Dini konularda yetkili ve en üst makam olan Diyanet işleri Başkanlığı bünyesindeki Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından, ergenlik yaşının kız çocuklarda 9, erkek çocuklarda 12 yaş olarak belirlenmesi ve ergenliğe erişenlerin evlenebileceğine hükmetmesi, o günlerde toplumsal bir tepki oluşturmuş, tepkiler sonucu Diyanetin resmi sitesindeki bu belirlemeler yayından kaldırılmıştı.
İnternet sitesinden kaldırılsa da toplumun hafızasına kazınan 9 yaş sınırını daha da zorlayıp 6 yaşına indiren Sosyal Doku Vakfı başkanı Nureddin Yıldız’ın bu sözleri “ifade özgürlüğü” olarak kabul edildi!
Yasalarımızda evlilik yaşının 18 olarak belirlenmesine rağmen, yasaları görmezden gelip, kızlar için evlilik yaş sınırını 6’ya kadar indirmeye zorlamanın, oyun oynama zanındaki çocukla cinsel ilişki yaşamayı düşünen zihniyetin amacını anlamak zor değil!
Yaşamın ve yaşama kurallarının erkekler tarafından belirlendiği dünyamızda, neredeyse tek amaç haline gelen “cinsel tatmin”, yaşam içerisinde başka konu kalmamışcasına, her gün karşımıza değişik şekillerde çıkmakta, çıkarılmakta!
“Öz kızımı öperken cinsel haz duyulması nikahı etkiler mi?” sorusunu sorabilecek kadar sapık duygular içerisine giren erkeklerin olmasına da, bu soruyu soran kişiyi muhatap alıp, olumlu ve uygun (nikah bozmayacağına dair) cevaplayan Din İşleri Yüksek Kurulu’na da güzel duygular beslemek imkansız! (1)
Kendi öz kızına şehvetle bakacak kadar insanlığını yitirmiş olan toplumsal yapıya doğru hızla gittiğimizin göstergesi olarak kalan bu cevaplama, sonunda gerçekliğe dönüşerek toplumsal vicdanımızı yaralayacak boyutlara ulaştı.
Bugün 6 yaşında olan bir kız çocuğu, 1,5 yıl boyunca, kendi öz babası tarafından cinsel istismar ve tecavüzüne maruz kalıyor!
Baba, öz kızına, 1,5 yıl boyunca tecavüz ediyor!
Daha önce de eşine yıllarca tecavüz etmiş, belki de bu tecavüzler sonucunda kadın kolon kanserine yakalanmış, kadının tedavi gördüğü 1,5 yıllık zaman zarfında da kendi öz kızına tecavüz etmekten kaçınmamış, sapık zihniyetli bir insan!
Kendi eşinin dışında da sabıkası var. Başka bir kadına “Irza tasaddi” (nihai sonuca ulaşmadan cinsel taciz ve tecavüze çalışmak) suçundan 2 yıl 10 ay mahkumiyet de almış!
Olayın geçtiği yer Antalya/Serik.
Annenin şikayetçi olduğu kolluk kuvvetleri, ““İftira atma! İftira atmak suçtur! Barışın kocanla. Çocuğu o, sevmiştir onu, senin düşündüğün gibi bir şey yoktur…” diyerek kapatmaya çalışıyor!
Doktorlar, “Kuyruksokumunda basit tıbbi müdahale ile giderilmeyecek bir ekimoz tespit edilmiştir” tespiti yapmasına ve çocuğun her şeyi olduğu gibi anlatmasına rağmen, çocuğun annesinin etkisinde kaldığı için böyle ifade verdiğini söylüyor. Annenin de gördüğü kemoterapi etkisiyle halisünasyon görme ihtimalini de ekliyorlar!
Israrla gidilen savcı ise, kendisinin araştırıp delil toplaması gerektiğini bilmesine rağmen, “Tamam açacağım dava ama çok da delil yok ortada!” diyebiliyor! (2)
Yıllarca kendi eşine, daha sonra da öz kızına tecavüz eden bu alçak, şerefsiz, adi sapık yaratık, delil yetersizliği, doktor raporlarının saçmalığı, kolluk kuvvetlerinin kayırması sonucunda serbestçe dolaşıyor!
