İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına yönelik tepkiler devam ederken, AKP Sözcüsü Ömer Çelik, konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Çelik, operasyonların “siyaseti hukuk yoluyla dizayn etme” ve “siyasi darbe” olduğu yönündeki eleştirileri reddetti. Ancak, dosyanın içeriğiyle ilgili bilgi sahibi olmadıklarını ifade etmesi, soruşturmanın siyasi boyutuna dair soru işaretlerini artırdı.
Dosya Hakkında Bilgi Yok Ama Savunma Var
Ömer Çelik’in açıklamalarında en dikkat çekici nokta, operasyonları savunmasına rağmen, dosyanın içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığını söylemesiydi. “Hiçbirimiz dosyanın içeriğiyle ilgili bilgiye sahip değiliz” diyen Çelik, aynı zamanda soruşturmanın hukuki bir süreç olduğunu ve savcının iddianamesini siyasilerin değerlendiremeyeceğini belirtti. Ancak bu açıklama, iktidarın yargı üzerindeki etkisine yönelik eleştiriler düşünüldüğünde, kamuoyunda inandırıcılık sorunu yaratıyor.
CHP’ye Yönelik Sert Eleştiriler
Çelik, açıklamalarında CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i hedef alarak, partisini “vesayet anlayışı” ile suçladı ve CHP’nin, AKP’ye yönelik “siyaseti hukuk yoluyla dizayn ediyorlar” eleştirisinin temelsiz olduğunu iddia etti. Ayrıca, 15 Temmuz darbe girişimi ile mevcut soruşturmayı karşılaştıran CHP’yi, “siyasi laubalilikle” suçladı.
AKP Sözcüsü, CHP’nin argümanlarının zayıf olduğunu ileri sürerek, “Yapay zeka bile CHP’nin ortaya koyduğu argümanlardan daha iyi argüman ortaya koyabilir” ifadesini kullandı. Bu açıklama, siyasetin gerçek sorunları tartışmak yerine polemik üzerinden şekillendiğini gösteriyor.
Siyasi ve Hukuki Sürecin Kesişimi
Ömer Çelik’in açıklamalarındaki çelişkiler, Türkiye’de yargının bağımsızlığına yönelik eleştirileri pekiştiriyor. Dosyanın içeriği hakkında bilgisi olmadığını söylemesine rağmen, soruşturmayı siyasi bir dille savunması, AKP’nin yargı sürecini nasıl gördüğüne dair ipuçları veriyor.
İmamoğlu hakkında yürütülen soruşturma ve sosyal medyada yapılan operasyonlar, Türkiye’de siyasetin hukuki süreçlerle nasıl iç içe geçtiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Ömer Çelik’in açıklamaları, bu tartışmaları gidermek yerine, daha fazla soru işareti doğurmuş gibi görünüyor.