Türkiye’de asgari ücretin alım gücü, ekonomik dalgalanmalar ve enflasyon oranlarındaki artışlarla birlikte sürekli bir deÄŸiÅŸim içindedir. 2023 yılında uygulanan net asgari ücret, yüzde 54,7’lik bir artışla 8 bin 506,8 TL olarak belirlendi. Bu artış, önceki yıllara kıyasla önemli bir yükseliÅŸi temsil etse de, asgari ücretin satın alma gücü açısından yeterli olup olmadığı tartışma konusudur.
2024 yılında ise asgari ücretin net miktarı yüzde 49’luk bir artışla 17 bin 2 TL’ye yükseltilmiÅŸ, brüt ücret ise 20 bin 2 TL olarak ifade edilmiÅŸtir. Bu artış, Türkiye’deki asgari ücretin euro bazında deÄŸerini 2022’nin ilk yarısındaki 328 eurodan, 2024 başında 613 euroya çıkarmıştır. Bu, euro bazında yaklaşık yüzde 87’lik bir artış anlamına gelmektedir.
Ancak bu nominal artışlar, asgari ücretin satın alma gücündeki gerçek durumu tam olarak yansıtmamaktadır. Satın alma gücü paritesi (PPS) dikkate alındığında, Türkiye’nin 2024 yılında 893 PPS ile Avrupa’da 27 ülke içinde 19. sırada yer aldığı görülmektedir. Bu, asgari ücretin satın alma gücünün, Avrupa’daki birçok ülkeye göre daha düşük olduÄŸunu göstermektedir.
Türkiye’de asgari ücretle geçinmek, özellikle temel gıda maddeleri, barınma ve ulaşım gibi zorunlu harcamaları karşılamak için giderek daha zor bir hale gelmiÅŸtir. Asgari ücretin alım gücündeki bu deÄŸiÅŸimler, çalışanların yaÅŸam kalitesi üzerinde doÄŸrudan etkili olmakta ve ekonomik refahları için önemli bir gösterge oluÅŸturmaktadır.
Bu veriler ışığında, asgari ücret düzenlemelerinin, piyasa koşulları ve enflasyon oranları göz önünde bulundurularak yapılması gerektiği açıktır. Asgari ücretin alım gücünün korunması ve artırılması, çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve insan onuruna yakışır bir yaşam sürdürebilmesi için kritik bir öneme sahiptir. Ayrıca, asgari ücretin alım gücünün iyileştirilmesi, ekonominin genel sağlığı için de hayati önem taşımaktadır.