Bizler de “taciz ve tecavüzün neden bu kadar arttığını, çoğaldığını, gündelik hale geldiğini” şaşkınlıkla izliyoruz! İğrençliklerden midemiz bulanarak!
Adana Yüreğir’de tecavüz yaşı daha da aşağılara çekildi. 3 yaşındaki kız çocuğuna kadar geldi!
Sokakta yapılan düğüne giden bu adi, alçak, şerefsiz sapık, bir müddet düğünü izledikten sonra, hangi amaçla olduğu belli olmayacak şekilde düğün evine giriyor. Odalardan birinde, annesi tarafından yatırılmış kız çocuğunu görüyor. Önce çocuğun elbiselerini çıkarıyor, sonra kendisinin…
Tuvalet ihtiyacı nedeniyle eve giren birisi tarafından fark ediliyor, kaçıyor, yakalanıyor!
Çocuk, 3 yaşında, üç karış boyunda! (3)
Tecavüz ile çocuk yan yana geldiğinde, Cehennemin ortası az gelir.
Bir aydır kayıp olan kızı bulunamadığı için bunalıma girip rahim kanseri olan, Kandıra kartal kayası mevkiinde kayalıklardan denize atlayarak yaşamına son veren Esra Ercömert’in kızı Ecem Balcı’yı da unutamadım.
Annesinin erkek arkadaşı Süleyman Kara tarafından tecavüz edilen ve daha sonra aynı kişi tarafından öldürülüp ormana gömülen Esra Balcı’yı.
Kanser tedavisi için öğrenimine ara veren, Beşiktaş taraftarı, Çarşı gurubunun bulunması için çağrıda bulunduğu, henüz 17 yaşındaki, hayat dolu bakışlarıyla gülümseyen Esra Balcı’nın tecavüz edilerek öldürülmesini unutamadım.
Konya karamandaki taciz ve tecavüze uğrayan onlarca çocuğu, Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun ‘bir kerelik olmuş şey için vakfı karalamayın’ açıklamasını, “Çocuk istismarının önlenmesiyle ilgili meclis komisyonu kurulması” önerisinin AKP tarafından reddedilmesini, taciz ve tecavüzlerin üzerine gidilmemesini, taciz ve tecavüz suçlularına “iyi hal indirimi” veren mahkemeleri, bu konu hakkında bir kez olsun konuşmayan Diyanet İşleri Başkanlığını, taciz ve istismarı “kabahatler kanun hükümleri” içerisine sokmaya çalışan utanmazları unutamıyorum, unutmayacağım! (5)
Çocuklarınıza susmamayı öğretin, susmasın, bağırsın, gelip siz anne ve babalara rahatlıkla anlatabilsin, sizlere güvensin.
Çocuklarınıza bu tür durumlarla karşılaştıklarında avazı çıktığı kadar bağırmalarını öğretin.
Çocuklarınıza size güvenmelerini öğretin.
Çocuklarınıza, bu tür durumlarla karşılaştıklarında gelip sizlere anlatmaları gerektiğini öğretin.
Sadece çocuklar değil, taciz ve tecavüze, cinsel istismara uğrayan herkese aynı şeyi yapsın.
Saklamasın, korkmasın, bağırsın bağırabildiği kadar, utanmasın, sıkılmasın, o şerefsiz, adi, alçak tecavüzcüleri tüm toplum tanıyana kadar teşhire devam etsin.
Taciz, cinsel istismar ve tecavüz suçluları hasta değildir, bu davranışlar hastalık değildir, bunlar adi, alçak, şerefsiz ve sapık kişiliklerdir…
2.http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ayse-arman/manavgatta-oz-baba-4-5-yasindaki-oz-kizina-40742451
3.https://tr.sputniknews.com/turkiye/201802131032222477-adana-3-yas-tecavuz-cocuk/
- Af mı yoksa Ekmek mi? - 30 Eylül 2018
- Sudan Sebepler - 17 Eylül 2018
- O günleri de göreceğiz… - 8 Eylül 2018