınlarda bu oran yüzde 11,4 olarak gerçekleşti. Ancak geniş tanımlı işsizlik açısından durum daha da vahim. Geniş tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 37,2 ile rekor seviyeye ulaştı. Kadın işsizliği ile erkek işsizliği arasındaki fark 14,4 puana yükseldi.

Bu veriler, iş gücü piyasasında kadınların yaşadığı dezavantajları bir kez daha gözler önüne sererken, kadın istihdamına yönelik politikaların yetersizliğini ortaya koyuyor.

İşsizlik Ödeneğinden Yararlanma Oranı Düşük

Raporda dikkat çeken bir diğer nokta ise işsizlik ödeneğinden yararlanma oranının oldukça düşük olması. Her 10 işsizden yalnızca 2’si işsizlik ödeneğinden faydalanabiliyor. Bu durum, Türkiye’de işsizlik sigortası sisteminin etkisizliğine ve işsizlerin ekonomik güvencesizliğine işaret ediyor.

Potansiyel İş Gücü ve Eksik İstihdam Artışta

Türkiye’de dar ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki farkın giderek açılmasının temel nedenlerinden biri, potansiyel iş gücü ve zamana bağlı eksik istihdamdaki artış. Rapora göre, potansiyel iş gücü son bir yılda 977 bin kişi artarak 4,9 milyona ulaştı. Ayrıca, iş gücü piyasasında eksik istihdam edilenlerin sayısı da yükselmeye devam ediyor.

İşsizlik Rakamları Ekonomik Gerçekliği Yansıtıyor mu?

TÜİK’in dar tanımlı işsizlik oranını yüzde 8,5 olarak açıklaması, istihdam piyasasındaki sorunları tam olarak yansıtmakta yetersiz kalıyor. Geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 28,2 gibi yüksek bir seviyeye ulaşması, resmi işsizlik verilerinin toplumun gerçek ekonomik koşullarını tam anlamıyla temsil etmediğini gösteriyor.

DİSK-AR raporu, Türkiye’de iş gücü piyasasının pandemi sonrası toparlanma sürecine giremediğini ve yapısal işsizlik sorununun derinleştiğini gözler önüne seriyor. Özellikle kadın istihdamındaki sorunlar ve işsizlerin ekonomik güvencesizliği, iş gücü politikalarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.