İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun ofisinden gizli bilgilerin basına sızdırılması, İsrail kamuoyunda ve devlet kurumlarında büyük bir kriz yarattı. İsrail basınına ve Almanya’daki Bild gazetesine ulaştırıldığı iddia edilen gizli bir rapor, Gazze’deki İsrail hedefleri hakkında stratejik bilgiler içeriyordu ve hükümetin savaş amaçlarını zedeleyebileceği kaydedildi. İddialara göre, bu sızıntı Netanyahu’nun siyasi konumunu güçlendirmeye yönelik bir kamuoyu manipülasyon çabası olarak da değerlendirildi.
İsrail’in önde gelen medya kuruluşları KAN, Axios ve CNN’de çalışan Barak Ravid, Jediot Achronot’tan Itamar Eichner, ve New York Times’tan Ronen Bergman gibi gazetecilerin verdiği bilgilere göre, bu sızıntıda Netanyahu’nun eski bir sözcüsü rol oynamış olabilir. Netanyahu’nun danışmanının, güvenlik izni olmamasına rağmen, gizli askeri toplantılara katıldığı ve burada öğrendiği bilgileri basına aktardığı ileri sürülüyor. Özellikle, Bild gazetesinde çıkan bir makalede, Hamas liderlerinden Yahya Sinvar’a ait bir bilgisayarda ele geçirilen belgeler yer alıyordu. Bu belgelerde Hamas’ın uluslararası kamuoyunu manipüle etme planları ve Gazze’deki rehine ailelerini baskı altında tutma girişimleri bulunduğu iddia edildi.
Soruşturmalar İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet, ordu ve polisin iş birliğiyle yürütülüyor. Hükümet tarafından yapılan açıklamada, Netanyahu’nun ofisinden herhangi bir çalışanın bu olayla bağlantısı olduğu iddiaları reddedildi ve medya yasağının tamamen kaldırılması talep edildi. Netanyahu, medya yasağını “Başbakanlık makamını hedef alan kötü niyetli bir karalama kampanyası” olarak nitelendirdi.
Bu sızıntının, Netanyahu’nun ateşkes ve rehine krizine dair sert duruşunu desteklemek için kamuoyunu etkilemeyi amaçladığı iddiası, İsrail yönetimini zor durumda bıraktı. Netenyahu’nun olaydan haberdar olup olmadığı ise henüz net değil ve bu belirsizlik, hükümetin içindeki en büyük skandallardan biri olarak değerlendiriliyor.