Uzaydan Gelen Gizemli Radyo Sinyalinin Kaynağı Bulundu: Cüce Yıldızların Çekim Dansı

Bilim insanları, üç yıl önce uzaydan gelen ve açıklanması zor bir radyo sinyalini kaydettiklerinde, bu gizemli yayının kaynağını bulmak için uzun bir araştırma sürecine girdi. Bugün, bu tuhaf sinyalin kaynağının, karşılıklı çekim kuvvetiyle birbirine kilitlenmiş iki cüce yıldızdan geldiği düşünülüyor.

Gizemli Sinyalin İlk Kez Tespiti

2021’de, Avustralyalı gökbilimci Tyrone O’Doherty, her 18 dakikada bir tekrar eden alışılmadık bir radyo patlaması tespit etti. Bu tür sinyaller genellikle hızla dönen çökmüş yıldızlardan, yani pulsarlardan gelir. Ancak, O’Doherty’nin bulgusu çok daha yavaş bir tekrarı işaret ediyordu; bu da, bilim insanlarının o dönemde pulsar teorileriyle çelişiyordu. Pulsarların her 18 dakikada bir tekrarlamaları, o ana kadar gözlemlenen bir durum değildi.

O’Doherty’nin danışmanı Natasha Hurley, bu tuhaf bulgu karşısında oldukça şaşırmıştı. Ancak araştırmalar devam ettikçe, bu sinyalin doğasının sıradan bir pulsara benzemediği fark edildi. Bilim insanları, sinyalin kaynağını bulmak için daha fazla veri topladı.

Kaynağın Sırrı: Cüce Yıldızlar

Daha yakın bir inceleme sonucunda, bu gizemli radyo sinyalinin kaynağının aslında bir kırmızı cüce yıldızdan geldiği belirlendi. Fakat sinyalin, sadece bu kırmızı cüceyle ilişkilendirilmemesi gerektiği anlaşıldı. Görülen bazı tuhaflıklar, sinyalin aslında kırmızı cüceyle yörüngede kilitlenmiş başka bir nesneden geldiğini düşündürüyor.

Hurley ve ekibi, bu görünmeyen radyo kaynağının büyük ihtimalle bir beyaz cüce olduğunu düşünüyor. Beyaz cüceler, orta boy yıldızların yaşam döngüsünün son noktasıdır ve güneşimiz gibi yıldızların evrimi sırasında bu tür cisimlere dönüşürler.

Yıldız Rüzgarları ve Radyo Dalgaları

Bu ilginç keşfi açıklamak için bilim insanları, kırmızı cücenin yıldız rüzgarlarının rolüne dikkat çekiyor. Yıldızlar, karşılıklı çekim kuvvetiyle birbirlerinin etrafında dönerken, cüce yıldız bir gaz akışıyla karşılaşıyor. Bu akış, yüklü bir gaz akışıyla birleştiğinde radyo dalgaları üretebilir.

Hurley, bu durumu şöyle açıklıyor: “Yıldız rüzgarları, karşıdaki nesnenin manyetik alanı tarafından hızlandırılır ve bu da radyo dalgalarını üretir.” Bu keşif, yıldızlar ve gezegenler arasındaki etkileşimi daha iyi anlamamıza yardımcı olabilecek önemli bir adım.

Gelecekteki Araştırmalar

Bilim insanları, bu keşiften elde edilen verilerle daha fazla örnek bulmayı ve tüm bu olayları açıklayan bir fiziksel model üzerinde çalışmayı planlıyor. Hurley, “Belki daha fazla örnek buldukça, tüm bu olguları açıklayan birleştirici bir model geliştirebiliriz. Öte yandan, uzun süreli radyo atımları üretebilen çok farklı sistem türleri de olabilir,” diyerek sözlerini tamamladı.

Bu gizemli radyo sinyali, uzayda yeni keşifler için bir kapı aralarken, gökbilimcilerin evrenin derinliklerindeki sırları çözme yolunda ilerlemeye devam etmelerini sağlıyor.