Murat Yetkin: Anayasa ve Mahkemesi Rafa mı Kalktı?

Murat Yetkin, Yetkin Report sitesinde yayımladığı köşe yazısında, Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekili Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi üzerine Meclis’te yaşanan olayları ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmamasını tartışıyor. Yazıda, Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi süreci, AK Parti milletvekili Alpay Özalan’ın TİP milletvekili Ahmet Şık’a saldırısı ve Anayasa’nın ihlaline dair ciddi sorular ele alınıyor.

Yetkin, Yetkin Report‘da kaleme aldığı yazısında, Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi sonrası TBMM Olağanüstü Genel Kurulu’nda yaşanan olayları eleştiriyor. Genel Kurul’da AK Parti milletvekili Alpay Özalan’ın TİP milletvekili Ahmet Şık’a saldırması, milletvekilleri arasında kavgaya yol açtı ve bazı vekillerin yaralandığı belirtildi. Yetkin, bu olayın ardından “Anayasa ve hukuk, sadece iktidar isterse mi uygulanıyor?” sorusunu sorarak, yasama, yürütme ve yargı kurumlarının bu soruya yanıt vermesi gerektiğini belirtiyor.

Anayasa Mahkemesi Kararlarına Uyulmuyor mu?

Yazıda, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay lehine verdiği hak ihlali kararı ve bu kararın gereği olan davanın durdurulması gerektiği ifade ediliyor. Ancak Yetkin, yargının iktidarın etkisi altında kalarak bu kararı uygulamadığını belirtiyor ve bunun Anayasa’ya açıkça aykırı olduğunu vurguluyor.

Yetkin, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uymayan yargı kurumlarının Anayasa’yı ihlal ettiğini belirtiyor. Özellikle Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayarak Anayasa’nın bağlayıcılığını göz ardı etmesini eleştiriyor ve bu durumu, anayasal düzenin ihlali olarak nitelendiriyor.

Meclis İçindeki Hukuki Boşluklar ve İktidarın Tutumu

Yetkin, yazısında ayrıca Meclis’te milletvekilleri hakkında açılan davaların nasıl yürütüldüğünü ve Anayasa’nın bu davalarda nasıl yorumlandığını da sorguluyor. Milletvekillerine yönelik suçlamaların yetersiz bir yargı süreciyle ele alınmasının, Meclis’i suçluların sığınağı haline getirdiğini öne sürüyor.

Murat Yetkin, Yetkin Report’da yayımladığı bu yazısında Türkiye’deki anayasal düzenin tehlikeye girdiğini ve hukukun, iktidarın çıkarlarına göre esnetildiğini ifade ediyor. Anayasa Mahkemesi kararlarının göz ardı edilmesi, hukukun üstünlüğüne olan güveni sarsıyor ve Türkiye’deki demokrasi ve hukuk devletinin geleceğini tehdit eden ciddi bir problem olarak görülüyor.