TTB’den Hükümete sert suçlama…

Türk Tabipleri Birliği, hükümetin salgınla bağlantılı yasaklarının bilimsellikten uzak olduğunu ve iktidarın pandemiyi, muhalefeti susturmak için bir fırsat olarak gördüğünü öne sürdü.

 Türk Tabipleri BirliÄŸi (TTB), Ä°nsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin yıl dönümü vesilesiyle korona pandemisi ile mücadele ve insan haklarının durumuna iliÅŸkin bir açıklama yayınladı. TTB, 9 Aralık itibarı ile resmi açıklamalara göre dünyada 1 milyon 481 bin 869, Türkiye’de ise 15 bin 314 insanın koronavirüsten hayatını kaybettiÄŸini ve bu sürece bakıldığında Ä°nsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 72’nci yılında hala en temel hakların çiÄŸnendiÄŸini vurguladı.

Covid-19 pandemisinin her ne kadar viral bir salgın olarak başlamışsa da, ortaya çıkan koşullar ve sonraki süreçler değerlendirildiğinde, ekolojik kriz ile birlikte yaşanan ve ekonomik kriz nedeniyle ağır sonuçlara neden olan, insan eliyle oluşturulan bir felaket olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten TTB, bu çerçevede bir tutum almanın zorunlu olduğunu kaydetti.

“SaÄŸlığı alınıp satılan bir meta kabul eden ve onu serbest piyasa kurallarına terk eden kapitalist saÄŸlık anlayışıyla, pandemiye karşı mücadele etmenin yaÅŸanılan bir yıllık süreçte deneyimlendiÄŸi gibi imkansız” olduÄŸunu da savunan TTB, “Koruyucu saÄŸlık hizmetlerinin asgariye indirildiÄŸi, saÄŸlığın piyasa kurallarına kurban edildiÄŸi bir dünyada Covid-19 etkeni virüs insanların hayatını kabusa çevirmeyi baÅŸarmıştır” ifadesini kullandı.

“Otoriter rejimler pandemiyi antidemokratik uygulamalarına fırsat olarak kullanıyor”

Diğer yandan TTB açıklamasında, otoriter yönetimlerin, antidemokratik baskılarını artırmak ve meşrulaştırmak için Covid-19 pandemisini bir fırsat olarak değerlendirdiği ifade edilerek, bunun başlıca göstergesinin de İçişleri Bakanlığı genelgeleriyle yönetilen ve salgın adı altında uygulanan yasakların bilimsellikten uzak mantığı ve pratik uygulamaları olduğu iddia ediliyor.

Türkiye’de hükümetin, muhalefet patileri ile demokratik kitle örgütlerinin etkinliklerini salgın gerekçesiyle yasaklarken, hükümete yakın kuruluÅŸların fiziksel mesafe ve hijyen kuralları gözetilmeden etkinlik düzenlemeye devam ettiÄŸini vurgulayan TTB, ilk resmi vakanın görüldüğü 11 Mart’tan bu yana CumhurbaÅŸkanlığı kararlarıyla yürütülen yasakların pandemiden bağımsız, hükümetin çıkarlarına göre ÅŸekillendiÄŸini de öne sürüyor. TTB açıklamasında, “AVM’lerin erken açılışı, iÅŸ yerlerinin açık oluÅŸu, iktidar partisinin kongreleri ile mitingleri, turizm sezonunda kaldırılan yasaklar, Ayasofya açılışı gibi onlarca etkinlik, düğün ve dini etkinliÄŸin sınırlı yapılması da bunlara örnektir. Kamuoyu her gün bu tarz salgını hiçe sayan etkinliklere tanık olmaktadır” deniyor.

“Mafya serbest suçluları bırakıldı”

Pandemiyle mücadelede bilimsel temel ve ilkeler yerine yasakçı zihniyet ile hareket edildiÄŸi ve polisiye tedbirler ve cezalar ile bireylerin haklarından yoksun bırakıldığına da dikkat çeken TTB, muhalefetin ise pandemi kurallarına uygun eylemlerinin aynı kurallar hiçe sayılarak güvenlik güçleri tarafından engellendiÄŸi ve bu sırada iÅŸkenceye varan ciddi hak ihlallerine tanık olunduÄŸu hatırlatılıyor. Pandeminin, cezaevlerindeki hak ihlalleri için de bir fırsat olarak görüldüğünün belirtildiÄŸi açıklamada TTB, saÄŸlık sorunları nedenleriyle hastaneye giden ve dönen tutuklu ve hükümlülerin de karantina uygulaması bahanesiyle tecride tabi tutulduÄŸu kaydediliyor. Dünya genelinde cezaevlerinin pandemi koÅŸullarında boÅŸaltıldığı, Türkiye’de ise sadece mafya suçlarından cezaevlerinde tutuklu olanların salıverildiÄŸi, muhaliflerin pandemiye raÄŸmen cezaevinde tutulduÄŸu ileri sürülüyor.

TTB tam kapanma talep ediyor

Türkiye’de dün açıklanan son rakamlara göre 24 saatte kaydedilen yeni vaka sayısı 31 bin 712 vefat sayısı da 217. Ä°stanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Osman KüçükosmanoÄŸlu, tedbirlerin yetersiz olduÄŸunu ve kontrolden çıktığını vurgulayarak, devlet hastanelerinde yer kalmadığını vurguladı. TTB bu baÄŸlamda hükümetten bir aylık tam bir kapanma talep ediyor. YoÄŸun Bakım HemÅŸireleri DerneÄŸi BaÅŸkanı Ebru Kıraner de yoÄŸun bakım ünitelerinin tamemen dolu olduÄŸunu belirterek, hastaların sedyede tedavi edilmeye çalışıldığını, ancak saÄŸlık personeli sayısının yetersiz olduÄŸunu söylüyor. SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca’nın son açıklamasına göre ise devlet hastanelerinde hala yer mevcut.

DW / ETO,ET