Güneş sistemimizdeki sırlar arasında, Mars ve Jüpiter arasında yer alan cüce gezegen Ceres‘in yaşam barındırma ihtimali dikkat çekiyor. NASA’nın 2012’deki Dawn Görevi ile elde edilen verilere göre, bilim insanları burada yaşam için gerekli bazı organik maddelerin bulunduğunu keşfetti.
Ceres, asteroit kuşağındaki en büyük gök cismi olmasının yanı sıra, buzlu yüzeyinin altında tuzlu su okyanusları barındırıyor. Bu tuzlu okyanusların varlığı, gezegenin yaşam için uygun koşullar sunabileceği anlamına geliyor. Özellikle, “Ernutet Krateri” çevresinde yapılan araştırmalar, burada alifatik organik bileşenlerin bulunduğunu gösteriyor. Bu alifatik bileşiklerin, uzaydaki radyasyon bombardımanı nedeniyle hızla yok olabileceği düşünülüyor, bu da onların nispeten kısa süre önce yüzeye çıkmış olabileceğini düşündürüyor.
İtalya Ulusal Astrofizik Enstitüsü‘nden gezegen bilimci Prof. Dr. Maria Cristina De Sanctis başkanlığındaki ekip, Ceres’teki kimyasallara benzer içerikte bir karışım üretti ve bu karışımı uzay aşındırmasını taklit etmek için güçlü ultraviyole radyasyon ve hızlı hareket eden iyonlarla bombaladı. Bu deney, alifatik bileşiklerin yüzeyde ne kadar süredir bulunduğunu belirlemeye yardımcı oldu.
Sonuçlar, alifatik bileşiklerin kil benzeri maddelerle karışmış olmasına rağmen radyasyona dayanıklı olmadığını gösterdi. Ceres’teki bu tür hidrokarbonların bölgeye yaklaşık 10 milyon yıl içinde gelmiş olabileceği tespit edildi. Bu veriler, Ceres ve özellikle Ernutet Krateri çevresinin, “yaşam barındıran” veya “yaşamı destekleyebilecek ortam” araştırmaları için potansiyel adaylar arasında olduğunu gösteriyor.
Bu bulgular, Ceres üzerinde yaşam araştırmaları için yeni bir umudu temsil ediyor ve asteroit kuşağındaki bu cüce gezegenin, güneş sistemindeki yaşam potansiyelini daha iyi anlamamıza yardımcı olabileceği anlamına geliyor.
- NHY / NASA, AA