Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) mali yönetimine ilişkin Sayıştay tarafından hazırlanan 2023 Denetim Raporu, Kurumun alacak hesapları ve muhasebe düzeninde ciddi eksiklikler bulunduğunu ortaya koydu. Dünya Gazetesi’nden Naki Bakır’ın haberine göre, Sayıştay raporunda SGK’nın mali tablolarının, cari ve geçmiş dönem alacaklarını tam olarak yansıtmadığı ve muhasebe tekniği açısından hatalar içerdiği belirtildi.
Belediyelere Yönelik Haciz Krizi
Sayıştay’ın tespitleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile SGK’nın alacak tahsilatı konusundaki uygulamalarını yeniden tartışmaya açtı. Bakanlık, prim borçlarını gerekçe göstererek Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Mersin Büyükşehir Belediyeleri ve Şişli Belediyesi’ne haciz işlemi başlattı. Bu belediyelerin hesaplarına blokaj koyulması, siyasi bir gerilim yarattı.
Bakanlık, bu belediyelerin SGK’ya en fazla prim borcu bulunan birimler olduğunu savunsa da belediye yönetimleri bu iddiaları reddetti. SGK’nın 8 yıldır borçlu işverenler listesini açıklamaması, alacak miktarlarının şeffaflığı konusundaki tartışmaları derinleştirdi.
Sayıştay’ın SGK’ya Yönelik Bulguları
Eylül 2023’te yayımlanan raporda, SGK’nın muhasebe ve alacak takip sistemine yönelik şu sorunlar öne çıktı:
- Muhasebe Kayıtlarında Hatalar: Hazineden tahsil edilen alacakların yanlış kaydedilmesi ve taşınmazların değer tespitlerinin yapılmaması.
- Yazılım Entegrasyonu Eksikliği: SGK’nın alacaklarını takip ettiği yazılımlar arasında entegrasyon sağlanamaması, borç tahsilatlarının emanet hesaplarında izlenmesine neden oluyor.
- Eksik ve Yanlış Raporlama: Tecil ve taksitlendirme işlemlerinin muhasebe kayıtlarına doğru yansıtılmaması ve faaliyet sonuçlarının hatalı raporlanması.
SGK’nın Alacak Durumu
Rapora göre, SGK’nın 2023 yılı sonu itibarıyla:
- 4/1-a kapsamındaki alacak: 412,5 milyar TL
- 4/1-b kapsamındaki alacak: 191,8 milyar TL
Bu alacakların 45 milyar TL’lik kısmının yapılandırıldığı ancak yapılandırılmış tutarların dahi mali tablolara tam ve doğru şekilde yansıtılamadığı ifade edildi.
Raporda ayrıca, icraya intikal eden alacakların yüzde 50’den azının tahsil edilebildiği vurgulandı. 2019-2023 döneminde toplam 148,1 milyar TL’lik icra takibinin sadece 53,7 milyar TL’si tahsil edilebildi.
Prim Borçluları Listesi Açıklanmıyor
SGK, 5502 sayılı yasa gereği borçlu işverenler listesini en son 2016’da yayımladı. Bu liste, 150 bin TL’nin üzerindeki borçları içeriyordu. Ancak son 8 yıldır listeyi güncellememesi, belediyelere yönelik haciz işlemlerinin siyasi bir adım olduğu eleştirilerini gündeme getirdi.
Haciz işlemi başlatılan belediyeler, borçların SGK verileriyle uyumsuz olduğunu iddia ederek karara itiraz etti. Belediyelerden gelen tepkilerde, bu uygulamanın belediye hizmetlerini aksatacağı ve halkın mağduriyetine yol açacağı vurgulandı.
Hizmetlerde Aksama Riski
Haciz uygulamasına konu olan belediyeler, Türkiye’nin en kalabalık nüfusuna sahip bölgelerde yer alıyor. Haciz işlemleri sonucunda belediyelerin personel maaş hesaplarına ve diğer kaynaklarına bloke konulması, halk hizmetlerini aksatma riski doğurdu.
Özellikle Ankara, İzmir ve İstanbul gibi büyükşehirlerde bu durumun belediyecilik hizmetlerini sekteye uğratacağı ve halkın doğrudan cezalandırılacağı görüşü kamuoyunda sıkça dile getiriliyor.
Ne Yapmalı
Sayıştay’ın raporu, SGK’nın alacak yönetimi ve muhasebe sisteminin kapsamlı bir şekilde reforme edilmesi gerektiğini gözler önüne seriyor. Kurumun yazılımlarında entegrasyon sağlanması, muhasebe süreçlerinin şeffaf ve doğru bir şekilde yürütülmesi ve borçlu işverenler listesinin düzenli olarak yayımlanması, kamuoyunda güvenin yeniden tesis edilmesi açısından önem taşıyor.
Belediyelere yönelik haciz işlemlerinin siyasi gerilim yaratmadan çözülmesi için SGK’nın alacak tahsilatını şeffaf kriterler çerçevesinde yürütmesi gerektiği vurgulanıyor.
- Türkiye’nin Emekli Maaşları: Uluslararası Endekslerdeki Düşüş - 11 Mart 2025
- Karl Marx ve Hannover: Düşünürün Unutulmaz Ziyareti - 11 Mart 2025
- Faiz Politikası ve Türkiye Ekonomisi: Yapısal Reformların Zorunluluğu - 11 Mart 2025